Eskişehir Barosu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bazı akademisyenlerin sözleşmelerinin yenilenmeyerek görevlerine son verildiğini ve yerlerine hukukçu olmayan akademisyenlerin görevlendirildiğini üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayız. Öncelikle belirtmek gerekir ki; Her ne kadar üniversitelerin iç işleyişlerine ilişkin açıklama yapmaktan imtina etmeye çalışsak da; Konu üniversitenin hukuk fakültesinde yetişecek öğrencilerin ileriki dönemlerde aramızda mesleklerini icra edecek olmaları açısından hem avukatlık mesleği hem de mesleğin kalitesi bakımdan önem arz etmektedir. 

Hukuk Fakültelerinde eğitim konusunda yaşadığımız sıkıntılar ülkemizdeki adalet sisteminde yaşadığımız sorunlarla doğrudan ilgilidir. 

Hukuk Felsefesi dersi ile öğrenciye, doğal hukukun veya pozitivist hukukun en göze çarpan özellikleri öğretilerek, hukuk fakültesi öğrencisine öncelikle bir hukuk mantığı kavramını yerleştirmiş olması beklenmektedir. İlahiyat Fakültesi Dekanı hocamızın şahsından ari olarak,  hukukçu olmayan bir akademisyenin Hukuk Fakültesinde Hukuk Felsefesi dersi vermesi hukuk mantalitesine aykırı olduğu gibi, fakülte eğitimine de katkı sağlayacak bir durum değildir.

Asla unutulmamalıdır ki; adalet, ancak ve ancak iyi hukukçular sayesinde sağlanır. İyi hukukçuların yetişmesi de donanımlı ve mesleğinde uzun yıllar emek ve mesai harcamış hukuk eğitimcileri sayesinde gerçekleşir. Hukuk kurallarının işlemediği ve adaletin sağlanmadığı  bir toplumun huzur ve güven ortamına kavuşması beklenemez, beklenmemelidir!

Haklarında bir mahkumiyet kararı olmadan yada idari bir soruşturma var ise de soruşturmaya ilişkin ilgilinin savunması alınmadan, akademisyenlerin sözleşmelerinin feshedilmesi ve arkasından başka akademisyenlerin de aynı akıbete maruz kalacağı intibasının uyandırılması hukukçu yetiştiren bir fakültenin yapmaması gereken bir idari tasarruf biçimidir. 

Fakültelerin bilim yuvaları olması gerektiği ve iyi yetişmiş hukukçulara ihtiyaç duyulduğu bir ortamda , hiçbir saikle hareket edilmeden sadece ve sadece  liyakat sisteminin esas alındığı bir sistemle hareket edilmesi gerektiğini ve hak kayıplarına sebebiyet verilmemesi gerektiğini kamuoyuna saygıyla bildiririz.