ERBALDER Başkanı Neziha Bilen ve dernek üyeleri yakalarında mavi kelebekler ile yaşamını yitirenlerin anısında 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirerek anıta çelenk bıraktı.

Başkan Neziha Bilen’in yaptığı basın açıklaması şu şekilde

‘‘Çocukları küçük kurşunla öldürürler, değil mi anne?’’ Srebrenitsa Katliamı’nda öldürülen dört yaşındaki bir çocuğun ölmeden önce annesine sorduğu soru bu. Ve bizler, yani bir çocuğun annesine böyle bir soru sormasını sağlayanlarla aynı dünyada yaşamak istemeyenler, Srebrenitsa’da 26 yıl önce yaşanan acıyı hala yüreğimizde taşımakta, hafızalarımızın en derin köşesinde saklamaktayız. Üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen Srebrenitsa soykırımı hala yakın tarihin utanç tablolarından biri olarak tazeliğini koruyor ve Boşnak halkın kapanmayan yarası olarak kalmaya devam ediyor.  Yugoslavya İç Savaşı yaşarken, Temmuz 1995’de Sırpların Srebrenitsa’yı kuşatması ve ele geçirmesi sonrası binlerce sivil Müslüman Boşnak Potoçari’de bulunan Hollandalı askerlerin denetiminde ve ‘güvenli bölge’ olarak ilan edilen BM Barış gücü karargahına sığındı. Ancak askerler, binlerce insanın umuduna son verip, onları Sırp güçlerine teslim etti ve 8 binden fazla masum insanın hunharca öldürülmesine göz yumdu. 21. yüzyılın eşiğinde, asılsız soykırım iddialarıyla ülkemizi dizayn etmeye ve bize medeniyet dersi vermeye çalışanlar, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da en korkunç insanlık trajedisini yaşattılar. Avrupa bu soykırımı tam anlamıyla izledi ve ona ortak oldu. Göz göre göre gün ve gün, saat ve saat katliamın sesleri gelirken, BM, AB ve NATO sessiz kalmaya tercih etti. Böylece, insanlık tarihinin utanç sayfalarından biri çağdaş ve demokrasilerin beşiği olan Avrupa’nın tam ortasında yaşanmış oldu. Aliya İzzetbegoviç’in, dünyanın sağır ve dilsiz haline karşı söylediği sözlerini anımsayalım: ‘Her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey düşmanların sözleri değil, dostların sessizliği olacaktır. Srebrenitsa insanlığın utanç resmidir, unutulmamalıdır. Çünkü unutulanlar tekrarlanmaya mahkümdur. Yaşanan katliam, Avrupa’da hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olarak tarihe geçmiştir. Vahşetin yıldönümünde Boşnak kardeşlerimizin üzüntüsünü ve acısını paylaşıyor, bu tür katliamlara seyirci kalanları esefle kınıyoruz. Eskişehir Rumeli Balkan Kültür ve Dayanışma Derneği olarak, gönlümüzde kazılı ve beynimizde yazılı olan, Srebrenitsa’da gerçekleşen bu büyük insan kıyımında hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.”