Kavuneker, Eskişehir’de yaklaşık 20 gündür görülen ve vatandaşlara zor anlar yaşatan ’Lygaeidae Nysius’ cinsi olarak bilinen bitki tahta kurularının tek tük Konya’da da görüldüğünü, bu cinsin halk dilinde süne olarak bilinen böcek cinsinin akrabalarından olduğunu, şu an sadece kanolaya zarar verdiğini ve bu cinsin daha da artması halinde konunun iyice araştırılıp gerekirse ilaçlama yapılabileceğini dile getirdi. 

"Biz dışarıdan müdahale edince doğa tamamıyla tahrip oldu" 

Tarımda araştırmadan ve bilinçsizce yapılan ilaçlamaların zararlı olanların yanında faydalı böceklerin de ölümüne sebep olduğunu kaydeden Kavuneker, "Bazen öyle bir ilaçlama yapılıyor ki, bu ilaç bunu öldürür diyorlar. Kelebeği, kurdu, süneyi öldürürken, sünenin faydalı böceğini de öldürüyoruz, kurdun faydalı böceklerini de öldürüyoruz. Onun için bizim bunu çok iyi araştırmamız lazım. Bunun rastgele ilaçlarla yapılmaması lazım. İlacı kullandığın zaman faydalısı da var, zararlısı da var. Zararlısını öldürüyorsun, aynı zamanda faydalısını da öldürüyorsun. Her ikisini de öldürdüğün zaman bunlar başımıza geliyor. Geçmiş yıllarda süneyle mücadele yapıldı, faydalısı da öldürüldü. Tarlalarda fare oluştu, zehirli buğday atıldı, fareler öldü. Bunu tilkiler yedi, bu sefer fareyi yok eden tilkiler de öldü. Yani bizim doğayı çok dengeli tutmamız lazım. Doğa kendi kendiyle mücadele ediyordu ama biz dışarıdan müdahale edince doğa tamamıyla tahrip oldu. Doğa tahrip olunca bunlar başımıza gelmeye başladı. Onun için bizim bu işe çok iyi eğilmemiz lazım. Üniversitesiyle, bütün tarım camiasıyla, bakanlığıyla birlikte. Yani bir anda her şeyi yok etmememiz lazım. Tamamıyla araştıracağız, geliştireceğiz, sonuçtan emin olacağız, ondan sonra bu işte denemeye başlayacağız. Yoksa biz sahada deneme- yanılma modeliyle gidersek tarımın vay haline" şeklinde konuştu.