Arkeolojik bulgulara göre ilk olarak 7. yüzyılın başında Bizans döneminde yerleşime sahne olan Karacahisar Kalesi; Ankara, İstanbul, Kütahya ve Seyitgazi yollarına hâkim ve son derece stratejik bir konumda yer alır. Osmanlı’nın ilk fethi olarak Türk tarihinde son derece önemli bir yeri olan kale, Osmanlı kroniklerine göre ilk hutbenin okunduğu ve ilk sikkenin basıldığı yerdir. Karacahisar Kalesi’nde bugüne kadar gerçekleştirilen kazılarda elde edilen seramik bulguların büyük çoğunluğu, Geç Bizans ve özellikle erken Osmanlı dönemine tarihlenmektedir.

Ancak asıl kale ile birlikte bölgenin tarihine dair daha kesin veriler, arkeolojik olarak tespit edilmiş sikkelerde karşımıza çıkmıştır. 2019-2021 yılları arasında gerçekleştirilen kazılarda tespit edilen 741 sikkenin büyük bir kısmının erken Osmanlı dönemine ait olduğu anlaşılmıştır. 200 sikke ile temsil edilen 1362 ile 1389 yılları arasındaki I. Murad dönemi örnekleri, kalenin bu dönemde çok yoğun bir iskana sahne olduğunu ortaya koymuştur.

Osmanlı tarihi ile karşılaştırmalı değerlendirmeler sonucunda bu iskânın askerî amaçlı olduğu anlaşılmıştır. Sikkeler ayrıca I. Murad haricinde Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar kalede kesintisiz bir yerleşim olduğunu ortaya koymuştur. Osmanlı bulgularının yanı sıra kalede Germiyanoğulları, Memluklu, Karamanoğulları, Menteşeoğulları, Aydınoğulları ve Altın Orda ile birlikte Bizans ve Latin-Haçlı dönemlerine ait arkeolojik bulgular ele geçmiştir.

Anadolu Üniversitesi tarihe sahip çıkıyor

Türkiye’nin farklı bölgelerinde çok sayıda arkeolojik kazının yürütülmesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliği içerisinde olan Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Karacahisar Kalesi Kazıları için tüm olanaklarını seferber ediyor. 2021 yılında Eskişehir Valiliği tarafından yaptırılan Karacahisar Kalesi Çalışma İstasyonu’nun iç dizayn ve teknik donanımı Üniversitemizin öz imkânları ile gerçekleştirilmiş, kazı heyetinin bilimsel çalışmalarının sağlıklı ve konforlu bir ortamda sürdürülmesine katkı verilmiştir. Kazı ekibinin ulaşım ve yemek ihtiyaçlarını da öz imkânları ile karşılayan Anadolu Üniversitesi aynı zamanda Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında kazı projesine destek vermiştir.

Edebiyat Fakültesinde bir laboratuvar alanının yenilenerek kazı ekibine tahsis edilmesi, çıkarılan bulguların analiz edilerek belgelendirilmesi ve kazı çalışmalarının yıl boyunca devam etmesine olanak sağlamıştır. Bu sayede aynı zamanda kazı ekibinde yer alan öğrencilerin derslerinden arta kalan zamanlarında bilimsel faaliyetlere katılımı sağlanmış, teorik bilgilerinin uygulamalar ile pekiştirilmesi için ortam yaratılmıştır.