AK Parti MKYK Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Harun Karacan

Öğretmenlik; emek, özveri ve sabır isteyen, bedeli hiçbir maddi karşılık ile ölçülemeyecek kadar onurlu ve kutsal bir meslektir ve aynı zamanda o topluma bir medeniyet ve kültür inşa etmektir.

Ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesine çıkarma gayretiyleen zor şartlarda dahi ülkemizin her köşesinde eğitim-öğretimin güneşi olan ve bu memleketin her karışını ışıklarıyla aydınlatan, yarınlarımızı emanet ettiğimiz kıymetli öğretmenlerimize büyük bir minnet borçluyuz. 

Bu vesileyle başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve görevi sırasında şehit olan öğretmenlerimiz olmak üzere Eskişehir’de ve yurdumuzun her köşesinde görevlerini özveriyle yerine getiren tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. 

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen

Öğretmenlik, dünyanın en kutsal mesleğidir. Çünkü dünyanın bugün geldiği uygarlık düzeyi öğretmenler sayesindedir. Zira bu dünya için faydalı küçücük bir şey yapan her insanın arkasında bir öğretmen vardır. 

Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul ettiği 24 Kasım 1928 aynı zamanda Millet Mekteplerinin de açılış tarihidir. 1 Kasım 1928 tarihinde, Arap harflerinin yerine bugünkü güzel Türkçemizin harflerini kullanmaya başladık. Bu karar 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanıyla zaferle sona eren bağımsızlık mücadelemizin en büyük adımlarından biridir. 

Türkiye, 96 yıllık Cumhuriyet tarihinde kazandığı her şeyi öğretmenlere borçludur. Çünkü onların sayesindedir ki, ilimin, mantığın, aydınlanmanın ışığı ülkenin en ücra köşelerine ulaşmıştır. 

Atatürk, cumhuriyeti genç nesillere emanet ederken, o genç nesilleri de öğretmenlere emanet etmiştir. Bu gerçek bugün de geçerlidir. Geleceğe umutla, güvenle, huzurla bakmak istiyorsak, bunu gerçekleştirecek insanları yetiştirecek olanlar yine öğretmenlerdir.

Bu vesileyle; Dünyanın en kutsal ve bence en önemli mesleğini yapan öğretmenlerimizin gününü, en içten duygularımla kutlarken, başta görevleri başında şehit olan öğretmenlerimiz ile yaşamını yitirmiş tüm öğretmenlerimizi rahmet ve şükranla anıyor ve aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt

Mesajında nitelikli bir eğitim sisteminin ülkelerin özgürlük ve bağımsızlığının temel yolu olduğunu ifade eden Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, eğitimin asli unsurunun ise öğretmenler olduğuna dikkat çekti. 

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başöğretmenliğinin kabul edildiği günün 'Öğretmenler Günü' olarak kutlandığını hatırlatan Başkan Kurt, mesajında şu sözlere yer verdi: “Çocuklarımızı emanet ettiğimiz ve geleceğimizin mimarı olan öğretmenler en iyi koşullara sahip olmadan, ülkemizin eğitim sistemi hak ettiği seviyeye çıkamaz. Bugün ne yazık ki öğretmenlerimiz yoksulluk ve baskı ile boğuşmaktadır. Öğretmenlerimizin büyük bir çoğunluğu yoksulluk sınırının altında ücret alıyor; ekonomik nedenlerden dolayı sağlık sorunları yaşıyor, aile hayatları etkileniyor. Hükümetin uyguladığı baskı politikaları da öğretmenlerin yaşamlarını ağırlaştırmış durumda. 15 Temmuz’da meydana gelen hain darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL sürecinde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile binlerce öğretmen, anayasal bir hak olan sendika üyeliği nedeniyle görevinden uzaklaştırıldı veya açığa alındı. On binlerce öğretmenin lisansı iptal edildi. Hukuk devletinin temel ilkeleri yok sayılarak yapılan bu keyfi uygulamalarla eğitim sistemi ağır bir darbe aldı. 

Özgür, demokratik ve bilimsel eğitim verilmesi gereken üniversitelerimizde de durum aynı. Hayatını bilime adayan bilim insanları çeşitli nedenlere öğrencilerinden, fakültelerinden uzaklaştırıldı. Geçtiğimiz aylarda Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 2 akademisyenin başına gelenler yerel ve ulusal medyada yer aldı. 2 akademisyenin sözleşmesinin yenilenmeyerek, işten atılması bilimsel eğitimin nasıl yok edildiğini de gözler önüne serdi.

Ataması yapılmayan öğretmenler sorunu hala tüm yakıcılığı ile karşımızda duruyor. Kitap tutması, öğrencilerinin elinden tutması gereken gencecik eller; pazarda limon satmaya, inşaatlarda duvar örmeye zorlanmaktadır. Onlarca gencecik öğretmen, atanamadığı için yaşadığı ekonomik sorunlardan dolayı depresyona girerek canına kıyıyor. Yanlış eğitim politikaları nedeniyle, binlerce yetişmiş öğretmen öğrencilerinden, yüzbinlerce öğrenci de hak ettikleri nitelikteki öğretmenden mahrum durumda. 

Eğitimin sorunlarının çözülmesi, ulusların kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanlarda kalkınması ve üretimiyle çağa yön verebilmesi anlamını taşımaktadır. Eğitimli, aydın bireylerin oluşturduğu toplum, dogmaların değil, aklın, bilimin ve sağduyunun yol göstericiliğinde sağlıklı kararlar alarak, demokrasiyi kurum ve kurallarıyla yaşatabilir, toplumsal gelişimini sürekli kılar. Bu da eğitim sisteminde yaşan problemlerin çözülmesi, öğretmenlerimizin yaşadığı sorunların ortadan kaldırılması ile mümkündür. 

Onurlu meslekleriyle her zaman sevgiyle andığımız, saygın kişilikleriyle yüreklerimizde yaşattığımız siz değerli öğretmenlerimizin, Öğretmenler Günü'nü içten duygularla kutluyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

Son olarak; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; Öğretmenler! Cumhuriyet fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafazakârlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.”

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç

“İlk eğitime aile ortamında ve anne kucağında başlayan bireyin okul öncesi eğitimle birlikte tanıştığı öğretmen, onun kişiliğinin oluşmasında da önemli bir yere sahiptir. Toplumun bilinçli, sorgulayan, araştıran ve ülkesine yararlı bireylerden oluşmasında bilgisi ve emeğiyle çaba harcayan öğretmenlerimizin ne denli önemli bir görevi yerine getirdiği ortadadır. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de, öğretmenin önemini vurgularken, gençliğin toplumun geleceği demek olduğunu ve gelecek nesillerin de öğretmenlerin eseri olacağını belirtmiştir. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü içtenlikle kutluyor, görevlerinde başarılar diliyorum. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk‘ü ve aramızdan ayrılan öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.”

Çifteler Belediye Başkanı Kadir Bıyık

1981 yılında,  Atatürk’ün “başöğretmen” oluşunun yıldönümünde, ülke çapında Öğretmenler Günü olarak  kutlanmasına karar verilmiştir.

Geleceğimizin teminatı olan sevgili çocuklarımızın eğitimi uğruna verdikleri emekleri büyük bir takdir ve şükranla karşılıyoruz.

Onların, vatanına, milletine ve insanlığa faydalı bireyler olarak yetişmeleri için gayretiniz açıkça ortadır. ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ ifadesindeki geleneğin temsilcileri olarak bizler, öğretmenlerimizin ülkemizin dört bir yanında nasıl fedakârca görev yaptıklarını görüyoruz, biliyoruz. 

Bugüne kadarki tüm meslek dallarının icra edilebilmesi sevgili öğretmenlerimizin bizlere öğrettikleri sayesindedir. 

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bizi okutan, aydınlatan tüm öğretmenlerimizin, vatanı uğruna şehit düşen eğitim şehitlerimiz Ertuğrul Dursun Önkuzu, Hilmi Sakarya, Aybüke Yalçın ve Fırat Yılmaz Çakıroğlu olmak üzere ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, kutsal mesleğin onurlu temsilcileri olan öğretmenlerimizin 24 Kasım öğretmenler gününü kutluyorum.

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli

“İlim ve bilgide üstünlüğü kaybeden bir milletin, kendini geliştirmesi ve refah seviyesini yükseltmesi imkansızdır. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” ve“Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.” sözlerinden yola çıkarak gençlerimizin her açıdan iyi yetiştirilmeleri, tarihlerini iyi öğrenmeleri, medeniyet değerlerini özümsemeleri, sorumluluk sahibi olmaları, milletimizin istikbali açısından büyük önem taşımaktadır. Yurdumuzun her köşesinde fedakarca çalışan, en zorlu şartlarda dahi mesleklerini sevgiyle icra eden öğretmenlerimiz, her türlü övgü ve takdire layıktır. Gönüllerimizde müstesna bir yere sahip olan öğretmenlerimize hepimiz şükran borçluyuz. Bu düşüncelerle, Millet Mekteplerinin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal’e Başöğretmenlik unvanının verildiği bu anlamlı günde, yurt içinde ve yurt dışında görev yapan tüm öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyor, tüm eğitim camiamızın 24 Kasım Öğretmenler Gününü tebrik ediyorum.”

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak

Millet Mektepleri'nin açıldığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e başöğretmenlik unvanının verildiği ve Öğretmenler Günü olarak kutladığımız bu anlamlı günde ülkemizin 81 vilayetinde, şehir merkezlerinden en ücra köylerine kadar kutsal vatanın her bir köşesinde ve yurtdışında vazifelerini özveriyle ifa eden tüm öğretmenlerimizin; bilimi esas alarak ilerleyen, daima ileriyi ve ilerlemeyi hedefleyen üniversitemiz öğretim elemanlarının ve öğretmen adayı öğrencilerimizin bu anlamlı gününü en içten dileklerimle kutluyorum.

Kalemin kılıçtan üstün tutulduğu bir medeniyetin mensupları olarak, şanlı tarihimiz boyunca olduğu gibi bugün de öğretmenlerimize büyük değer veriyor, sevgi ve saygı duyuyoruz. Aziz milletimizin varlığı ve bekası açısından son derece elzem olan, kültürümüzün, millî ve manevi değerlerimizin nesillerden nesillere aktarılmasını sağlayan, yarınlarımızın teminatı evlatlarımızı yetiştirmek gibi ulvi bir görevi olan öğretmenlerimiz, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de belirttiği gibi insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. 

Yurdumuzun her bir köşesinde fedakârca çalışan, zorlu şartlarda dahi mesleklerini sevgiyle icra eden, eğitim sistemimizin temel yapı taşı ve istikbalimizin mimarları öğretmenlerimiz, her türlü övgü ve takdire layıktır. 

Bir medeniyeti bir kültürü inşa eden nesilleri yetiştiren, emekli olsalar, ebediyete irtihal etseler dahi yetiştirdikleri öğrenciler vesilesiyle topluma ve ülkeye hizmet etmeye devam eden müstesna bir mesleğe sahip tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete irtihal etmiş, görevi başında şehit düşmüş öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

MHP Eskişehir İl Başkan Yardımcısı Melek Öngül

Yıllar önce sen ne olmak istiyorsun sorusuna öğretmen olmak istiyorum demiştim. Öğretmek çocuklarla birlikte bir lider, bir nefer aynı zamanda bir çocuk olabilmekti. Onların hayalleri vardı. Çocuktular çünkü onların rüyasını gerçekleştirebilmek için ellerinden tutup önderlik yaparak hayat yönlerinde hepsinin hayatınadokunabilmek çok önemli bir görevdi.

Çocukça düşünüp bir şeyleri daha güzel  anlamaları için onların gözünde abla, anne yani bir model olabilmekti Öğretmen olabilmekti. Mustafa Kemal Atatürk'ün açmış olduğu yolda bayrağını, milletini,yurdunu seven, büyüğüne  saygı küçüğüne sevgi ile ülkesini muassır medeniyetler seviyesinde yükseltip gurur duyan nesiller yetiştirmek mesuliyeti öğretmenlerindir. Kutsal bir görevdir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) gibi Kuran-ı Kerim’in ilk ayeti “oku" ile başlayıp hep iyiyi güzeli yaşatmak için öğretmenin en kutsal görev olduğunu Hz. Ali'nin “Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" sözünde bu mesleğin kutsallığını, görev sorumluluğunun ağır olduğunu göstermektedir.

Dünyaya “ Ne Mutlu Türk’üm" cümlesini öğreten bir nesli yetiştiren tüm Öğretmenlerimizin günü kutlu olsun.

Türk Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Haydar Urfalı

Yine bir günlük methiye yarışı izleyecek öğretmenler! Öğretmenlik üzerine yine nutuklar atılacak, yine şiirler okunacak, yine güzel, süslü, övgü dolu sözler sarf edilecek, yine imkansızlık denilecek, yine “gönül isterdi ki …” ile başlayan cümleler kurulacak. Öğretmenlerden oluşan heyetler kaymakamları, valileri, bakanı, başbakanı ve cumhurbaşkanını ziyaret edecek bir ritüel olarak. Öğretmenlerin hazırladığı programlar uygulanacak okullarda, ilçelerde ve illerde. Yine kendimiz söyleyip kendimiz dinleyeceğiz. Sevinç ve mutluluklarımızı bahçemizin çiçekleri olan öğrencilerimize yansıtacak hüznümüzü ve kederimizi yine içimize akıtacağız öğretmenler olarak. 

Bir Öğretmenler Günü daha gelip böylece geçecek mesleki beklentilerimizi, umutlarımızı ise başka bahara taşıyacağız hep birlikte. Öğretmenlere en büyük mükafatı ise, kalbine dokunarak yetiştirdiği öğrencileri verecektir; yıllar sonra, vatan, devlet ve millet sevdasının yüreğine nakşedildiğini hayatında gösteren ehliyet ve liyakat sahibi bireyler olmakla.

Bugün ülkemizin dört bir yandan kuşatıldığı, milli ve manevi değerlerimize saldırılarak milli birlik ve beraberliğimizin çökertilmeye çalışıldığı bir dönemi yaşamaktayız. Ekonomik, kültürel ve siyasi olarak milletimizin içinde bulunduğu bu durumdan kurtulması ve muasır medeniyetler seviyesine yükselmesi ancak ülkemizi; vatanını, milletini seven, devletine bağlı, milli bilinç ile yetiştirilmiş yeni nesillere teslim etmemizle mümkün olacaktır. Ülkemizin bu karanlık dönemden aydınlık günlere ulaşması, her devirde olduğu gibi bu devirde de eğitime önem vererek, bizlere rehberlik edecek öğretmenlerimizin ışığından faydalanarak gerçekleşecektir.   

Başöğretmen Atatürk; “Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır… Bir millet muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır.” demiş ve öğretmene büyük önem vermiştir. Maalesef bugün yetersiz kaynak, düşük ücret, kısıtlı araç gereç ve ücretli, 3+1 gibi çakılı sözleşmeli statü ile elverişsiz çalışma şartları içinde kendisine verilen kutsal eğitim görevini yerine getirmeye çalışan eğitim neferleri, öğretmenlerimizin durumları ortadadır. İşsizlik, ahlaksızlık, yanlış yönlendirme ve magazin medyası arasına sıkıştırılmış evlatlarımızın içinde bulunduğu durum ve ailelerinin maddi imkânlarının sınırı hepimizin malumudur.

Her şeye rağmen Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet Mektepleri Baş Öğretmenliğini kabul ettiği tarih olan 24 Kasım 1928 tarihine ithafen 1982 yılından beri kutlanan 24 Kasım Öğretmeler Gününün gül bahçemizin bahçıvanları olan tüm öğretmenlerimize ve eğitim çalışanlarına beklediklerini ve umduklarını getirmesi dileklerimizle kutluyoruz.

Öğretmenlerimiz gerek ekonomik gerek mesleki sorunları nedeniyle 24 Kasım’ı buruk kutlamaktadır. Ay sonunu zor getiren, cebindeki son kurşun bile hesabını yapan, borç içinde yaşayan, emekli olmayı bile geliri azalacağı için düşünmeyen öğretmenlerimiz, bu mesleğin toplumda saygın bir konumda olduğuna da inanmamaktadır. Atatürk dönemini en itibarlı dönem olarak niteleyen öğretmenlerimiz, iş güvencelerinin tehdit altında olduğunu düşünmektedir. Mesleki sorunların psikolojik olarak etkilediği öğretmenlerimiz, mesleki sorunlarla da boğuşmaktadır. 

Öğretmenlerin onlarca problemi olduğu hepimizin malumudur ancak şu an en büyük problem mesleğin itibar kaybına uğratılmış olduğudur. Birçok problem söz konusu itibar kaybına bağlı olarak yaşanmaktadır. Gerek MEB gerekse tüm kurumlar bu milli problem konusunda ortak davranmalıdır. Çünkü eğitim öğretimin en önemli enstrümanı olan öğretmenin eski itibarlı günlerine ulaşması, bir memleket meselesi olarak görülmelidir. Bu çözülmeden hiç bir eğitim sistemi bir anlam ifade etmeyecektir.

Öğretmenin itibar kaybının yanı sıra, sözleşmeli ve mülakatlı sistem, öğretmenin eğitim sisteminde kararlarda etkisi, liyakat ve kabiliyete bağlı, sağlam bir yönetici atama sistemi, aile birliği gibi problemler ile tüm ekonomik sosyal sıkıntılar bu 24 Kasım'da tartışılabilmelidir.

Öğretmenlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey moral ve motivasyondur. Her düzeydeki yetkililer bunun farkında ve bilincinde olmalıdır. İzlenen yanlış politikalar ile ortaya çıkan uygulamaların ve sendika görünümlü bir satış örgütüne teslim edilen eğitim sistemine verdiği hasarlar ortadadır. Bunların sonucunda öğretmenlik huzuru kalmayan ve huzur arayan bir meslek grubu haline getirilmiştir.

Öğrenmek farz ise öğretmek de bizlere peygamberlerin emaneti, en kutsal vazifelerden bir tanesidir.  Bu vesile ile ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz genç dimağların ülkesine bağlı, milli ve manevi değerlerini bilen bireyler olarak yetiştirilmesi uğrunda, bin bir güçlük içinde, yokluk, haksızlık ve adaletsizliklere maruz kalmasına rağmen yılmadan, yıkılmadan, ilkelerinden taviz vermeden, yolundan şaşmadan, tarihi ve mukaddes görevler ifa eden, geleceğimizi şekillendiren gelmiş geçmiş tüm eğitim neferlerini saygıyla selamlıyoruz.

Türk Eğitim-Sen olarak, her şeye rağmen elleri öpülesi tüm fedakâr, cefakâr, ilim ve irfanı hayatının merkezine alan öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarımızın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz. Ülkemizin kurucusu, başöğretmenimiz Büyük Önder Atatürk’ü saygı, minnet ve özlemle anıyoruz.

Şehit öğretmenlerimizi de unutmuyoruz. PKK tarafından 1993 yılında evi basılarak katledilen Neşe Alten’in, 2017 yılında Batman’da terör saldırısı sonucu şehit olan Aybüke Yalçın’ın, yine 2017 yılında kaçırılıp katledilen Necmettin Yılmaz’ın ve tüm şehit öğretmenlerimizin acısını hala yüreğimizde hissediyoruz. Onlara çok şey borçluyuz. Şehit öğretmenlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun!

Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan

Her yıl olduğu gibi bu 24 Kasıma sayılı saatler kala  siyasal iktidar, MEB, bürokratlar tüm sahtelikleriyle öğretmenlere övgüler dizecekler. Tıpkı, 12 Eylül cuntacılarının “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü” yerine, 24 Kasım’ı “Öğretmenler Günü” olarak ilan ederken yaptıkları gibi… Bizim için 24 Kasımın tek sahiciliği ve önemi Mustafa Kemal Atatürk'e Başöğretmenlik unvanının verilmiş olmasıdır.  

Eğitim Sen olarak 'artık yeter' diyoruz. Demagoji yerine sorunlarımızın çözümünü istiyoruz. Çünkü:

  • Biz, en ağır koşullarda öğrencilerimizin gözündeki ışıltı sönmesin diye çalışan kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmenleriz.
  • Biz, harcadığı onca emeğe rağmen ataması yapılmayan öğretmenleriz.
  • Biz, haksız hukuksuz şekilde bir gecede çıkarılan kararnamelerle, disiplin kurullarınca ihraç edilen eğitim ve bilim emekçileriyiz.
  • Biz, çocuklarının eğitim hakkı için mücadele etmek zorunda bırakılan, kamu okullarında kayıt parası, katkı payı, bağış adı altında ücretlere karşı direnen öğretmenleriz.
  • Biz, hayatı pamuk ipliğine bağlı eğitim emekçileriyiz. 

Biz milyonlarız ve söz değil artık icraat talep ediyoruz.

  • Kamusal, laik, bilimsel ve demokratik bir eğitim sistemi istiyoruz. 
  • Kadrolu güvenceli gelecek, insanca yaşayacak ücret istiyoruz.
  • 3600 ek gösterge sözünün tutulmasını istiyoruz. 
  • Şiddet başta olmak üzere mobing uygulamalarının son bulmasını istiyoruz. 
  • Eşit, özgür yaşam istiyoruz. 
  • Angarya çalışma sistemine son verilmesini istiyoruz. 
  • KHK’ lar ile işlerine haksız şekilde son verilen arkadaşlarımızın işlerine iade edilmesini istiyoruz. 
  • Öğretmenleri itibarsızlaştıran başta CİMER şikayetleri olmak üzere her türlü uygulamalara son verilmesini istiyoruz. 

Eğitim Sen olarak, 111 yıldır devam eden eğitim emekçilerinin mücadele tarihinden ve birikiminden aldığımız güçle, tüm eğitim ve bilim emekçilerine diyoruz ki birleşmek zorundayız ve  sorunlarımızı ancak birleşik mücadele ile çözebiliriz.

BBP Eskişehir İl Başkanı Şaban Bozbal

Bozbal, mesajında şunları kaydetti: 'Bir milletin milli, ahlaki ve kültürel yönden güçlü ve medeniyet bakımından kalkınmış olması öğretmenlerin üstün çalışmalarına bağlıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin teminatı öğretmenlerdir. 

Ülkemiz kalkınmasının eğitimden geçtiğine inancımız sonsuzdur. Bilim ve teknoloji çağına uyum sağlayabilecek, hem evrensel hem de milli ve manevi değerleri özümseyecek, bu vatanın ileride ki sahiplerinin kendileri olduğu bilincine varabilecek, ben değil biz duygusunun geliştirilerek sorumluluk duygusunun verildiği yeni nesil öğretmenlerin eseri olacaktır. 

Öğretmenler,sadece öğrencilerimize değil, tüm insanlığa sevgi dağıtan, doğruya yönelten, toplumun bilgili kişiler olması için çaba gösteren, insan haklarına saygılı, insanları ve doğayı seven bir toplum meydana getirmeyi hedefleyen ulvi bir mesleğin mensuplarıdır."

"İnsanın insan olmasında öğretmenlik kadar doğrudan etkili olan başka bir meslek yoktur" vurgusu yapan Bozbal, "Lakin ülkemizde toplumun yetişmesinde ve şekillenmesinde taşıdıkları bu büyük öneme rağmen, 21’inci yüzyıla hazırlanan Türkiye'nin en büyük zenginliği olan çocuklarımızı ve gençlerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, layık oldukları itibara ve hak ettikleri ekonomik ve sosyal şartlara malesef sahip değildirler" diye konuştu.

Bozbal,mesajına şöyle devam etti: "Büyük Birlik Partisi olarak bu 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü; sahte övgülerin dizileceği, boş vaatlerin verilip, heyecanlı nutukların dinleneceği gün olmaktan öteye taşıyıp bir muhasebe günü ve hedeflerin gözden geçirildiği bir gün olarak ele almamız gerektiğini düşünüyoruz. Milli eğitimin ve öğretmenlerimizin o kadar çok problemi var ki; esasında bunların hepsi ivedilikle ele alınması gereken hususlardır.

Yıllardır ülke yönetimine gelen her iktidar partisi gibi, mevcut siyasi iktidar da sabit ve istikrarlı bir eğitim-öğretim sistemi tutturamadı maalesef. Her yıl değiştirilen öğretim ve sınav sistemleri, öğrencilerimizi ve velilerimizi olumsuz etkilediği gibi, öğretmenlerimiz de olumsuz etkilemektedir. 

Bunun dışında öğretmenlerimizi direkt ilgilendiren sorunların başında, öğretmen açığının zirve yaptığı bir dönemde yaşanan ve yaşatılan istihdam sorunudur. 

Şu anda atama bekleyen öğretmen sayısı 460 bin. Bunun yanında  her sene mezun olan 70 binden fazla öğretmeni de buna eklediğimiz zaman, beş sene sonra bir milyon işsiz öğretmen tablosuyla karşı karşıya kalacağız. Bir yanda istihdam sorunu ve atama bekleyen öğretmenler, diğer yanda talebin üstünde öğretmen yetiştiren mantar gibi türeyen üniversiteler.

Yani demek oluyor ki, her sene ortalama üniversiteyi bitiren öğretmenlerden yüzde 80'ı işsiz kalacak ve çaresiz kendi kaderleri ile baş başa kalacaklar. Vazife başında 907 bin 567'si resmi okullarda olmak üzere  1 milyon 77 bin 307 öğretmenimizin yanı sıra 460 bin atama bekleyen öğretmene sahibiz. 

Hükümet bir an evvel hem atama bekleyen öğretmenlerimizin atamalarını yapmalı hem de eğitimde kaliteyi düşüren mantar gibi türeyen üniversiteler sorununun olumsuzluklarını ortadan kaldıracak çözümler üretmelidir. Geleceğin kurucusu öğretmenlerimize hak ettiği standartlara kavuşturmalıdır.

Unutmayalım ki toplumların medeniyet seviyesi, öğretmene verdiği değerle ölçülür. Öğretmenlerimizin ve diğer tüm eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları giderek zafiyete uğramaktadır. Günümüzde git gide pahalılaşan hayat şartları içinde, tıpkı devlet gibi çarkını borçlanarak ve faize, kredilere bulaşarak çevirmek zorunda kalan öğretmenlerimiz oldukça zor durumdadır. Öğrencilerin kendilerine rol model aldığı öğretmenlerimizin en başta bu ekonomik ve özlük sorunları çözülmelidir.

Bu düşünce, dilek ve temennilerimle birlikte, tüm öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin 24 Kasım’ını tebrik ediyorum. Bu güne dek vefat eden ve şehit olan tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; hayatta olan ve her şeyin en iyisini hak eden tüm öğretmenlerimize de en içten sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum.

İlimizin ve ülkemizin kalkınmasında, ilerlemesinde muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasında söz sahibi olacak yeni nesillerin yetişmesi için var gücüyle çalışarak görevlerini en iyi şekilde yerine getiren,sevgi, şefkat, hoşgörü ve fedakârlık mesleğinin mensubu olma ayrıcalığını yaşayan tüm öğretmenlerimizin "Öğretmenler Günü”nü en kalbi duygularımla kutluyorum."

MHP Tepebaşı İlçe Başkanı Uğur Yüceses

Dar ve köhne kalıpları aşarak, modern bir toplumun inşa edilmesinde çok büyük katkıları olan öğretmenlerimizin milletimiz için hayati ve vazgeçilmez bir önemi bulunmaktadır. Aziz millet fertlerinin bilgide, inançta, sosyal yaşamın ilkelerini paylaşmada, takındıkları müşterek tavırda ve benimsedikleri hedeflerde belirleyici ve yönlendirici olan öğretmenlerimizin önemi ve kıymeti çok büyüktür.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından yeni nesillerin, öğretmenlerin eseri olacağının ifadesi, bu kutlu görevi yürütenlerin aldıkları sorumluluğun ve kendilerine verilen değerin açık bir göstergesidir.

Bu duygu ve düşüncelerle vatanımızın her yöresinde görev yapan ve uzun yıllar çalışarak emekli olmuş öğretmenlerimizin ‘Öğretmenler Günü’nü en iyi dileklerimle kutluyor; hepsine en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Görevi başında  saldırılar sonucunda şehit düşen ve ebediyete intikal etmiş bütün öğretmen ve eğitimcilerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıralarını şükranla yad ediyorum.