Kamış, “3 Milyon kamu emekçisi ve 2 milyonu kamu emekçisi emeklisi olmak üzere 5 milyonluk geniş bir kitleyi doğrudan etkileyen önemli bir döneme giriyoruz. Biz gerçek bir toplu sözleşme hakkı istiyoruz. Kriz ortamıyla birlikte gittikçe ağırlaşan ekonomik koşullar, kamu istihdamındaki parçalı yapı, özellikle ve iki yıl süren OHAL döneminde çıkarılan kanun hükmünde kararnameler ve bu KHK’ların kalıcı hale getirildiği düzenlemeler kamu emekçilerinin çalışma yaşamın daha güvencesiz hale getirerek yaşadığı sorunları derinleştirmiştir” dedi. Kamış, “Maaş artışları TÜİK’in çarpık hesaplanmasına dayalı resmi enflasyonuna endekslenmiştir. İğneden ipliğe her şeye zam yağmurunun devam ettiği koşullarda, sonuncusu daha 3 gün önce olmak üzere, TÜİK vasıtası ile açıklanan her enflasyon verisi ile 81 milyon ile dalga geçilmektedir. Krizin yükünü bunu yaratan patronlar ve siyasal iktidar ödesin. Biz insanca yaşanacak bir ücret istiyoruz” diye konuştu.