Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla vatandaşlar hayvan pazarlarından kurbanlık satın almaya başladı. Ancak bazen satın alınan kurbanlık hayvanın gebe olması gibi durumlarla karşılaşılabiliyor. Konuyla ilgili konuşan Eskişehir - Bilecik Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Kızılinler, hayvanın gebe olup olmadığını sadece bakarak anlamanın mümkün olmadığını, mutlaka veteriner hekim görüşünün alınması gerektiğini belirtti. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ahmet Çetinkaya da, konuyu dini açıdan değerlendirirken gebe hayvan satın alan kişinin izlemesi gereken yolları aktardı.

“Neslin devamının sağlanması için gebe hayvanlar kesilmemeli”

Kurban Bayramı’nda özellikle dişi hayvanların kesilirken dikkat edilmesi gereken unsurlar olduğuna değinen Eskişehir - Bilecik Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Kızılinler, özellikle koyun, düve ve ineklerin gebe olmadan kesilmesinin önemli olduğunu söyledi. Gebe hayvanların kesilmesinin birçok açıdan yanlış olduğunu aktaran veteriner hekim Kızılinler, “Hem işin dini açısından aslında hiç de ekonomik bir değeri olmayan canlının boğularak ölmesi gibi bir vahşete sebep olmamak için, hem de özellikle neslin devamı, yani hayvanların üreyip ülkenin ihtiyacını karşılayabilmesi açısından gebe hayvanların kesilmemesi önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.

“Gebe hayvan sadece veteriner hekim kontrolünde fark edilebiliyor”

Vatandaşların kurbanlık satın alırken gebe hayvanları gözle ayırt edebilmesinin mümkün olmadığını belirten Kızılinler, kontrollerin mutlaka veteriner hekim tarafından yapılması gerektiğini dile getirdi. Konuyla ilgili konuşan Kızılinler vatandaşlara şu önerilerde bulundu:

“Tüketicilerin hayvan pazarlarına gittikleri zaman ya da kurban satan yerden hayvan aldıkları zaman o hayvanların gebelik kontrollerini mutlaka veteriner hekimlere yaptırmaları gerekiyor. Büyük hayvanlar için özellikle ultrason kontrolü ve rektal yolla muayene, koyunlar için de ultrason kontrolü ile aslında basit bir şekilde gebeliğin anlaşılması önemli. Genelde reklam şeklinde ‘veteriner hekim kontrolünde’ olduğu söyleniyor. Ben Veteriner Hekimler Odası Başkanı olarak tüketicilere rahat bir şekilde veteriner hekim arkadaşlarımıza ulaşabileceklerini söylüyorum. Mutlaka dişi hayvanların gebelik kontrollerinin kendi gözlerinin önünde yapılmasını tavsiye ediyorum. Dışarıdan görsel olarak anlamak çok mümkün değil. İleri gebe hayvanın vücudunda fizyolojik değişim olur, fakat hormonal bozukluklarda, yalancı gebelik, dış gebelik gibi durumlarda bu zaman zaman yanıltıcı olabiliyor En doğrusu bir veteriner hekimin bunun kontrolünü yapması.”

“Hayvanı gebe olduğunu bildiği halde satmak dinen mekruh”

Gebe hayvanların satın alınması, kurban edilmesi ve yavrunun nasıl değerlendirileceği konusunu ele alan ESOGÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ahmet Çetinkaya, öncelikle sorumluluğun kurbanlık hayvanı satan kişide olduğunu belirtti. Bilerek gebe hayvanın satışa sunulmasının dini açıdan uygun olmadığını söyleyen Çetinkaya, “Kurbanlık hayvanı satan kişinin öncelikle hayvanın gebe olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olması gerekiyor. Bu bilgiye rağmen gebe hayvanı kurban olarak satışa sunması dinen uygun değil, din bunu mekruh görmüştür. Alan kişinin de eğer imkânı varsa en azından satıcıya ‘Bu hayvanın yavrusu var mıdır, yok mudur?’, ‘Hayvan gebe midir, değil midir’ diye sorması gerekiyor, imkânı varsa da başka yollarla araştırmalıdır” diye konuştu.

Gebe hayvan satın alınırsa ne yapılmalı?

Sorularak satın alındığı halde gebe olduğu anlaşılan hayvan hakkında nasıl bir yol izleneceğini de anlatan Ahmet Çetinkaya, yavrunun canlı halde doğması durumunda kurban edilebileceğini veya sadaka olarak verilebileceğini aktardı. Kurban kesim işleminin gerçekleşmesinden sonra anlaşılan gebelik durumuna da değinen Çetinkaya, sözlerine şöyle devam etti:

“Kişi kontrollere rağmen gebe olan hayvanı satın almışsa ve kurban kesmeden önce bu gebe hayvan yavrulamışsa bu yavruyu dilerse annesi gibi kurban edebilir, bunda dinen bir sakınca yoktur. Tabii tavsiye edilen bu hayvanın fakir olan birine sadaka olarak verilmesi. Yani hayvancılık işiyle uğraşan bir kişiye bizzat da verilebilir, satılıp parası da verilebilir. Bu şekilde değerlendirilebilir. Hayvan kesildikten sonra içerisinden eğer yavru çıkmışsa ve bu yavru ölü olarak çıkmışsa bu durumda hayvanın yenilebileceği söylenmiş. Tabii yenilemeyeceğini söyleyenler de var. Bu durumu kişinin kendisine bırakmak mümkün. Arzu ederse bu hayvanı yiyebilir, çünkü bu hayvan sanki annesinin bir parçası, organı gibidir. Annesinin organlarını nasıl yiyebiliyorsak aynı şekilde o hayvanı da yiyebiliriz. Eğer yemek istemiyorsa da bunu münasip bir şekilde toprağa gömebilir.”