Sözlerine İsrail Sazanı'na vurgu yaparak başlayan Başkan Demirtaş, istilacı tür ile İsrail Devleti arasındaki benzerliklere dikkat çekti. Türk Milleti'nin öngörülü ve duyarlı olduğuna dikkat çeken Başkan Demirtaş, "Bizler doğanın korunmasında ve sucul yaşam içerisindeki balıkların gelecek nesillere aktarılmasında gönüllü olarak bu görevleri ve de sorumlulukları üstlendik. Böylelikle çevremize, doğamıza sahip çıkmaya çalışırken, dünyada olan bitenlere kayıtsız kalmamız elbette düşünülemez. Türk milleti olarak o kadar duyarlı ve o kadar ön görü sahibiyiz ki, yanılmamız imkansız. Bizler iç sularımıza bulaştırılan ve gerçek ismi Carassius Gibelio olan ve girdiği bölgeyi istila ederek sadece kendi türünün egemen olması için uğraşan bu balığa halkımız her nedense İsrail Sazanı adını vermiştir. Bu öngörüsü yüksek millet yine kimi yerde sekiz bıyık diye anılan balığa, Türkiye’nin bir çok bölgesinde İsrail yayını ismini vermiştir. Çünkü bu balık karaya çıkıp suya geri dönebilmesi sebebi ile kıyı kısımdaki havyar ve yavru balıkları katlederek, kendi neslini egemen hale getirmektedir" dedi. 

Son olarak İsrail'in yaptığı soykırıma dikkat çeken Başkan Demirtaş, "Genetiği oynanmış her tür meyve ve sebzeler, her nedense İsrail adı ile anılmaktadır. Şimdi soruyoruz; acaba bunlar İsrail’in katliamcı olmasından mı kaynaklanmaktadır? Bu kadar insana zulüm eden ve soykırım yaparak Müslümanların yok olması için savaş veren İsrail, diğer tarafta Kızılderilileri yok ederek bir katliama imza atan Amerika var. İsrail Amerika'yı eline geçirerek ona istediğini yaptırıyor. Bu zihniyeti şiddetle kınıyoruz. Bu ülkelerin Türk ve İslam Aleminde bulunan büyükelçiliklerinin kapatılmasının gerektiğine inanıyoruz. Ramazan ayının bu ilk günlerinde şehadet şerbetini içen Filistinli kardeşlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun. Tüm İslam aleminin başı sağ olsun. Rabbim tüm yaralılara şifa versin" diye konuştu.