Yayınladığı mesajda, cinsiyet ayrımcılığı ve kadının önemine değinen Gönen: Tarih boyunca kadınlar da en az erkekler kadar bilime ilgi duymuş, doğayı ve insanı gözlemlemiş ancak cinsiyetçi bakış açılarının koyduğu engeller nedeniyle gerek eğitimde gerek ise bilimsel üretimde hak ettikleri noktaya ulaşamamışlardır. Ancak kadınlar bilginin ve bilimin yolunda ilerlemekten asla vazgeçmemiştir. Erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü bir alan olan bilim dünyası, insanlığın bugün geldiği noktada cinsiyet üstü bir üretim alanı haline nihayet dönüşmektedir.

EN ÖNEMLİ ROL MODELLERDİR: Kadınlar her alanda olduğu gibi bilim alanında da büyük mücadeleler sonucunda yer alabilmiş, her türlü cinsiyet ayrımcılığının ve engelin üstesinden gelerek bilim tarihine adlarını yazdırmışlardır. Kendisine biçilen sosyal roller arasında bilim insanlığı hiç bir şekilde yer almasa da güçlü ve zeki Türk kadını da çağdaş Türkiye'nin sunduğu olanaklarla tıptan kimyaya, mühendislikten arkeolojiye kadar bilimin her alanında sayısız başarılara imza atmıştır. Köklü tarihimizde kendisine verilen değeri bilim dünyasında da elde etmek için çaba sarf etmiştir. Türk bilim tarihinde öncü olan bu kıymetli kadınlarımız, bugünün gençliği için en önemli rol modeller olmalıdır.

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ...: Tüm olumlu gelişmelere rağmen toplumsal cinsiyet eşitsizliğin bugün de bilim dünyasında var olmaya devam ettiğini söylemek mümkün. Bu nedenledir ki bugünün genç bilim kadınları tarihteki meslektaşlarından aldıkları meşaleyi daha ileriye taşımak, bilimsel düşünceyi yaymak, ülkemize ve insanlığa hizmet etmek için daha çok çalışmak mecburiyetindedir. 11 Şubat Bilimde Kadınlar ve Kız Çocukları Günü vesilesiyle başta üniversitemizde bilimsel üretimlerini sürdürmekte olan öğretim üyelerimiz olmak üzere tüm kadın bilim insanlarına insanlığa ve bilimin gelişmesine sundukları katkılardan dolayı şükranlarımı sunuyorum.