Nevin Bulut Atak-Hilal Köver | Eskişehir Ekspres

Törene Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel,  CHP Odunpazarı İlçe Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Berke Akyel ile çok sayıda vatandaş katıldı. 

CESUR BİR GAZETECİYDİ: Mumcu’nun bombalı saldırıya uğradığı aracın sergilendiği anıtın önünde düzenlenen törenin açılış konuşmasını yapan Büyükerşen,  “Türkiye’nin son dönemlerdeki en cesur gazetecisini kaybedeli 25 yıl oldu. Mumcu, aynı zamanda Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin Basın Yayın Bölümü’nün hocalarından birisiydi. Bunu pek çok kişi bilmeyebilir, ama her hafta Eskişehir’e gelir, araştırma gazeteciliğin ne olduğunu hepsinden önemlisi gazeteciliğin ne derece namuslu olmayı gerektiren bir meslek olduğunu öğretir, sonra da objektif gazeteciliğin ne olması lazım geldiğini çizgilerini çizer ve araştırmacı gazeteci olarak mesleğin zirvesine ulaşmak isteyen gençlere tavsiyelerde bulunurdu. Kendisi pek çok konuda Türkiye’yi bir hastalık gibi kemiren olayları inceler, çok keskin ve sert yazılarla da ifade etmekten asla çekinmezdi. Korkmayan bir gazeteciydi. Her dersten sonra üniversitenin misafirhanesindeki salonda toplanır, memleket meselelerini konuşurduk. Çok mükemmel bir insandı.

Gerek Cumhuriyet Gazetesi’nde İstanbul’da geçirdiği sorumluluk yılları gerek Ankara’daki çalışma yıllarında pek çok anısına sahibim. İlk fırsatta o anıları yazmak fırsatı bulacağım. O zaman rahmetli Uğur Mumcu’yu daha iyi tanıyacaksınız. Şimdi yetiştirdiği evladı babasının üslubunu taşıyor. Yazdıkları onun kadar berrak, onunki kadar doğru. Uğur Mumcu, eğer yaşasaydı bugün medya dediğimiz gazetelerdeki yandaş gazeteciliği görseydi daha çok kahrolacaktı. Belki de çok daha enteresan yazılar yazacak, buradaki hocalığı devam etseydi öğrencilerine çok daha değişik şeyler söyleyecekti. Ailesinin, avukatının ve meclis başkanlığı yaparak onu bütün zarafetiyle temsil eden eşinin ilgisi ve bize teklifiyle, kendisine adliye deposundan yıllar sonra teslim edilmek istenen bu facia numunesini teslim için Eskişehir’i uygun gördüklerini söyledikleri zaman hemen gidip Kazım Kurt arkadaşımla beraber teslim aldık. Tabut şeklinde, bir mezar sembolü olarak Eskişehir’dedir. Ruhu şad olsun” dedi. 

İBRET OLSUN DİYE BU ANITI KOYDUK: Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise, “Elbette ölümler kötüdür. Bütün insanlarımızın uzun, sağlıklı, barış içinde yaşamasını diliyoruz. Ama Uğur Mumcu’nun ölümü bir katliam, bir cinayettir. Hukukun üstün olduğu ülkelerde cinayetlerin failleri devlet tarafından yakalanır.  Sorun çözülür, nedenleri ortaya konur. Ama bu cinayetin failleri yakalanamamıştır. Bu cinayetin nedenlerini, biz çok iyi biliyoruz. İşte uzantıları bugün gün yüzüne çıkmış, ciddi anlamda bir kalkışmanın içinde olan gerici güçler idi. Ama maalesef zamanın iktidarları tarafından çözüm bulunamadı. İşte o çözüm bulunsun diye, çözümü bulamayanlar tarihe ibret olsun diye bu anıtı koyduk. Türkiye’de faili meçhul cinayetler aydınlanıncaya kadar, özellikle Uğur Mumcu’nun cinayetinin derinlikleri aydınlanıncaya kadar bu araç burada duracak” diye konuştu. 

ÇOK BÜYÜK BİR İNSANDI: Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da, “Uğur Mumcu’nun katledilmesinden 7 yıl sonra Gaffar Okkan da Diyarbakır’da korumalarıyla beraber katledildi. Onlar yattığı sürece hep gönlümüzde olacaklar. Uğur Mumcu araştırmacı gazeteci olmakla beraber, ileriyi de gören bir gazeteciydi. Özellikle terör ve radikal İslam üzerinde çok durdu. Her konuşmasında ve yazısında bundan bahsederdi. Terörün daha çok dış kaynaklı olduğunu ifade ederdi. Türkiye bu günlere çok yıpranarak geldi, hepimiz izliyoruz. Özellikle 12 Eylül 1980’den sonra demokraside, kamuda bu radikal İslamcılar, tarikatlar yerleşmeye başladı. Polis okulları, askeri okullar, adliyeler bu tip insanlarla doldu ve sonunda 15 Temmuz’u yaşadık. Biz sol kesim, özellikle tarikatların ne kadar tehlikeli olduğunu, ne kadar sıkıntılı olduğunu hep ifade ettik. Uğur Mumcu, beni silahla öldüremezler, benim çelik yelek taktığımı ve silahla gezdiğimi bilirler. Beni ancak bomba ile öldürebilirler derdi. Ve bu şekilde katledildi.  Çok büyük bir insandı. Onun ışığı bizim yolumuzun ışığı olsun” dedi.

Konuşmaların ardından müzik ve şiir dinletisi gerçekleştirildi ve anma etkinliği programa katılanların anıta karanfil bırakmaları ve barış güvercinleri uçurmaları ile son buldu.