Sezer, 2 Eylül'ün demokrasiye vurulmuş büyük bir darbe olduğunu belirterek, "Devletini karşılık beklemeden seven Türk milliyetçileri büyük bir haksızlığa uğramıştır. Yıllar sonra Ülkücülerin haklılığı ispatlanmıştır. 12 Eylül sürecinde 650 bin kişinin gözaltına alınması, 1 milyon 600 bin kişinin fişlenmesi, 230 bin kişinin yargılanması, idam cezaları ve yüzlerce yıla varan cezaların verilmesi, toplumsal yarılmalara sebebiyet vermiştir. Türkiye darbelerin ceremesini çok çekmiş, acı ve ağır faturalarına belirli aralıklarla katlanmak durumunda kalmıştır. Darbeler her defasında yıkım getirmiştir. İhtilaller Türkiye'yi tarihin gerisine itmiş, on yıllarımızı kaybettirmiştir. Demokrasiye ket ve darbe vuran söylem, eylem ve her türlü girişim bu vatanın hem önünü kapatmış hem de ufkunu karartmıştır. 12 Eylül 1980 tarihinde de darbe yapıp, yönetime el koyanlar tarafından; yüzlerce ülküdaşımız, uydurulan senaryo, tertip, düzmece belge ve yalancı şahitlerle haksız yere suçlanarak, tutuklanmıştır. Siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçen bu davada ülküdaşlarımızın, genç yaşta hürriyetleri çalınmıştır. 12 Eylül darbecileri tarafından merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş'le birlikte ülkücülere kurduğu tuzağın, öyle basit bir kurgu olmadığını ortaya çıkmıştır. Bir daha 12 Eylül gibi kara ihtilaller olmasın. Demokrasi dışı  bu süreci unutmayacağız" dedi.