Urfalı, "Bir avuç Türkiye sevdalısı, hak mücadelesi için ant içmiş vatanseverle çıkılan yolun 29. yılındayız.  Kamu çalışanlarını insanca yaşamasını sağlayacak ücrete kavuşturmak, milli gelirin adil dağıtılması ve Türk Milletinin değer yargılarına sahip çıkmak amacıyla Türkiye Sevdalılarının kurduğu Türkiye Kamu-Sen, duruşuyla ve verdiği güvenle kamu çalışanlarının gönlündeki yerini bugün de koruyor. “Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız” prensibini amaç edinen Türkiye Kamu-Sen’in 29. yaşı kutlu olsun. 6 Mart 1989 tarihinde TÜRKAV (Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı) olarak kurulduktan sonra 24 Haziran 1992 tarihinde kamu çalışanlarının sendikal örgütlenmesinin önü açılınca Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarımızın hak mücadelesi de başlamış oldu. 24 Haziran 1992 günü yapılan basın toplantısında Türkiye Kamu-Sen’in kuruluşu ilan edildi. Kurucu Genel Başkanımız Ali Işıklar, basın açıklamasında “Sendikal haklar; sendika kurma, toplu sözleşme ve grev hakları aynı anda bir arada bulunduğu taktirde gerçek anlamada sendikal hakların varlığından söz edilebilir. Toplu sözleşme ve grev hakkından mahrum bulunan bir sendikanın herhangi bir dernekten farkı olmayacaktır” diyerek gidilecek yolun hedefini de belirlemiş oldu" dedi.

"Büyük yol kat ettik"

Urfalı, "29 yılda; üreten, yol gösteren, hak eden ve hak ettiğini mutlaka alan bir anlayışla faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kamu-Sen bugün üyelerine hizmet yolunda da büyük yol kat etmiştir. Üyelerimizin konaklaması için Ankara’da dört adet misafirhane bulunurken, İstanbul’da da inşaatı başlayan misafirhane için temelleri atmış bulunmaktayız. Çalışanlarımıza hizmet yolunda çalışmalarımız bundan sonra da hızla devam edecektir. Tüm yaşananlara ve zorlu şartlara, baskılara rağmen büyüyen tek Konfederasyon olarak çalışanlarımızın gönlünde kurduğumuz tahtı yüceltmeye devam ediyoruz. 430 bin 300 üyemizle, tüm teşkilatımızla, çalışanlarımızla biz büyük bir aileyiz. Bu teşkilatın her bir ferdi kardelen çiçeğidir. Hiçbir hakkın kolay verilmediği bir ülkede kamuda sendikal hak almak elbette kolay olmamıştı. Mahkeme salonlarında, Meclis kapılarında, Bakanlıkların önünde ve sokaklarda, meydanlarda eylemlerle geçen 29 yıl... Bugün kamuda kazanılan birçok hak o zamanlar verilen çetin mücadele neticesinde kazanılmıştı.  Kamu çalışanlarının adil şartlarda çalışabilmesi ve hak ettiğini alması için mücadele ediyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarını ülke menfaatleri doğrultusunda ve adalet anlayışıyla yöneteceklerin, hak ederek bu kadrolara gelmesini sağlamak ekmek kavgamız kadar önemlidir. Liyakatsizliğin ve adam kayırmacılığın en büyük zararını 15 Temmuz günü acı bir şekilde gördük. Bunun içindir ki “yönetici akademisi” kurulmasını istiyoruz. Mülakatla değil, sınavla hak edenin hak ettiği kadrolara gelmesini amaçlıyoruz. Tabi ki bu kutlu mücadelede kaybettiğimiz değerlerimizi anmadan olmaz. Sendikal mücadeleye yaşadıkları sürece omuz verip kaybettiklerimize binlerce rahmet olsun. Türkiye Kamu-Sen'in bugünlere gelmesinde, ülkemizin her köşesinde kamu hizmetinin yanında sendikasını hedefe taşımak içinde omuz veren, on binlerce adsız kahramanlara da selam olsun. Bu kutlu mücadeleyi sayenizde sürdürdük.  Eserinizle ne kadar gurur duysanız azdır. Çünkü eseriniz bugün ülkenin çimentosu ve milli refleksidir. Böyle olmaya da sonsuza kadar devam edecektir.
Kurulduğumuz gün, kırmızı çizgilerimiz ne ise bugün de o çizgilerimiz aynıdır. Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu bu vatanın milli ve manevi değerlerine sonsuza kadar sahip çıkacağız" diye konuştu.