Kış aylarının gelmesi ile birlikte kapalı alanlarda toplanmaların daha da arttığına dikkat çeken Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kayıpmaz, bu ortamların virüsün yayılması açısından çok müsait olduğunun altını çizdi.

Kayıpmaz, “Nerede olursa olsun, kalabalığın olduğu her yerde bu virüs kendine yayılmak için fırsatı buluyor. Soğuk havada daha fazla fırsat buluyor. Özellikle kapalı ortamlarda uzun süre vakit geçirince yayılmak için fırsat buluyor. Kapalı ortamlar her zaman iyi havalandırılamayabiliyor. Kapalı ortamlarda kötü havalandırma da kalabalıkla birleştiğinde virüs de yayılmak için kendine fırsat buluyor” şeklinde konuştu.

Şu an alınan tedbirler ile birlikte vaka ve hasta sayılarında düşüşün devam ettiğini hatırlatan Kayıpmaz, eğer tedbirlere uyum noktasında bir gevşeme olursa, salgında üçüncü bir zirve görülebileceğini vurguladı.

Kayıpmaz, şuan aşılama ile birlikte virüs ile mücadelede daha güçlü hale gelindiğini belirterek şunları kaydetti:

“Şimdilik bizim vaka sayılarımız, ağır hasta sayılarımız kontrol altına alınmış olabilir. Beraberinde bizim sağlık sistemimizin buna yanıt verme kabiliyeti iyi bir durumda olabilir. Nitekim yoğun bakım doluluk kapasitesi ve servis yataklarındaki doluluk kapasitelerinde bunları görüyoruz. Ama bu ortada bir hastalığın olmadığı anlamına gelmemeli. Çünkü şu anda karşımızda dünyanın birçok ülkesinin boğuşmakta olduğu bir mutasyon tehlikesi var. Kış aylarının ortasındayız. Havalar hala soğuk seyrediyor. Bizim bu kış aylarında tedbirli davranışları en yüksek ölçüde tutmamız lazım ki biz bundan sonra bahar ve yaz aylarına daha konforlu biçimde gidebilelim. Ama bizim kışın ortasında yapacağımız tedbirsiz hareketler, salgında üçüncü zirve tehlikesiyle bizi karşı karşıya bırakır. Üçüncü zirve ile karşılaşırsak da bu salgının bitişi anlamında süreci uzatır. Aslında biraz daha sabırla birlikte biz güzel günlere daha kolay erişebileceğiz. Çünkü elimizde şuan da maske, mesafe, temizlik ve kalabalıklardan kaçınma gibi önlemlerin yanı sıra aşı var.”