Eskişehir'deki bir üniversitede öğretim görevlisi olan D.K., eşi ve kızı ile birlikte Kırmızıtoprak Aile Sağlığı Merkezi’ne gitti. D.K., avukatlık stajı yapmak isteyen kızı B.K. için Dr. Ezgi Çalıkuşu’ndan sağlık raporu verilmesini istedi. Dr. Çalıkuşu ise raporun ayrıntılı ve özellikle psikiyatri uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek devlet hastanesinden alınması gerektiğini söyledi. Öfkelenen D.K. iddiaya göre hakaret ederek raporun verilmesinde ısrarcı oldu. Çıkan tartışma sırasında D.K., sesleri diğer odadan duyarak gelen merkezin diğer doktoru Aytekin Aykın ile tartıştı. D.K., bir süre tartıştığı doktorlara saldırdı. Merkezdeki görevlilerin ve bekleyen hastaların araya girmesine rağmen saldırısını sürdüren D.K., Dr. Aytekin Aykın’a da tekme attı. Eşi ve kızının sakinleştirmeye çalıştığı D.K. bir süre sonra merkezden ayrıldı.

Doktorlar Ezgi Çalıkuşu ve Aytekin Aykın, beyaz kod uygulamasıyla polise ihbarda bulundu. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekiplerince olayla ilgili soruşturma başlatılırken, merkezin güvenlik kameraları da incelemeye alındı. Merkezin güvenlik kamerasına yansıyan olayda, D.K.’nin yaşanan tartışmanın ardından doktorlara saldırarak tekme attığı görüldü. Doktorlar Çalıkuşu ve Aykın, Odunpazarı Polis Merkezi’ne giderek D.K., eşi ve kızından şikayetçi oldu. Ayrıca tehdit ettiği gerekçesiyle D.K. ve ailesine karşı 15 gün koruma kararı aldırdı.

Olayın ardından saldırıya tepki açıklamaları ardı ardına gelirken, Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Muammer Karaman, dün sosyal medya hesabından akademisyeni savunan açıklamalar yaptı.

Türk Sağlık Sen Eskişehir Şube Başkanı Hüseyin Kararman, Muammer Karaman'ın açıklamalarına tepki göstererek, saldırı olayıyla ilgili yeni bilgiler verdi.  

Kararman şöyle konuştu:

"Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakıalarının ardı arkası kesilmiyor. Malum salgın sebebiyle ülke olarak zor günlerden geçtiğimiz ve sağlık çalışanlarına olan özenimizin kat be kat artması gerektiği bu dönemde; özellikle sağlık çalışanlarına şiddet olaylarında suçluların en ağır şekilde cezalandırılması, sağlıkta şiddet yasalarının acilen uygulamaya konulması zaruridir. Günümüzde sağlık çalışanları, maruz kaldıkları her türlü şiddet nedeniyle görevlerini yapamaz hale gelmişlerdir. 

Eskişehir Kırmızıtoprak Aile Sağlığı Merkezi’nde görevlerini büyük özveri ile yerine getiren iki saygıdeğer doktorumuza; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde görev yapan D.K. isimli bir akademisyen (?) tarafından sinkaflı hakaretlerle fiziki ve sözlü şiddet uygulanmıştır. Üstelik söz konusu D.K. isimli akademisyen (?) şahıs; aynı zamanda Eğitim Bir-Sen’in üniversite temsilciliğini yapmış, Dekan yardımcılığı görevleri yürütmüş, sözde kamu personelinin maruz kaldığı hakaret ve şiddete karşı duran sözde bir sendikacıdır. 

Bu hususta sözde sendikanın il temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen’in şube başkanı Muammer Karaman hemen yaptığı açıklamada “Bilgisi olmadığı konuda, fikrinin ve zikrinin ne denli bol olduğunu” içler acısı şekilde ispatlamıştır. 

Zira doktorlarımızın darp edilmesine varan olayda konu, D.K. isimli akademisyenin(?) kızının avukatlık stajına başlamak için gerekli raporu Aile Sağlığı Merkezinden alamaması üzerine hakarete, şiddete başvurmasıdır. 

Kamuoyumuzu bilgilendirmek adına; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlığa Kabulde Engeller” başlıklı 5/1-h maddesi: “Avukatlığı sürekli olarak gereği gibi yapmaya engel vücut veya akılca malul olmak” durumunu avukatlığa engel saymıştır.  

Yine, Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Staj Yönetmeliği’nin “Başvuru” başlıklı 4/2-g maddesinde de “Avukatlığı sürekli olarak gereği gibi yapmaya engel vücut veya akılca malul olmadığına dair resmi bir hastanenin uzman hekimliğince düzenlenmiş sağlık raporu.” Başvurunun kabul edilmesi için zaruri evraklar içerisinde sayılmaktadır. 

Yasal dayanağına değindiğim üzere yönetmelik, “resmi hastanenin uzman hekimliğince düzenlenmiş sağlık raporunu” avukatlık stajına başvuru evrakları için şart koşmaktadır. Aile Sağlığı Merkezindeki, pratisyen hekimlerimiz bu raporu nasıl verecektir?  

Saygıdeğer doktorlarımızın bu konuda uzmanlık gerektiren bir muayene yapılması gerektiği, kendisinin bu raporu veremeyeceği yönünde bir kanaat belirtmesinde yasal hiçbir engel yoktur. Hatta ve hatta bu hususta Türkiye Barolar Birliği, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında istenen görüş 
yazıları ve cevapları da mevcuttur. Burada da Bakanlıklarca “Durum Bildirir Tek Hekim Sağlık Raporlarında akli melekelere ilişkin kutucuğun işaretlenmemesi gibi aksi durumlarda kararın ilgili kurumlarca verilmesi gerekmektedir.” ifadeleriyle doktorlarımıza bu konuda bir inisiyatif tanınmıştır. 

Görüldüğü üzere doktorlarımız, kendilerine yasaların tanıdığı yetkiyle ve mevzuata saygı duyarak, kendilerine tanınan yetki çerçevesinde gereğini yapmışlar ancak görevlerini gereği gibi yaparken galiz hakaretler ve şiddete maruz kalmışlardır. 

Burada “Rapor verilmesi gerekirdi, istenen rapor yasal” şeklinde vakit kaybetmeden açıklamada bulunan Muammer Karaman'a sormak gerekir: “bu rapor hangi mevzuata göre yasaldır?”. Yasa tanımaz, şiddet yanlısı Muammer Karaman'ın mevzuattan bihaber bu açıklamayı yaptığı ortadadır. Daha önce öğretmenini döven okul müdürünü savunduğuyla da medyada gündeme gelen sözde sendika başkanının bu tavrı bizleri şaşırtmamıştır.  

Karaman ne demişti?

Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Muammer Karaman, yaşanan olayla igili olarak sosyal medya hesabından şu açıklamalarda bulunmuştu:

"Kırmızıtoprak Mahallesi Aile Sağlığı Merkezi’mizde kamu görevlileri arasında gerçekleşen olayın derin üzüntüsü içerisindeyim. Ancak olayın bir merkezden ve belli bir maksatla öğretim görevlisi ve kızı aleyhine yönetiliyor olduğunun da farkındayım.

Olayda mağdur olduğunu iddia eden kadın doktor haber ajanslarına yaptığı açıklamasında rapor vermeyip sevk edeceğimi söyledim diyor. Oysa bu raporu Aile Sağlığı Merkezlerinin vermesi gerekiyor.

Doktorların Aile Hekimleri Derneğinin aldığı bir karara uyarak vatandaşa sunulması gereken rahatlıkla ulaşması gereken bir hizmeti engellemek ve geciktirmek hakkı var mıdır?

Rapor alamayınca şöyle yaptı böyle yaptı açıklamalarının da bir yönlendirme içerdiği açık. Kişi hakkı olmayan bir belge tanzimi istemiyor. Sağlık durumuna bakılmasını ve staj yapmasına bir engeli bulunmadığının belgelenmesini talep ediyor. 

Ateşli silah edinmek isteyenler psikiyatriye, 65 yaş üstü ortopediye sevk edilebilir. Avukat adayı bir genç niçin psikiyatriye sevk edilmek istenir? Aile kızlarının başörtülü olduğu görülünce tavırlar değişti özellikle psikiyatriye sevk edilmek istendik diyor.

Dernek kararı var diyerek staj yapabilir raporu talep eden öğrenciye rapor  düzenlemeyeceğini söyleyen doktor açıklamasında “böyle biri avukatlık yapacak” diye üzüntü beyan etmesi ailenin başörtüsü sebebiyle psikatriye sevk edildik iddiasını güçlendiriyor.

Aile Sağlığı Merkezleri ve Aile Hekimliği sağlık hizmetini vatandaşa yaklaştırmak ve hastanelerdeki gereksiz yoğunluğu azaltmak için oluşturuldu. Bir aile hekimi bunu bilmesine rağmen hastane yoğunluğunu artıracak şekilde kendi işini niçin hastaneye yıkmak ister."