Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nesrin Ekici, çok sayıda STK temsilcisi adına yaptığı açıklamada, "Pandeminin sonuçları artık sağlık çalışanları, işçiler, emekçiler tüm halkımız  için dayanılmaz bir hal almıştır.Sağlık yöneticileri salgının ilimizdeki gerçek boyutunu açıklamasa da bizler fabrikalarda, okullarda, sağlık kurumlarında, mahallelerde, evlerimizde Covid-19 ile hastalananları duyuyoruz, görüyoruz ve onlarla yaşıyoruz" dedi.

STK temsilcileri salgın ile ilgili şu değerlendirmede bulundu;

"Ülkemiz mart ayından bu yana pandeminin etkisi altındadır. Covid-19 salgınının etkisi giderek artarken, ülkemizde salgının önlenmesine ve yaşamın sürdürülebilmesine yönelik önlemler yetersiz ve etkisizdir. Salgın bir yandan sağlık çalışanlarının, işçilerin, yoksulların yaşam ve sağlık hakkını tehdit ederken, diğer yandan kuralsız çalışma, özlük haklarının kaybı, yoksulluk, işsizlik, işten çıkarma, düşük ücretle çalıştırmanın gerekçesi olmaktadır. Pandeminin sonuçları artık sağlık çalışanları, işçiler, emekçiler tüm halkımız  için dayanılmaz bir hal almıştır. Bu olumsuz tabloyla sadece sağlık meslek ve emek örgütlerinin mücadele etmesi yeterli ve gerçekçi değildir. Salgının olumsuz etkilerini azaltmak, çalışma, sağlık ve diğer yaşam alanlarımızı iyileştirmek için birlikte olmaya gereksinimimiz vardır. Bu nedenle bugün burada hep beraberiz"

Eski bina neden yıkıldı?

Açıklamada ayrıca, "Sağlık yöneticileri salgının ilimizdeki gerçek boyutunu açıklamasa da bizler fabrikalarda, okullarda, sağlık kurumlarında, mahallelerde, evlerimizde Covid-19 ile hastalananları duyuyoruz, görüyoruz ve onlarla yaşıyoruz. Üstelik yerel basına düşen günlük vaka sayılarının da farkındayız. Hastanelerin, yoğun bakımların dolu olduğunu, sağlık çalışanlarının yetmediğini, alan eğitimi olmayan sağlık çalışanlarının özellikli yerlerde eğitimsiz çalıştırıldığını ve tüm sağlık çalışanlarının çok yoğun çalıştığını, hastalandığını ve tükendiğini biliyoruz. Fabrikalarda Covid-19 olan işçilere temas ettikleri işçileri bildirmemeleri için baskı yapıldığını, okul müdürlerinin Covid-19 olan öğrencileri öğretmenlere bildirmediklerini biliyoruz. Covid-19 dışı hastalığı olanların hastalık bulaşması korkusuyla kontrol ya da muayeneye gitmeyi geciktirdiklerini ve bu nedenle hastalıklarının ağırlaştığını biliyoruz. Sağlık Bakanlığının adına filyasyon dediği ancak aslı temaslı ziyareti olan çalışmanın salgını kontrol altına almada etkisiz ve sağlık çalışanlarını tüketmekten öte bir işe yaramadığını biliyoruz. Ancak şehrimizde her gün hasta sayısı artarken kısa süre öncesine kadar kullanılan Eskişehir Devlet Hastanesi ve Yunus Emre Devlet Hastanesi eski binasının acele olarak yıkılmasındaki amacı bilmiyoruz"

Hükümete 13 talep

STK temsilcileri taleplerini ise şu şekilde sıraladı;

  1. Covid19 damlacık yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bulaşması için havalanmayan kapalı ortam, yakın fiziksel mesafe ve 15 dakikadan uzun korunmasız temas gerekiyor. O zaman virüsün bu özelliğini dikkate alarak kamu özel ayrımı yapmadan düzenlemeler yapılmalıdır. Ulaşım servisleri, yemekhaneler, giyinme soyunma odaları, çalışma ortamları yani işlikler, sınıflar, ofisler, poliklinikler etkin havalandırılabilen ve uygun sayıda çalışanın olacağı şekilde düzenlenmelidir.
  2. Günlük yaşamın tüm alanlarında ulaşım, alışveriş ortamları bu bilgiye göre düzenlenmeli, hayatı felce uğratmadan yaşanabilecek bir ortam yaratılmalıdır. Göstermelik olarak çıkartılan, sigara içme yasağı, 22.00’dan sonra mekânların kapatılması ya da 65 yaş üzerinin 18 saat eve hapsedilmesiyle bu hastalıkla savaşılamaz.
  3. Ülkemizde ve ilimizde acilen kısa-orta-uzun vadede yapılacak işler planlanmalı ve halka duyurulmalıdır.
  4. Salgınla mücadeleyi etkin olarak yapmak için sağlık organizasyonu hemen bölge tabanlı birinci basamak hizmetine dönmelidir. Bölge tabanlı birinci basamak sağlık hizmeti yaşam ve çalışma alanlarını düzenlemeli ve denetlemelidir. Hastanelerde kronik, acil ve akut durumlar için planlama eş zamanlı yapılmalıdır. Covid-19 için ayrı hastaneler düzenlenmeli, Covid dışı hastaların tedavileri aksamamalıdır.
  5. İçinde bulunduğumuz dönem mevsimsel grip dönemidir.Şu ana dek aşı konusunda önemli sorunlar yaşanmış binlerce yurttaşımız ve sağlık çalışanları hala aşılanmamıştır. Biran önce yeterince grip aşısı temin edilip, ücretsiz olarak halka ulaştırılmalıdır.
  6. Bilim bize hastalanarak ya da aşılanarak halkın yüzde 60-70’i bağışık hale gelmeden salgının bitmeyeceğini söylüyor. Covid aşısı için zamana ihtiyaç var. Bu süreçte  bilimsel aşamaları tamamlanan Covid aşılarının yeterince temini ve dağıtımı için şimdiden planlamalar yapılmalıdır. 
  7. Salgının şehrimizde geldiği bu aşamada kısa sürede sağlık sistemimizin biraz nefes alabilmesi için zorunlu olmayan üretim durdurulmalı.
  8. Elektrik, su, doğalgaz ve temel gıda gibi tüketim maddelerinden ve asgari ücret üzerindeki vergiler kaldırılmalıdır.
  9. Kısa çalışma, uzaktan çalışma, esnek çalışma, ücretsiz izin gibi uygulamalar sonlandırılmalıdır.
  10. Çalışması zorunlu olmayan fabrika ve işyerlerinde ücretli izin uygulanmalıdır.
  11. Kronik hastalığı olan çalışanlar tam ücretiyle idari izinli sayılmalıdır.
  12. Zorunlu işlerde çalışanların çalışma saatleri azaltılmalı, çalışma ortamları düzenlenmeli, sağlıklı beslenme ve sağlıklı ücretsiz ulaşım talepleri yerine getirilmelidir.
  13. Covid-19 tüm sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.

Bizler bu acil taleplerimizin ivedilikle dikkate alınmasını istiyoruz. Son derece yaşamsal olan bu taleplerimiz bir an önce yerine getirilmelidir. Çünkü yaşamak istiyoruz. Bir an önce gerekli tedbirleri alın.

Yarın çok geç olabilir"