Demirören Haber Ajansı'nın (DHA) elde ettiği verilere göre İçişleri Bakanlığı’nın koronavirüs tedbirleri kapsamında uyguladığı sokağa çıkma kısıtlaması Eskişehir'de vaka sayılarını düşürmeye devam ediyor. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kısıtlama saatlerinde tüm kavşaklarda araç ve kişileri tek tek kontrol ederken, genel olarak sokağa çıkma yasağına uyulduğu gözlendi. Eskişehir’de kısıtlamaların ardından pozitif vaka sayılarında düşüş yaşanırken, günlük ortalama 300 kişinin pozitif çıktığı kentte, bu sayı 200'e geriledi. Vaka sayılarındaki düşüş, Sağlık Bakanlığı’nın HES uygulamasındaki risk haritasına da yansıdı. Kısıtlamalar öncesinde kentin neredeyse tamamı ‘yüksek risk’ anlamına gelen kırmızıyla kaplıyken, kısıtlama sonrasında riskli bölgelerin yeşile döndüğü görüldü.

Bir haftada bin 295 kişi evinde iyileşti 

Sokağa çıkma kısıtlaması, testi pozitif çıkan ancak belirti göstermediği için evlerinde tedavi görenleri de etkiledi. Kısıtlama öncesinde 3 bin 100 olan evde hasta sayısı kısıtlamaların ardından bin 782’ye düştü. Pandemi servisi olan Eskişehir Şehir Hastanesi, Yunus Emre Devlet Hastanesi ve Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi görenlerin sayısı 1 haftada 191 kişi azalarak 529’a düştü. Son 1 haftada ise 51 kişi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Mart ayından bu yana koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 640’ı geçti. Halen üç hastanede 125 kişi yoğun bakımda, 34 kişi entübe şeklinde tedavi görüyor.

10 ayda 347 bin 388 test yapıldı 

Eskişehir’de koronavirüs hastalığının ortaya çıktığı mart ayından bu yana 347 bin 388 Covid-19 testi yapıldı. Şu ana kadar 53 bin 558 pozitif vaka tespit edilirken, aktif vaka sayısı 2 bin 311, iyileşen hasta sayısı ise 50 bin 607 kişi olduğu öğrenildi.

'Bu iş ciddi, şaka tarafı yok' 

Eskişehir’de koronavirüse yakalandıktan sonra evde tedavi görerek iyileştiğini ifade eden Ümit Özçakır (34), sokak kısıtlamalarının devam etmesi gerektiğini söyledi. Gençlerin tedbirleri daha az uyguladığını kaydeden Özçakır, "Eskişehir'de düşüşe geçti, güzel. Yasakların devam etmesi lazım, yoksa nasıl başa çıkacağız biz bu hastalıkla? En çok dikkat eden yaşlılar. Gençler pek dikkat etmiyor, gençliklerine güveniyorlar galiba. Maskeyle burunlarını kapatmıyorlar. Ama yaşlılara bakarsan onlar çok dikkat ediyorlar. Gençler bu işi pek umursamıyorlar demek ki ama umursamaları lazım. Esas taşıyıcı, bulaştırıcı onlar. Milletin biraz aklını başlarına toplamaları lazım. Bu iş ciddi, şaka tarafı yok bu işin. Ben de koronavirüse yakalandım ama atlattım çok şükür. Küçümsenecek bir olay değil. Dikkat edilmesi gerekiyor" dedi.

'Herkes tedbirleri uygulamalı' 

Sıla Ulukoca da kısıtlamaların genişletilmesi gerektiğini savunarak şunları söyledi:

"Mesela sokağa çıkma yasağı iki hafta boyunca herkese gelmeli. Bence hiçbir şekilde insanların umurlarında değil. Vaka sayılarına bakıp kendilerini avutuyorlar veya ‘ben şimdiye kadar olmadıysam bundan sonra da olmam’ rahatlığı ile hayatlarına devam ediyorlar. Etrafımdaki neredeyse herkes koronavirüsü atlattı, tedirginim ben de. Başım ağrıdığında her seferinde, sanki ben de olmuşum gibi korku içindeyim. Sürekli maske takıyorum, ellerimi sürekli temizliyorum, dezenfektan döküyorum, ellerimi yüzüme götürmüyorum. Çok fazla işim olmadıkça insan içine çıkamamaya çalışıyorum."