Ege Denizi’nde, Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6'lık depremin ardından depremzedeler için Türkiye’nin dört bir yanından hem bireysel hem de kurumsal yardımlar gelmeye devam ediyor. Bölgede çalışmalarını sürdüren Kızılay İzmir Bölge Lojistik Merkezi’nin kapasitesi gelen yardımları kaldırmayınca, bağışlar Gaziemir’deki yeni fuar alanında alınmaya başlandı.

12 metrekarelik alan yetmedi 

Türk Kızılay Lojistik Yönetim Direktörü Mehmet Mülayim, yardımların beklentilerin çok üzerinde olduğunu belirterek, “Burası bizim geçici olarak açtığımız lojistik merkezimiz. Normalde bizim İzmir’de bölge lojistik merkezimiz bulunuyor ama oranın kapasitesi gelen bağışları karşılayamadığı için geçici olarak burayı kullanıyoruz. Burası başta 12 bin metrekareydi, ancak 14-15 bin metrekareye kadar çıkmış durumda. Hem bireysel hem de kurumsal yardımlar gelmeye devam ediyor. Şu anda gıda malzemesi, giyim ve battaniye bağışları ağırlıklı olarak geliyor. Gelen her malzemeyi hem bağışçının hem de bağışı teslim alan ekip arkadaşımızın bilgilerinin olduğu tutanaklarla teslim alıyoruz. Depremzede bebekler için de çok bağış geliyor. Genelde kapalı paketler halinde geliyor ama açık paketlerde gelenlerin çoğunun oyuncak olduğunu görüyoruz. Ben Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’ndaki çadır kentteydim. Orada ihtiyaç sahibi bir teyze bizim Ankara’dan geldiğimizi öğrenince bana sarılıp hüngür hüngür ağlamaya başladı, bu bizleri çok duygulandırdı” dedi.

Çocuklar bizi çok ağlattı...

Gelen yardımların türlerine göre tasnif edilip kolilenmesini ise Kızılay gönüllüleri yapıyor. Gönüllülerden Beyza Özel (20), “Ben aslında izciyim, aynı zamanda Kızılay gönüllüsüyüm. Burada böyle bir faaliyet olduğunu öğrenince hemen koşa koşa geldim. Paketlemelere yardım ediyorum. İlk günlerde çok üzüntülüydüm ama sonra burada bir şeyler yapmaya başlayınca kendimi iyi hissetmeye başladım. Özellikle çocukları düşünüp burada bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Dört gündür buradayım, aslında yorgunum ama çocukları düşününce bunu hissetmiyorum. Beni çok ağlattılar ama şimdi onların mutluluğu için çalışıyorum” dedi.

Gönüllü çalışan Bensu Dinler, (17) ise şöyle konuştu:

“Çok üzüldüm. Ben ve ailem depremden zarar görmesek de doğduğum, yaşadığım şehrin insanları zarar gördü. Bu durum beni çok üzdü ve ben de yardım etmek istedim. Buraya gelen yardımları, gıda malzemelerini, battaniyeleri, hijyen malzemeleri tek tek ayırıp koliliyoruz. Bir şeyler yapıyor olmak iyi geliyor” dedi.

Yazılan notlar motivasyon kaynağı oldu 

Yapılan bireysel yardımların üzerlerine yazılan notlar ise hem Kızılay personelinin hem de gönüllülerinin motivasyon kaynağı oldu. Edirne Tıp Fakültesi’nden Sevgi Hemşire, “Şu anda orada olmayı, enkaz altında kalan canlara can olmayı, yardım etmeyi, o meslektaşlarım gibi enkaz altındaki yavruların elini sıkmayı o kadar çok isterdim ki. Canla başla çalışan kişileri görünce, televizyonun karşısında her seferinde ağlıyorum” dedi.

Eskişehir'den gelen not duygulandırdı

Eskişehir’den gelen bir notta ise şunlar yazıyor:

“Öncelikle hepinize geçmiş olsun. Elimizden geldiğince sizlerle bu koliyi paylaştık. Nazende bebek, kardeşleriyle battaniye, oyuncak ve kıyafetlerini paylaştı. Kardeşleri ısındıkça o daha mutlu olacak, dualarımız sizinle”