Gece gündüz demeden insanların sağlığı için birçok riskli durumda çalışmayı göze alarak hizmet eden hemşirelerin topluma katkılarını onurlandırmak üzere “Dünya Hemşireler Haftası” her yıl 6-12 Mayıs tarihleri arasında kutlanıyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nde çalışan tecrübeli hemşireler Nihal Türe ve Sultan Senem Kıvrakdal, mesleklerinin öneminden ve zorluklarından bahsetti. Ömürlerinin büyük bir bölümünü mesleklerine adayan hemşireler, bu süreçte binlerce hastanın iyileşmesine katkıda bulundu. Özellikle korona virüsle mücadelede kendi ve ailelerinin hayatlarını tehlikeye atarak, gece gündüz demeden çalışan hemşireler çevrelerinde de takdir topluyor. Hemşire olmaktan dolayı gurur duyduklarını söyleyen Türe ve Kıvrakdal, pandemi ve daha birçok zorlu sürece rağmen mesleklerini yaparken yürekten çalıştıklarını, sadece bir hafta değil her zaman hatırlanarak desteklenmelerinin önemli olduğunu dile getirdi.

“Hemşireliği bilinçli olarak seçmesek de canı gönülden, severek yapıyoruz”

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nde 32 yıldır hemşirelik yapan Nihal Türe, meslek hayatı boyunca her zaman özverili bir biçimde çalıştığını ve bedensel sağlığı izin verdikçe mesleğine devam edeceğini söyledi. Çoğu hemşirenin bu mesleği bilinçli olarak seçmediğini ancak yine de severek yaptıklarını aktaran Türe, “Bizim mesleğimizde sorulan en önemli sorulardan biri, ‘Hemşirelik mesleğini isteyerek mi seçtiniz?’ oluyor. Arkadaşlara sorulduğunda yüzde 70 veya 80’i bilinçli olarak seçmediğini söyleyecektir. Ama bizler öyle bir grup olarak görülüyoruz ki isteyerek seçmediğimiz mesleği canı gönülden, yürekten, vicdanla ve severek yapıyoruz. Yıllar önce bana ‘Hemşire olmak istiyor musun?’ diye sorulmadı. Tamamen hayatın getirmiş olduğu şartlara göre hareket ettik. 32 yıllık hemşireyim. Hayatımda ‘Neden hemşire oldun veya neden hemşirelik yapıyorsun?’ sorularını kendime sormadım. Bilinçli seç deseydiler yine hemşire olmak isterdim. Çok seviyorum ve bedensel sağlığım izin verdiği sürece de hemşire olarak hizmet vermek büyük gurur verecek bana” dedi.

Hemşireler olarak zorlu süreçlerden geçtiklerini ve sadece bir haftanın bu mesleğin ihtiyaçlarını konuşmak için yeterli olmadığını söyleyen hemşire Türe, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizim gibi güçlü bir mesleği bir haftaya sığdırmak çok kolay değil. Bu bir haftalık süreçte bizim bazı taleplerimizin, ihtiyaçlarımızın ve eksiklerimizin konuşuluyor olması çok önemli.”

“Hemşirelik sadece ‘iğne yap’, ‘tansiyon ölç’, ‘hastaya yemeğini yedir’ değil”

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nde 11 yıldır hemşire olarak görev yapan Sultan Senem Kıvrakdal ise, hemşireliğin doktorların direktiflerini yerine getirmekten daha fazlası olduğunu aktardı. Mesleği hakkındaki düşüncelerini dile getiren Kıvrakdal, “Ben şu anda mesleğimi çok seviyorum, iyi ki bu mesleği seçmişim. Hemşirelik sadece doktorun söylediği ‘iğneyi yap’, ‘tansiyonu ölç’, ‘hastaya yemeğini yedir’ değil. Hastayla iç içe olduğunuz için ona ne şekilde müdahale etmeniz gerektiğini bilmeniz gerekiyor” dedi.

“Keşke sadece bir haftada değil, her zaman bizleri hatırlasalar ve destekleseler”

Özellikle korona virüs pandemisi döneminde her zamankinden daha riskli birçok ortamda çalışmak durumunda olduklarını söyleyen Kıvrakdal, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

“Şu anda çok zorlu bir süreç var, çünkü her seferinde o kıyafetleri giyip çıkarmak zor oluyor. Hastalara biz yemek yediriyoruz. Korona virüslü hastanın yakını yemek yedirmek istemiyor ama biz yanına gidip yediriyoruz, ilaç veriyoruz ve bakımını yapıyoruz. Eminim hastalar da bizim için aynı şeyleri söylüyordur.”

İnsanların kendilerine olan desteklerinin önemli olduğunu anlatan hemşire Sultan Senem Kıvrakdal, “Keşke sadece bir haftada değil, her zaman bizleri hatırlasalar ve destekleseler. Özellikle şiddete karşı çok mağdur oluyoruz. Bu konuda bizi desteleseler ve kanunlarla arkamızda dursalar çok mutlu olacağız” diye konuştu.