Sazak, “1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat'a bağlayan gecesinde Ermeni güçleri giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 kişiyi şehit etmiş, toplam 487 kişiyi ağır yaralamış, bin 275 kişiyi rehin almış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görülmüştür. Bu insanlık dışı zalimane zorbalık, işkence ve muameleye hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir. Bu olayın vuku bulduğu 1992 yılı insanlığın en kanlı sahnelere şahitlik ettiği talihsiz bir dönemdir. Yapılan bu vahşet üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen hala hafızalardaki yerini korumaktadır. Sadece bu vahşet dahi, İslam ve Türk dünyasının birlikteliğinin güçlenmesine ne denli ihtiyaç olduğunu göstermektedir” dedi. 

"ŞİDDETLE KINIYORUM": Sazak, tüm dünyanın bunun sorumlularını ve destekleyenleri nefretle hatırladığını ve hatırlamaya devam edeceğini belirterek, “Ermenilerle ilgili sözde soykırım yalanının peşine düşenleri Hocalı Katliamını okumaya ve bu katliamın fotoğraflarını, tüm delillerini izlemeye davet ediyor, kendi yurtlarında bağımsız yaşamaktan başka bir istekleri olmayan, savunmasız, çocuk, kadın ve yaşlılara böyle bir saldırıda bulunanları lanetliyor ve şiddetle kınıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle dost ve kardeş ülke Azerbaycan'da yaşarken bu zulme maruz kalmış tüm Azeri Türkü kardeşlerimize Allah`tan rahmet diliyor, geride kalanlara ve tüm Azeri halkına ise başsağlığı diliyorum”