Özkavak, "Dün açıklanan TÜİK verilerine göre Aralık ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 1,25 artmış, yıllık enflasyon yüzde 14,6 olmuştur. Temmuz-Aralık dönemini kapsayan altı aylık dilimde ise enflasyon yüzde 8,36 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre “toplu sözleşme” gereğince maaşları 2020 yılının ikinci altı aylık dilimi için yüzde 4 artırılan kamu emekçilerinin ve emekliklerinin maaşlarına yüzde4.36 enflasyon farkı yansıtılacaktır. Ardından 2021 yılının ilk altı ayı için yüzde 3 maaş artışı yapılacaktır. Yani 2021 yılı milyonlarca kamu emekçisi ve emeklinin maaş artışı sadece yüzde 7.36 olacaktır. Böylece milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu perdeleyen rakamlarla, sahte verilerle bir kez daha açlığa mahkum edilmek istenmektedir. Pandemi ile hayat pahalılığının arttığı, iğneden ipliğe zam yağmurunun devam ettiği koşullarda 5 milyonu aşkın kamu emekçisinden ve emekliden önümüzdeki yılı sefalet oranlarında maaş artışları ile geçirmesi beklenmektedir" dedi.

"Bu zamları kabul etmiyoruz"

Özkavak, "Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin salgın boyunca yaşadığı büyük travmayı defalarca paylaştık. Salgının getirdiği yaşam tehdidi ve ağır çalışma koşullarını duymayan görmeyen kalmadı. Salgın ve süreçte devam eden ekonomik kriz işçisinden esnafına emeklisine kadar milyonlarca emekçiyi yoksullaştırmış iğneden ipliğe yapılan zamlarla hayat çekilmez hale gelmiştir. Gerçek enflasyonun yüzde 40'ları bulduğu bu koşullarda bu zamları kabul etmiyoruz.İşbirlikçi yandaş sendikanın marifetiyle yüzde 3 + enflasyon farkı olarak imzalanmış bulunan  toplu sözleşmenin hükmü kalmamıştır. Artık bu toplu sözleşmeye imza atanlara hak ettikleri cevabın verilme zamanı gelmiştir. Artık gerçek sendika SES'in yeniden örgütlenme büyüme zamanıdır. Ancak o zaman taleplerimizin gerçekleşeceği yoksulluktan kurtulacağımız ortadadır. Bugünden itibaren tüm işyerlerinde taleplerimizi dile getireceğiz. Bugünden itibaren bir kez daha tüm işyerlerinde emekçilere seslenerek mücadeleye çağıracağız" diye konuştu. 

Özkavak, taleplerini ise şu şekilde sıraladı;

  • Çoktan hükmünü yitiren, 2021 yılı için maaşlarımızda yüzde 3 + yüzde 3 artış dayatılan “toplu sözleşme”nin derhal yenilenmelidir. 
  • Hiç vakit kaybetmeden yapılacak toplu sözleşme ile maaşlarımızın yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artırılmalıdır.
  • Performans sistemi kaldırılarak temel maaşlarımız en az yüzde 50 arttırılarak tek kalemde ödenmelidir.
  • Yıllardır süren gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi için, asgari ücretin vergi dışı bırakılması, birinci vergi dilimi yüzde15 ten yüzde10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesintinin birinci vergi diliminde sabitlenmesi, sağlık, eğitim, gıda, barınma, giyim, elektrik, ısınma giderleri için ödediğimiz vergilerin gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir. 
  • Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderlerinin pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmalıdır. 
  • Temel tüketim maddelerinde KDV’nin sıfırlanmalıdır.
  • Pandemi süresince yaşanan tüm eşitsiz adaletsiz ek ödemeler herkese tavandan düzenlenerek haksızlıklar giderilmelidir.
  • Covid-19 meslek hastalığı sayılarak ayrımsız tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için uygulanmalı geçmişe doğru tüm mağduriyetler giderilmelidir. 

Bu talepler ile önümüzdeki günlerde tüm işyerlerimizin önünde basın açıklamaları yapacağız tepkimizi dile getireceğiz. Bu amaçla tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini mücadeleye ve sendikamıza çağırıyoruz."