Konuyla ilgili yaşananları anlatan Gümüşkonak mahallesinden 75 yaşındaki emekli öğretmen Muhittin Ateş, Birinci Dünya Savaşı'nda Ankara’nın Polatlı ilçesine kadar gelen Yunanlıların buraya ulaşıncaya kadar geçtiği köylere halka zulmettiğini anlattı. İnsanların malına ve canına zarar vermediğini söyleyen Ateş, “Sakarya savaşında Polatlı’ da yenilgiye uğrayan Yunan ordusu dönüş yolunda, geçtikleri tüm güzergâhta yenilginin acısını köylülerden çıkarmışlar. Yunan zulmünden kurtulan köylüler, Günyüzü ilçesinin Gümüşkonak mahallesi Üvez deresi mevkiinde kargaların yoğun olarak uçuştuğunu fark etmişler. Merak edip bakmaya giden vatandaşlar süngüyle parçalanmış zamanın imamı Muhacir Halil’in cenazesi ile karşılaşırlar. Şehir olan imamı yıkamadan bulunduğu mevkii olan Üvez deresine defnedilir. Daha sonra İstiklal şehidi Muhacir Halil’in yöre halkını Yunan zulmünden kurtulmak için, şu anda Kayakent mahallesinde bulunan Yelinüstü mağarasına saklandığı, kaçamayan kadınlara tecavüz etmeye kalkan Yunan askerlerine müdahale edince oracıkta şehit edildiği anlaşılıyor. Halil hoca, köyünün kadınlarının iffetini korumak için şehit olur” diye belirtti.

Rüyasında Emin öğretmeni ziyarete çağırdı

İstiklal Savaşı bittikten yıllar sonra Gümüşkonak (Yörme) köyüne öğretmen olarak gelen Emin Sarılgan’in daha önce subay olduğunu, beline isabet eden şarapnel parçası nedeniyle askerlikten ayrıldığını, yeni alfabe kanunu çıktıktan sonra bu tip memurlardan istifade etmek isteyen devletin gazi Emin Sarılgan’ı Yörme’ ye öğretmen olarak tayin ettiğini anlatan Muhittin Ateş, “Emin öğretmen gece rüyasında İstiklal şehidi Muhacir Halil’ i görür. Şehit muhacir Halil, rüyasında gazi öğretmen Emin’e “beni ziyarete gel, misafirim ol” der. Emin öğretmen de “ben misafirim yeni geldim, önce sen beni ziyarete gel” der. Şehit muhacir Halil “Ben sana gelemem, ama sen bana eninde sonunda geleceksin” der. Gazi Emin öğretmen rüyasını köyün ileri gelenlerine anlatır. Muhacir Halil’ in mezarı tarif edilip ve hikâyesi anlatılınca olaydan çok etkilenen Emin öğretmen, şehit Muhacir Halil’ in kabrinin bulunduğu 27 dekarlık araziyi satın alır. Aradan yıllar geçtikten sonra Emin öğretmen Eskişehir Merkez Kütüphanesine müdür olarak atanır. Kütüphanedeki görevi sırasında yaptığı araştırmaları ve köyde öğretmenlik yaptığı dönemdeki bilgileri de birleştirerek bir kitap yazmak ister. O dönem Sivrihisar ilçesinde matbaacılık yapan Ahmet Atmaca’ ya gider, topladıkları notlar ve bilgilerle bir kitap bastırmak ister. Matbaacı Ahmet Atmaca ise “Sivrihisar ve Köylerinde Yunan Mezalimi” adlı kitabın yazarı olarak kendi adını yazmıştır” dedi.

Şehit Muhacir Halil’in yanını defnedilmeyi vasiyet etti

Emin öğretmenin emekli olduktan sonra Gümüşkonak (Yörme) halkıyla irtibatını koparmadığını, her yıl ziyaretinde köy halkı tarafından karşılanıp şehit Muhacir Halil’e mevlit okutturduğunu anlatan Muhittin Ateş, “Okunan mevlidin ardından şehit muhacir Halil’ in kabri başında okul öğrencileriyle tören düzenlenir. Şehidin mezarıyla ilgilenilmesi ve korunması için para bırakan Emin öğretmenin ölmeden önce tek vasiyeti vardı. Öldükten sonra şehit muhacir Halil’ in yanına defnedilmek. Tüm dostlarına 'Bankada 500 lira param, var ben öldükten sonra parayı alın ve beni şehit muhacir Halil’in yanına gömün' dedi. 1975 yılında Bursa’da tedavi gördüğü hastanede vefat eden gazi öğretmen Emin Sarılgan, vasiyeti üzerine Günyüzü ilçesi Gümüşkonak mahallesi Üvez deresine şehit muhacir Halil’ in yanına defnedildi” diye belirtti.