Yüceses, “Gazi Mustafa Kemal ve dava arkadaşları öncülüğünde yapılan kurtuluş mücadelesi 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle zirveye tırmanmış ve burada söken zafer şafağı son yurdumuzun talihini, kaderini ve akıbetini aydınlatmıştır. Böylelikle Türk milletinin varlığına kast eden emperyalist mihraklara ve taşeronlarına Dumlupınar’da acı ve kati bir ders verilmiştir. 30 Ağustos, köşeye sıkışmış, işgale uğramış, bağrı delinmiş, yoksul düşmüş, darda kalmış, şehit olmuş ve canı yanmış bir milletin neleri başarabileceğini, hangi zorlukları ve mihnetleri aşabileceğini net olarak göstermiştir. 26 Ağustos 1922 sabahı başlayan Büyük Taarruz son vatanımızın ne pahasına olursa olsun teslim edilmeyeceğinin tescili ve Türk milletinin kendi yazgısına yalnızca kendisinin yön vereceğinin kesin beyanıdır. Milletimizin rızası, bilgisi ve iradesi dışında dayatılan sömürgeci plan, proje ve senaryolar önce Dumlupınar’da yırtılmış ve ufalanmış, sonra da kalan artıklar İzmir’den denize süpürülmüştür. Yine Ağustos ayında kazanılan ve Türklere Anadolu’nun bereketli kapılarını 947 yıl önce açan Malazgirt Meydan Savaşı son vatanımızın tarihi ve mukaddes bir emanet olarak bizlere miras bırakmıştır” dedi.

Minnetle anıyorumTürk geçmişinin mesajlar verdiğini beliren Yüceses, “Bu itibarla Türk milletinin tarihi zaferlerinin yıldönümünde hayale kapılıp ayrı toprak, yanlışa düşüp ayrı bayrak ve ihanete girip ayrı devlet peşinde olanlar geçmişin kudretinden lazım gelen mesajları mutlaka almalıdır. Yedi düvele eğilmeyen kutlu millet varlığının, etnik bölücü heveslere geçit vermesi ve bir avuç kendini bilmez bedbahtın şımarıklıklarına ve kanlı provokasyonlarına ortam açması olmayacak duaya âmin denilmesinden farksızdır.  Bu duygu ve düşüncelerle, kutsal vatanımızın varlığı ve bağımsızlığının dünyaya kabul ettirildiği 30 Ağustos Zaferi’nin 96. yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kurucu kahramanları; büyük Türk milleti için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran ve minnet duygularımla anıyorum. Manevi huzurlarında, aziz milletimizin ve bütün kahramanlarımızın mukaddes hatıralarını yâd ediyor, en derin hürmet ve sadakat hislerimle Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum”