Cumhurbaşkanı yardımcıları veya bakanların bu sorulara en geç onbeş gün içinde cevap vermesinin zorunlu olmasına rağmenbu hükme nadiren uyulduğunu ifade eden Kabukcuoğlu, “Biz Yazılı Soru Önergesiyle, halk adına yürütmeyi denetliyoruz. Ancak yeni sistemde atanan bakanlar, bu hassasiyeti gözden kaçırıyorlar. Çünkü onlar kendilerini halka karşı değil, atamalarını yapan Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu hissediyorlar. Ülkemizin ve Eskişehir’imizin sorunlarına çözüm üretebilmek için bir takım bilgiler, bu sorunların çözülmesini ve çözümüne katkı sunmak istiyoruz. Ancak şahsımın vermiş olduğu Yazılı Soru Önergelerinin yarısına cevap alamadım. Gelen cevaplara baktığımızda ise pek çok sorumuzun  özensizce cevaplandığı veya soruların etrafından dolaşılarak asıl konunun uzağında kaldıklarını görüyoruz.” dedi. 

Bir örnek veren Kabukcuoğlu "60.000 nüfuslu Emek mahallemizde bir lise yok. Vatandaşımızın lise talebi var. Hükümet 2019 yılında yapılacağı sözü vermişti ama yapılmadı. Ne zaman yapılacağını sorduk, cevap alamadık.“ dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesiyle, en önemli denetim mekanizması olan Gensoru ve Sözlü Soru’nun kaldırıldığını, parlamentonun denetim işlevininin sınırlandırıldığının altını çizen Kabukcuoğlu, vermiş olduğu Yazılı Soru Önergelerinin yarısının cevapsız bırakıldığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Tarım ve Orman Bakanı Sayın Pakdemirli 16 Yazılı Soru Önergemizin 14’üne cevap vermiş. Yine Aynı şekilde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Turan’dan 14 kez halk adına bilgi talep etmiş, 13’üne cevap almışız. Bu bakanlarımız millet iradesine en çok saygı duyan bakanlarımızdan. Ancak Sağlık Bakanı Sayın Koca 12 Yazılı Soru Önergemizin 12’sini de cevapsız bıraktı. Aynı Şekilde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Selçuk 12 sorumuzun,11’ine cevap vermedi. Yine Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Albayrak  8 soru önergemizi, birini bile cevaplama tenezzülünde bulunmadı. Bu veriler ışığında şunu söyleyebiliriz; Sayın Pakdemirli ve Sayın Turan’ın karneleri iyiyken, Sayın Koca, Albayrak ve Selçuk sınıfta kalmıştır. Halkımızın sorduğu sorulara cevap vermeye bile tenezzül etmemişlerdir.”