Köksal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

"Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet aralıksız devam ediyor. Kamuoyu, neredeyse her gün ses getiren bir şiddet olayına şahitlik ediyor. Durumun vahameti, Konya Şehir Hastanesi’nde görevli Doktor Ekrem Karakaya’nın görevi başındayken, bir hasta yakınının silahından çıkan kurşunlarla katledilmesiyle bir kez daha herkes tarafından hatırlanmış oldu.

Bu elim olay,  şiddete karşı cezai müeyyidelerin artırılmasının, sorunun çözümü yolunda çok da iyimser olunmaması gerektiğini ortaya koymuş oldu. Çünkü sağlıkta şiddet sorunu, yılları bulan ihmaller nedeniyle çok yönlü çok boyutlu bir kangrene dönüşmüş durumda"

"Toplumsal seferberlik şart"

Köksal açıklamasına şöyle devam etti;

"Sağlık-Sen’in yapmış olduğu araştırmalara göre, her dört sağlık çalışanından biri, fiziksel şiddete uğruyor. Tehdit, küfür ve hakaret gibi şiddet türleriyle ise bu oran katlanıyor.

Acilen yapılması gereken, şiddete karşı duyarlılığı artıracak toplumsal seferberliktir. Resmi ya da özel tüm kurum ve kuruluşlar, bu süreçte aktif rol almalıdır.

Buna paralel atılması gereken bir diğer adım da sağlık merkezlerinde güvenlik tedbirlerinin en üst düzeyde sağlanması olmalıdır. Bakanlığın, Doktor Ekrem Karakaya’nın öldürülmesinden sonra bazı hastane girişlerine X-Ray cihazı yerleştirmeye başlaması, geç de olsa önemli bir adımdır. Şiddet tüm sağlık çalışanlarını hedef aldığı için bu uygulamaya ülke genelinde tüm sağlık merkezlerini dahil etmek gerekmektedir. 

Bunlara ilaveten bir an önce güvenlik tedbirleri de artırılmalıdır. Güvenliği sağlamakla görevli personelinde yetkileri bu kapsamda genişletilmelidir. Şiddet uygulayanların önemli bir bölümünün hasta yakını olduğunu dikkate alacak olursak, muayene alanlarına birden fazla hasta yakınının girişine izin verilmemelidir. Şiddetin en çok yaşandığı acil servislerdeki yoğunluğun azaltılması amacıyla da bu birimlerde ilave tedbirler alınmalıdır.

Bu adımlar atılmayıp, şu ana kadar olduğu gibi çalışanlar kaderlerine terkedilirlerse, sağlık hizmet zincirinin karşı karşıya olduğu tehdit daha da büyüyecek ve maalesef çalışanların sistemden kopuşu hızlanacaktır. Tüm bu değerlendirmeler ışığında Haziran ayına baktığımızda, şiddet olaylarının zirveye tırmandığını görüyoruz. Ay boyunca 32 şiddet vakası yaşandı. 47 saldırgan tarafından gerçekleştirilen bu olaylarda, 42 sağlık çalışanı mağdur oldu.Daha önceki aylarda olduğu gibi şiddet olaylarının failleri genel itibarıyla yine aynı kimseler. Ay içerisinde yaşanan 32 şiddet olayının 26’sına hasta ve hasta yakınları neden oldu. Bu durum, sağlık çalışanlarını daha derinden yaralamaktadır.Diğer 6 şiddet olayının 5’ine kendini bilmez kişiler sebebiyet verirken, 1’ine de bir yöneticinin neden olduğu tespit edildi. Ay boyunca yaşanan 32 vakanın 28’i hemsözlü hem fiili, 4’ü ise sözlü olarak vuku buldu.

Şiddet olaylarının adresi ise genel itibarıyla yine değişmedi. 32 şiddet olayının 29’u hastanelerde, 1’i aile sağlığı merkezinde, 1’i eczanede, 1’i ise sahada yaşandı.

Haziran ayında 22 doktor, 10 hemşire, 3 güvenlik görevlisi, 2 eczacı, 5 diğer sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı.Şiddet vakalarına yol açan 47 saldırganın 14’ü hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı görüldü. Gözaltına alınan 10 saldırgan ise serbest bırakıldı. 11 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 12 saldırgan da tutuklandı. Öte yandan Haziran ayı içerisinde İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi, şiddete karşı önemli bir karara imza attı. İstanbul Haseki Araştırma ve Eğitim Hastanesi Adli Tıp Biriminde, 27 Mart'ta bir doktora bıçakla saldıran K.A, silahla tehdit suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezada herhangi bir indirime gidilmedi"