Köksal,“Bu siyasetçi paylaşımım üzerine bizzat Şehir Hastanesi Başhekimi beni aradı diyor. Bu paylaşımı yapan arkadaş bir partide görev yapıyor. Merak ettiğim bu arkadaş CHP ya da muhalif bir partide siyaset yapsaydı aranacak mıydı. Bu soruyu başhekime soruyorum.  Diyor ki bu kişi, Yaşar Bildirici yaşanan durumla ilgili bilgi verdi. Şikayeti ile ilgili inceleme başlatmış. Yaşanan sıkıntının bir eylem olmadığı sağlık çalışanının vurdumduymaz olduğunu, bireysel olduğunu söylemiş başhekim. Bunun üzerine soruşturma başlamış diyor, yalan söylüyor. Böyle bir soruşturma felan yok. Çünkü belli bir saatten sonra bir kurumda hizmetin kesilmesine idare karar verir. Ben bu yazıya bir cevap yazdım. Bir başhekim  madem 12:35’de bir siyasetçiyi arayabilecek kadar, memnun edecek, özür dileyebilecek kadar ileri gidebiliyorsa hastaneye gitsin. Yatağından kalksın, acile gitsin, o personel hizmet etmediyse gereğini o anda yapsın. Biz çalışmayan sağlık personelini savunmuyoruz. Biz vatandaşa hizmet vermiyorsa meslektaşımızın ceza almasına karşı değiliz. Bireysel işlediği bir suç varsa en ağır cezayı alsın. Derdimiz sağlık çalışanın hakkını gözetmek. Biz bugün bu şehirde pek çok olayı es geçiyorsak  yapılan yatırımların gölgede kalmaması içindir. Bu şehirde bazı siyasiler sınırı ve haddi aşmıştır. Sağlık çalışanlarının hakkına girilmiştir. Keyfi kullanan idareciler var, odadan kovulan yüzlerce sağlık çalışanı var.  Ve buna sessiz kalan, AK Parti iktidarındaki milletvekillerinin birbiri ile küs olmasından, siyasi boşluktan kaynaklanan idarecilerin azgınlığı var. Biz bugünden sonra iç savaş başlatacağız gerekirse idarecilere karşı Eskişehir’de. Çünkü bazı idareciler siyasi partinin üzerinde, milletvekilinin üzerinde görüyor kendini, il başkanının üzerinde görüyor. Sağlık çalışanları yalnız değil. Avukat ordumuzla beraber her yaptıkları hareketlere  suç duyurusunda bulunacağız artık. Çünkü Şehir Hastanesi’ndeki bir personel yaşamış olduğu sıkıntıyı fotoğraf haline getirip evrağını evrak kayıttan geçiremiyor, idareci onayı koymuşlar. Ben şimdi idareci ile bir problem yaşadım, dilekçe vereceğim, dilekçemi almıyor. Buradan Sn Valimize sesleniyorum…  Bunu ilk defa söylüyorum.  Hiçbir şeyden korkmuyorum. Ben sendikacılıktan beslenmiyorum. Ben Devlet Memururum, sınava girdim, alın teriyle devlet memuru oldum. Yarın bu işi bıraksam da benim için çok önemli değil. Doğruları sonuna kadar söylemeye devam edeceğim” dedi.