Köy sakinleri, şahıs arazileri üzerinde faaliyetini genişletmek isteyen şirkete, topraklarını satmak istemediklerini, bu sebeple kendilerinin tehdit edildiğini ileri sürdüler.

Örencik Köyü Muhtarı Mustafa Baysarı, “1980 yılından bu yana köyümüze bir çok firma gelip gitti. Köyümüzde altın madeni çıkacak diye sevinmiştik. Ancak, altın madeni çıkarılırken kullanılan kimyasalların tehlikesini öğrenince halkımız bu işe karşı çıktı. Köyümüz 2 bin rakımlı Eğrigöz dağının eteklerinde kurulmuştur. Açılmak istenen altın maden ocağı da bu saha içinde yer alacak. Yaklaşık 40 köyün içme suyunun kaynağı olan Eğrigöz dağından çıkan suların zehirlenme ihtimali var. Doğamız bozulunca köyümüzden herkes göç edecek. Köy halkımız olarak bu işletmelerin altın aramalarını istemiyoruz” diye konuştu.

"Bölgede 5 bin hayvan otluyor"

Örencik köyünde çiftçilik yapan Seyfi Akçakaya, köylerine gelen bazı maden şirketlerinin olduğunu, bu şirketlerde kendisinin de çalıştığını kaydetti. Akçakaya, “Açılması planlanan altın madeni ocakları köyümüze çok yakın. Bu sebeple ileriki yıllarda bizim yaşantımızı olumsuz yönde etkileyecek. Eğrigöz dağının bitki çeşitliliği çok fazla. Bakir olan bu bölgede turizme açılması planlanan tarihi mağaralar ve nesli tükenmekte olan ağaçlar var. Ormandan yıllık hane başına 30 bin TL, hayvancılıktan ise 100 bin TL. gelir elde ediyoruz. Yaz aylarında Eğrigöz dağında 5 bin hayvan otluyor. Kurulacak tesis alanlarında verimli tarım arazilerimiz var. Madenin faaliyete geçmesiyle, organik olarak beslenen hayvanlarımızın otlakları da yok olacak” ifadelerini kullandı.

Altın madeni çıkarılacak olan ormanlık alanda, yaban hayatının tehlike altında olacağını belirten Mustafa Akçakaya, vaşak, oklu kirpi ve karaca gibi yabani hayvanlara ev sahipliği yapan ormanın tahribatıyla, bu hayvanların bölgeden uzaklaşacağını ifade etti.