Ailesinden bahsederek söze başlayan Maşaoğlu “İki kız çocuk babasıyım. Büyük kızım üniversite öğrencisi, küçük kızım ilkokul öğrencisi. Otel işletmemiz ile eşim ilgileniyor. Seçimden sonra düşüncemiz şu, aile olarak buraya yerleşmek, şirketin merkezini buraya taşımak. Çünkü, özellikle çocuklarım Eskişehir’e bayılıyorlar ama tabi iş hayatı Eskişehir’de değildi. Fakat çalıştığımız sektör sadece İstanbul’a hitap eden bir sektör de değil. Onun için Eskişehir’de hayatımıza devam edeceğiz. Eskişehir’e yerleşme kararı aldık. İşimizi ve ailemizi Eskişehir’e taşıma kararı aldık. Çekirdek aile haricindeki ailemiz Sivrihisar’da yaşıyor şu an. Bizim Sivrihisar’la bağımız hiçbir zaman kesilmedi. Bir ayağımız hep buradaydı” dedi.
İnandığım idealleri sonuna kadar savunurum
“15 yaşında girmiş olduğum Milliyetçi Hareket’te hiçbir çizgi sapması olmadan, inandığım idealleri sonuna kadar savunmanın ötesinde yaşayan birisiyim. Bunu yaşadığım için de camiamızda sağ olsunlar severler, takdir ederler. Mesela ben, ilk defa milletvekili adayıyım. MYK’ya ilk defa girdim. Bunların hepsinin sebebi de camiada gerçekten saygın bir ismimiz var. Bunun da tek sebebi, inandığım değerleri yaşamak. Nedir inandığım değerler, aslında insan olma değerleri. İyi bir insan olmak, dürüst olacaksınız, insanlarla ilişkileriniz en üst seviyelerde olacak, halkın içinden geleceksiniz, halkla birlikte olacaksınız. Bunlar bizim insani değerlerimiz. İyi günde kötü günde duruşumuzdan taviz vermedik”
Eskişehirspor sevdam küçük yaşlarda başladı
Eskişehirpsor sevdasını anlatan Maşaoğlu, “Küçük yaşlardan Eskişehirspor’la başladık. Küçük yaşta Eskişehirspor sevdasıyla büyüdük. Bundan bir 10-12 sene önce, o zamanlar üyelikler kapalı. Ben durmadan siteden müracaat ediyorum. Her müracaatımda aidatı gönderiyorum, beni üye yapın diye. Bir sene sonra bir kâğıt geldi, kongreye davetlisiniz. Aradım kulübü, ben kongreye niye davetliyim? Dediler, siz üyemizsiniz. Halil Ünal zamanıydı. Ben üye oldum. Eskişehir’de de dernekleşmemiş bir yapımız vardı, Boğazın Kırmızı Şimşekleri adı altında. Biz dedik ki salt bir taraftar derneği olmayalım. Ne olalım? Eskişehirli gençlerin İstanbul’a geldikleri zaman uğrak yeri olalım. Onlara destek olabileceğimiz her konuda, destek verelim ve bir dernekleşme çalışmasına girdik. 12 arkadaş bir dernek kurduk. Ben derneğin kuruluşundan bugüne kadar yönetimde muhasip olarak görev yaptım. Dernek Başkanımız da Selahattin Erdoğan. İstanbul’da bizi sadece bir taraftar derneği olarak görmüyorlar. Eskişehir’den kim okumaya geldiyse ‘merhaba’ dediği bir yeriz biz” dedi.
Eskişehirspor’un zor zamanında elini taşın altına koyan bizdik
“Biz her gün Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği olarak İstanbul’da 50 tane evsize sabah-öğlen-akşam çorba götürüyorduk. Bu bir taraftar deneği bakın. Orada sokakta yaşayanlara bu şekilde 3 öğün yemek veriyorduk. Gelen öğrenci arkadaşlara, elimizden geldiği kadar maddi durumu kötü olanlara burs veriyoruz. Aynı zamanda Eskişehirspor’u çok yakından takip ediyoruz. Bizim yönetimimizden 2 arkadaşımız şu an hali hazırda Eskişehirspor yönetiminde. Mehmet Şimşek Başkan ile birlikte bizim dernek yönetimimizden 2 tane 3 tane arkadaşımız görev yapıyor, Eskişehirspor yönetiminde de. Kısa zamanda çok güzel işler yaptık. Ekonomik anlamda Eskişehirspor’a destek olmaya çalıştık. Bütün kampanyalarına dernek olarak katıldık. Geçen bir slogan ürettik, ‘Biz seçim zamanı değil, geçim zamanı Eskişehirsporluyduk’ ve Mehmet Şimşek zamanını bilirsiniz anahtar Vali’ye verileceği dönemde, biz elimizi taşın altına soktuk. Onun için, Eskişehirspor Eskişehir’in en büyük markası. Ben geçen gün ki basın toplatışında da söylemiştim, bizim elimizde sihirli bir değnek yok. Ben Eskişehirspor 15 Mayıs günü şampiyon olacak, bütün dertlerinden falan da kurtulacak demiyorum ama ben şunun sözünü veriyorum ki, iyi bir Eskişehirsporlu olarak ölene kadar elimizden gelen bütün desteği, Eskişehirspor’a vereceğiz. Eskişehirspor’un hakkını yedirmeyeceğiz. Sonuna kadar da savunacağız”
Eskişehir sadece belli bölgelerden ibaret bir yer değil
Samimi ve birebir ziyaretlerle seçim çalışması yürüttüklerini ifade eden Maşaoğlu, “Eskişehir’de kahvelere girdiğimiz zaman, insanlarla sohbet ettiğimiz zaman insanların kafasındaki Milletvekili imajını yıkıyoruz. İnsanlar hep böyle, biraz daha üst perdeden olan, halkın sorunlarını bilmeyen kişiler olarak Milletvekillerini görüyor. Bakıyorlar ki biz halkın içindeniz. Bizim Sivrihisarlılar’ın bir tabir vardır, ‘elma demesini de biliriz, alma demesini de biliriz’ şeklinde. Hatta bu kadar samimi olunca, benim eğitim durumumu falan sorgulamaya kalktı birkaç kişi. Eğitim durumumuzu da söyleyince insanların kafası bir allak bullak oldu. Çünkü, biz halkın içinden gelen insanlarız. Eğer ki Eskişehir’e hizmet etmeyeceksek, biz zaten makama talip olmazdık. Bizim tek derdimiz, Eskişehir’e hizmet etmek. Akabinde tabi ki, ülkemize hizmet etmek. Halkın teveccühü çok güzel. Biz kendimizi anlattıkça, o üç kişi içerisinde de emin olun belki de birinci sıra biz olacağız. Sokak sokak geziyoruz, cadde cadde geziyoruz, ev ev geziyoruz. Eskişehir’in sadece belli bölgelerden ibaret olmadığını anlatmaya çalışıyoruz insanlara ve halkımızın teveccühü çok güzel. İnşallah o en çok tanınır 3 kişi arasından da 1.sıra biz oluruz” dedi.
Eskişehir’in sorunlarını çözmek için aday oldum
Aday olmaya nasıl karar verdiğini anlatan Maşaoğlu, “Aslında biliyorsunuz, partinin hiyerarşisinde MYK üyeliği Milletvekilliğinin üzerindedir ama bir şekilde Eskişehir’in sorunlarına çözüm bulabilmek adına adaylığımı koydum. Parti tabanımızdan da bu şekilde çok talep geldi. Eskişehir’in sorunlarını birebir bildiğime inanıyorum ve hizmet verdiğim başka bir şey de yok. Türkiye genelinde tek derdimiz hizmet etmek. Nasip olurda o meclise girersek de zaten Eskişehirliler de bu farkı görecekler, hissedecekler. Eskişehir için yapacağımız çok şey olduğuna inandığım bir dönem. Bu dönemde sahaya çıkma gereği hissettim. Daha önce adaylık sürecim olmadı. İlk defa aday oldum ve 1. Sıradan aday oldum bu süreçte. Bana en çok ihtiyaç duyulan dönem olduğunu hissettim ve memlekete karşı vefa borcum olduğunu hissettim. Bunları yerine getirmek için buradayım. Yarın da burada olacağım” şeklinde konuştu.
Bunun deprem sonrası yapılan bir seçim olması da önemli
Gösterişli organizasyonlarla seçim çalışması yürütmediklerini ifade eden Maşaoğlu, “Bu gösterişli organizasyonlar zaten benim yapıma ters. Gösterişli organizasyonların, insanların sadece kendilerini tatmin ettiğini düşünüyorum, başka hiçbir işe yaramaz. Yapı olarak da dediğim gibi, bana ters bir durum. Çok sade bir seçim geçiriyoruz. Bunun deprem sonrası yapılan bir seçim olması da önemli. Mesela müzik çalan hiçbir aracımızı göremezsiniz sokaklarda. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi olarak tüm Türkiye genelinde depremden dolayı, propagandalarımızda müziği yasakladık. Halk ziyaretlerimizde veya buraya gelirken, dışarıda gezerken gösterişten uzak, işe odaklı çalışan biriyim. Ben her gün sabah saat 7’de güne başlarım, gece 1’de günüm biter ve tamamen de bu 7-1 arasında işime odaklıyımdır. Sosyal hayatımdan asla vazgeçmem. Sosyal hayatım devam eder ama işimle birlikte yürütürüm” diye konuştu.
Tüm mesaimiz Eskişehir’de olacak
“Eskişehir için tüm mesaimizi harcayacağız ve o gösteriş yapan arkadaşların da kendisini tatmin etmekten başka bir şeyi olmuyor. Bu gösterişlerin etkisi olsa dahi ben yapmam. Neden yapmam, bir yere 10 kişi gidip de kapının önünde 15 kişinin beklemesinin nasıl bir esprisi olabilir. O insanları işinden alıkoyuyorsunuz, sokaktaki insanları rahatsız ediyorsunuz. Ben bu esnaf ziyaretlerinde de aynısını yapıyorum. Bana diyorlar ki 20-30 kişi destek verelim. Bana gelip de destek verecekleri bir durum yok. Onun yerine diyorum gidin, beni anlatın insanlara. Çünkü ben kendimi zaten anlatacağım. Bunlar artık siyasette çok eğreti duran hareketler”
Sahadan insanların da görüşleri önemli
Eskişehir’e yapmak istedikleri hizmetleri anlatan Maşaoğlu, “Havaalanının iç hat seferlerine açılması bu konuyla ilgili Anadolu Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi ve Teknik Üniversite ile bir heyet kurduk, öğretim görevlilerinden oluşan ama sahadan da insanların olduğu, ben sadece akademik bir problemler zincirinin takipçisi olmak istemiyorum, ben aynı zamanda sahadan insanların da görüşlerinin olduğu projeleri savunmak, yönetmek ya da organize etmek istiyorum. Bu konuyla ilgili yaklaşık 1 senedir çalışmalarımız devam ediyor. Onun haricinde bitmeyen bir Alpu yolumuz, Seyitgazi yolumuz, Sarıcakaya, Kırka’dan devam eden yol, ölüm yolu diye ifade edilen… Hatta gençlerin de, geçen Alpu’da gördüm ‘Aşkımız Alpu yolu gibi hiç bitmeyecek’ diyor. Onun haricinde Organize Sanayi’den Gemlik’e raylı sistemin tamamlanması” dedi.
Bütün adaylar sorunları biliyor
“Aslına bakarsanız bütün adaylar sorunları biliyor. Bütün adayların da sorunları çözüm yolları da aynı şekilde ama Eskişehir’in şu problemi var, seçildikten sonra Eskişehir ‘in tüm milletvekilleri bir araya gelelim, bu problemlerin çoğu bir milletvekiliyle çözülecek problemler değil ama iktidarıyla muhalefetiyle 6 milletvekili ortak her ay toplanalım ve Eskişehir’in sorunlarını birlikte çözelim. Katılmayan olursa da, bunu sizler deşifre edin. Kimse gelmezse de ben bunun mücadelesini tek başıma veririm. Kaçtığı yere kadar kovalarım. Bizde birlik beraberlik, şehir ruhuna çok fazla dikkat edilmiyor. Eskişehir’in sorunları ile ilgili Ankara’da sonuna kadar mücadelesini vereceğim, kavgasını vereceğim. Zaten her gün burada sizlerle birlikte zamanımı geçireceğim. İkametgahımı da Eskişehir’e alıyorum”
Ulaşılır vekil olacağım
“Telefonlarımız susmuyor. Herkeste telefonumuz var. Telefon numarasını genellikle siyasetçiler paylaşmazlar ama telefon numaranızın vatandaşta olması ise çok büyük bir ayrıcalık. Belki vatandaş sizi ömrü boyunca aramaz ama o rehberde numaranızın bulunması onun için bir güçtür. Yani başım sıkıştı, derde düştüm dediği anda arayabilirim der. Bu vatandaş için bir güçtü ve bizim de ona verdiğiniz kıymeti gösterir. Evvelden beri kullandığım numaram herkeste var ve bundan sonra da tüm Eskişehirlilerde olacak”
Hedefimiz 148 milletvekili
Türkiye gündemi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Maşaoğlu, “Türkiye’nin etrafı ateş çemberi. Son 5 yıllık süreçte yaşadıklarımız zaten belli. Pandemi, Rusya-Ukranya Savaşı, Suriye politikamız ortada, Ermenistan olayı var, Yunanistan Adalar meselesi, Doğu Akdeniz’deki haklarımızın gasp edilmek istenmesi, Mavi Vatan olayı. Yani bu süreç MHP’ye bu ülkenin ciddi bir ihtiyacın olduğu bir dönem. Şu an 48 vekille temsil ediliyoruz. Hedefimiz 148 Milletvekili. Biz bir evvelki seçim beyannamemizde vermiş olduğumuz sözlerin hepsini yerine getirdik. Bunu 48 milletvekiliyle yaptık. Eğer ki 148 Milletvekili ve ciddi bir oy oranıyla Meclis’e girersek ülkemizin geleceği açısından da, özellikle şu kaotik ortamda çok ciddi çalışmalar yapılacağını söyleyebilirim. Geçen sefer vermiş olduğumuz vaatlerin yüzde 96’sını yerine getirmişiz ki, 48 milletvekili olan bir parti için bu çok ciddi bir oran. Bu sefer 100 tane vaadimiz var ve bu 100 vaadimizin de inşallah 100’nü birden faaliyete geçireceğiz. İşçimizden tutun fabrikatörümüze kadar bütün herkesin sorunlarını biliyoruz ve bu sorunlara çözüm odaklı hem genel merkez nezdinde hem Eskişehir il başkanlığı nezdinde çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Ben onlara siyasetçi de demiyorum
“Seçime doğru giderken Türkiye’nin toprak bütünlüğüyle ilgili bazı siyasetçilerden kabul edilemeyecek sözler duyuyoruz. Bununla ilgili beklentisi olan bazı siyasetçiler olduğunu görüyoruz. Kapalı kapılar ardından gelen mesajlar var. Bu noktada yarım asrı aşkın süredir MHP zaten bu anlamda bir emniyet sigortası görevi görmüştür. Ülkenin hassasiyetlerini ön plana çıkartmıştır. Mesela şöyle, geçenlerde bir siyasetçi çıktı dedi ki, ben onlara siyasetçi de demiyorum zaten, ‘100 yıllık bir sistemi yıkacağız’ dedi. Biz de diyoruz ki, ‘100 yıllık sistemi yıkacağız diyenlerle yüzlerce yıl bu devleti yaşatacağız diyenlerin seçimi’ ve yüzlerce yıl biz bu devleti yaşatacağız. Bir taraf diyor 100 yıllık devleti yıkacağız, bizler de diyoruz yüzlerce yıl yaşatacağız bu devleti. Bundan dolayı, halkımız şunun aslında farkında bu memlekette bir beka problemi var mı? Gerçekten var. Maalesef cezaevinde ülke yönetmeye talip olanlar var buna müsaade etmeyeceğiz, tabi demokratik yollarla… Türk insanının bunu gördüğüne inanıyoruz. Bu konuda da bizi yalnız bırakmayacaktır. Bunu biz Eskişehir’de de görüyoruz. Meydanlara çıktığımız, kahvehanelere girdiğimiz zaman insanlar ciddi bir beka problemiyle karşı karşıya olduğumuzu biliyorlar ama Allah’ın izniyle bize güvensinler, yarım asrı geçen mazimiz buna kefildir, gelecekte de hiçbir çizgi sapması olmadan Türk Milleti’nin, Türk Devleti’nin bölünmez bütünlüğünü canımız pahasına da olsa koruyacağız.”
CHP kuruluş ilkelerine aykırı davranıyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Eskişehir ziyareti ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Maşaoğlu, “Rahmetli genel başkanımız Alp Arslan Türkeş’in bir sözü vardır; ‘Cumhuriyet Halk Partisi eğer ki Atatürk ilkelerinden sapmamış olsaydı, ben Milliyetçi Hareket Partisi’ni kurmazdım’ der. Biz CHP’nin Atatürk tarafından kurulmuş olmasına rağmen, kuruluş ilkelerine aykırı davrandığını düşünüyoruz. Bir İstanbul İl Başkanları örneği var, Canan Kaftancıoğlu örneği var. 1915 olaylarına ‘Soykırım’ diyen CHP İstanbul İl Başkanı var. Ağzını, yüzünü kapatarak polise, askere taş atarken fotoğraflarının olduğu bir il başkanı var. O sebepten dolayı, biz Türk Milliyetçileri olarak Mustafa Kemal Atatürk’ü kendimize örnek aldık. Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasi manada kullanılmasını istemiyoruz. Nasıl ki dinimizin kullanılmasını istemiyorsak siyasi manada, Mustafa Kemal Atatürk’ün de kullanılmasını istemiyoruz. Neden istemiyoruz, o bizim Cumhuriyet’imizin kurucusu. O bizim önderimiz, o bizim liderimiz, partimizin kuruluş sebebi. Maalesef ‘Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti’yiz’ diyenler aynı zamanda şunu da diyebiliyorlar, ‘Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganından rahatsız oluyoruz’ da diyebiliyorlar, İstanbul İl Başkanı… Ben hiç rahatsız olmuyorum, çok da hoşuma gidiyor. Hepimiz gerçekten ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ ama kalkıp da siyasi manada ben bunu kullanmıyorum. Kullanmayı da Atatürk’e hakaret kabul ediyorum. O çünkü ne CHP, ne MHP ne AK Parti’nin değil, Türk milletinin lideriydi” şeklinde konuştu.