Prof. Dr. Günay konu ile ilgili "Ekim ayı, Meme Kanseri Farkındalık ve Bilinçlendirme ayı. Bu bağlamda Avrupa Konseyi olarak bir dizi etkinlik ve toplantılar gündemimizde. Strazburg’a gelmeden Eskişehir Valiliği tarafından düzenlenen bir dizi etkinliklere katıldım. Avrupa Konseyi kadın milletvekilleri grubu olarak göğüs kanseri hakkında bir seminer düzenledik. Bu toplantıda KETEM ve gezici KEYEM uygulamasını ‘başarı öyküsü’ olarak paylaştım. KETEM yani Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri, kanserde erken teşhis ve taramanın önemi konusunda toplum farkındalığını eğitim yoluyla artırmak, erken yakalanabilir kanserlerde toplum tabanlı tarama faaliyetlerini yürütmek, tüm bu faaliyetler sonucunda da önlenebilir ve erken yakalanabilir kanserlerin görülme sıklığını ve ölüm oranlarını azaltmak amacıyla faaliyet gösteren bir kurumumuz. Sağlık Bakanlarımıza ve fedakarca bu hizmeti veren hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza minnettarız, gönülden teşekkür ediyoruz" dedi. 

KETEM'in başarısını sayılarla anlattı 

Prof. Dr. Günay yaptığı konuşmada “Kadınlarımızda en çok görülen kanser türünün meme kanseri olduğu, dünya genelinde her 6 kanser hastasının birinin meme kanseri olduğu, 74 yaşına gelmeden 11 kadından birinin meme kanseri olacağı, her 3 dakikada bir kadınımızı meme kanserinden kaybettiğimizi ve dünya genelinde 8 kadından birinin hayatını meme kanserinden kaybettiğini düşünürsek tarama ve erken tanının ne kadar önemli olduğunu anlamış oluruz. Bu konuşmanın 6 dakika sürdüğünü varsayarsak, konuşmamın sonunda 2 kadınımızı daha kaybetmiş olacağız. Kanser taramasının amacı, herhangi bir organ kanserini henüz bir şikayete neden olmadan ve belirti vermeden ortaya çıkarmaktır. Ülkemizde DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü)  önerileri doğrultusunda  kayıt, önleme, tarama ve tedavi çalışmalarını kapsayan Ulusal Kanser Kontrol Programı uygulanmaktadır. Bu kapsamda; meme, serviks (rahim ağzı) ve kolorektal (kalın bağırsak) kanserler için, KETEM’ lerde tarama programları ücretsiz yürütülmektedir. Bugünkü tema özellikle ‘kanserde coğrafi eşitsizlik’ yani kırsal alanlarda yaşayanlar taramalara erişimi olmadığı. Kırsalda yaşayan kadınlarımız tarama konusunda dezavantajlı konumda olabiliyor. İşte burada Mobil KETEM’lerin rolü büyük. Kırsal ve dezavantajlı gruplarımıza illerimizde ve ilçelerimizde mobil tarama araçları ile tarama hizmeti verilmekte. Eylül 2022 tarihi itibarıyla her ilde en az bir tane olmak üzere 347 Kanser tarama merkezi mevcut.  Bunlardan 41 tanesi mobil kanser tarama aracı olup, kırsal ve dezavantajlı gruplara hizmet vermektedir. Fransa’da da böyle bir uygulamanın olduğunu öğrendik. Ancak bu kadar yaygın tarama yapan ülke Türkiye. 2021’de tüm Türkiye KETEM’lerinde 237 bin kişiye tarama yapılmış" diye konuştu. 

Eskişehir'deki sonuçları paylaştı 

Prof. Dr. Günay "Eskişehir’den örnek verirsek; 2021 yılı meme kanseri için yapılan tarama sayısı 2400. 2. Basamağa sevk edilen 159, tanı alan 7 kişi. 2022 yılı ilk 9 ay içinde yapılan tarama sayısı 3900 civarı. 2. Basamağa sevk edilen 319, tanı alan 9 kişi. Hastanelerimiz kendi personeline taramalara başladı. Örneğin Şehir Hastanesi’nde 800 personele tarama yapıldı, 20 kişiye birinci evre meme kanseri teşhisi konuldu. Bu tarama olmasaydı veya bu 20 kadın taramaya katılmasalardı belki çok daha ileri evrelerde farkedilecek hatta hayatlarına mal olacaktı. Bir kadının hayatını kurtarmak, bir ailenin ve yakınlarının hayatını kurtarmak, toplumu kurtarmak demektir. O zaman 'ben de varım' diyoruz, taramalara katılıyor ve çevremizdekileri katılmaya teşvik ediyoruz" şeklinde konuştu.