Özel açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Bu şehire sık sık gelip gidiyorum. Bir yıl bitti ben genel başkan olalı. Bundan bir yıl önce genel başkan oldum ve devamında bir yıl boyunca bir çok kente gittim. Bir yılda 45 kente 193 ayrı ziyarette bulundum, bunlardan 122 tanesi miting etkinlikleriydi, sekiz tanesi ise seçim sonrası etkinliklerdi. Yedi farklı ülkeye ziyarette bulunduk. Bir yılda Eskişehir'e yedinci ziyaretim. Dördü seçimden önce üçü seçimden sonra olmak üzere yedinci kez bu kentteyim çünkü bu kentin Cumhuriyet Halk Partisi açısından önemi büyük. Nasıl yöneteceksiniz diye sorana Eskişehir’i nasıl yönetiyorsak Türkiye’yi de öyle yöneteceğiz deyince başka bir şey söylemeye gerek kalmıyor” 

Bu nasıl oldu dedim

Özel konuşmasına şöyle devam etti, “Bu ziyaretlerimden bir tanesi çok öğreticiydi. O zamanlar Yılmaz Hoca Büyükşehir Belediye Başkanı, Ayşe Hanım büyükşehir belediye başkan adayımız. Seçim heyecanı içerisindeyiz Talat Başkanımla. Dediler ki bir gençlik buluşması yapalım mı? Çok memnun olurum dedim ve gittik. Güzel bir toplantı gerçekleştirdik, orada Yılmaz Hocanın da söz alması bekleniyor çok kısa bir söz aldı, çıktı dedi ki, ‘eğer bu seçimde bizim partiye oy vermezseniz, hiçbirinize hakkımı helal etmem’ dedi indi. İnanamadım eyvah dedim, Hoca öyle bir şey söyledi ki, gençler çok fena kızacaklar. Burada protesto felan ederler bizi. Genel olarak Türkiye’nin herhangi bir yerinde üniversite öğrencilerine, bir yerel yönetici ya da eski bir hoca o tonda böyle bir şey söylese salon ayağa kalkar. Bizde de salon ayağa kalktı ayakta alkışladır hocayı. Dedim bu nasıl oldu? Dediler ki emek meselesi, özgüven meselesi ve bu sözü söyleyebilecek bir kredisi olabilecekse bir kişinin bu üniversiteliler arasında bu kredisi olan tek kişi Yılmaz Büyükerşen’dir. Çünkü bilirler ki, bu sözü söylerken bir baskıcı tutumla, bir buyurganlıkla değil, geçmişte yaşanmışlıkların birbirlerinde yarattığı güven sevgi ilişkisine dayalı bir mesele bu, Yılmaz Hoca bunu diyebilir bütün öğrenciler de buna hak verebilirler ve gerçekten de öyle oldu. Ben o yüzden Eskişehir’deki siyaset gençlik ilişkisini de diğer şehirlerimizden bir farklı yere koyuyorum her zaman” 

Öğrencilerin ciddi problemleri var

Öğrencilerin sorunları ile ilgili de konuşan Özel, “Öğrencilerle ilgili genel sorunlar yerel yönetimlerin çabaları ile ne kadar hafifletilse de öğrencilerin çok ciddi problemleri var. Maalesef Sayın Erdoğan 22 yıl öncesi ile bugünü karşılaştırıp haksız yere övünüyor. İnanıp bakmazsanız doğru da sayarsınız. Mesela diyor ki, göreve geldiğimde öğrenci bursları 45 liracıktı şimdi 2 bin lira. Gerçekten veriye dayalı siyaset yapmaya çalışıyoruz, her rakama dönüp bakıyoruz. O 45 liracık asgari ücretin yüzde 27’si imiş bugün yüzde 11’i. O 45liracık 225 simit alıyormuş Eskişehir’de, bugün 2 bin lira 133 simit alıyor. O 45 liracık o gün bir buçuk çeyrek altın alırmış bugün çeyrek çeyrek altın alıyor. Öğrencilerin barınma sorunu var. Türkiye’de KYK yurtları öğrencilerin sadece yüzde 13’ünü barındırabiliyor. Üniversiteyi açıyorsun, öğrenciyi alıyorsun başını sokacak yer arıyor. Öğrenciye git nerde kalırsan kal diyorsun. Her şeye para var, öğrenci yurduna para yok. TOKİ’ye bir talimatla bütün şehirlerde ihtiyaç kadar öğrenci yurdu yaptırmak o çok övülen projelerin herhangi bir tanesine bulunacak kaynakla çözülebilecek bir iş. Bu ülkede kimse öğrenci yurduna kaynak aktarılmasına itiraz etmez. Ama yapmıyorlar” 

Albayrak: Anlayacağı dilden bir iki kelâm da biz edelim Albayrak: Anlayacağı dilden bir iki kelâm da biz edelim