Medipol Üniversitesi Vatan Klinikleri Göz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Göktuğ Demirci, genellikle dudakta görülen uçuğun gözde de çıkabileceğini belirterek Herpes simplex virüsünün (HSV) deri yoluyla bulaşması sonucu uçuk geliştiğini ve ömür boyu tekrar edebilen viral bir enfeksiyon olduğunu söyledi. Doç. Dr. Demirci, “Herpes simplex virüsünün Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki tipi vardır. Herpes virüs tip 1 genellikle dudak, burun çevresi, göz gibi yüz bölgesindeki enfeksiyonlardan sorumludur. Herpes Tip 1 kişilere genellikle çocukluk döneminde direkt deri teması yani aileden birinin öpmesiyle, ortak havlu gibi eşyalarla veya uçuk virüsü taşıyan kişinin tükürük salgısından damlacıklarla bulaşabilir” dedi.

“GÜNEŞ IŞIĞI, STRES VE ÜZÜNTÜ HSV’Yİ TETİKLİYOR”: Göz uçuğu olarak da bilinen HSV’nin gözün enfeksiyonuyla birlikte ortaya çıktığına dikkati çeken Doç. Dr. Demirci, şöyle devam etti: “Tipik olarak stres, yorgunluk, üzüntü, travma, soğuk, güneş ışığı, ateşli hastalıklar, adet dönemi, vücuttaki diğer enfeksiyonlar gibi durumlarda HSV harekete geçer. Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 450 bin kişi her yıl göz uçuğu geçiriyor ve yaklaşık 46 bin hastada HSV göz enfeksiyonu tekrar ediyor. Araştırmalara göre HSV göz enfeksiyonu, Amerika’da kornea tabakasına bağlı körlüğün en yaygın bulaşıcı nedenidir.”

“AĞRI VE GÖRME KAYBINA DİKKAT”: Doç. Dr. Demirci, göz uçuklarının 2 gruba ayrıldığını ifade ederek, şu bilgileri verdi: “Göz uçuğu genellikle; ağrı, iltihap, gözde kızarıklık, kornea yırtılması ve ciddi görme bozukluklarına yol açabilir. Göz uçukları hafif veya şiddetli olarak iki gruba ayrılır. En yaygın tipine ise epitelyal keratit denir ve gözün açık ön kısmı olan korneayı etkiler. Göz uçuğunda, sıklıkla tek göz etkilenir, sadece hastaların yüzde 3’ünde iki göz de tutulur. İki gözü de etkilenen bireylerin yüzde 40’ının alerjik bünyeli olduğu belirlenmiştir. Yüzde kırmızı zemin üzerinde öbekler halinde, saydam, küçük, inci tanesi (vezikül) şeklinde gelişir. Hafif bir kapak şişkinliği olabilir. Veziküller yırtılır ve daha sonra kabuklanarak birkaç gün içinde iyileşir. Gözde ve bulunduğu deri çevresinde ağrıya sebep olur.”

“KORNEA NAKLİNE KADAR GÖTÜREBİLİR”: Hastalığın tipine ve seyrine göre antiviral damla-pomad, kortizonlu damlalar, antiviral haplar kullanıldığına işaret eden Doç. Dr. Demirci, şu değerlendirmede bulundu: “Korneadaki göz uçuğu hiç iz bırakmadan geçebileceği gibi, korneayı derinlemesine etkileyerek görmeyi kalıcı şekilde azaltabilir. Zamanında tedaviye başlanmayan hastalarda, yanlış miktarda ve zamanda kortizon kullanılan veya vücut direnci (bazı sistemik hastalıklar -kanser, romatizma vb.) aşırı düşük olan hastalarda hastalık kornea yüzeyinden kornea iç tabakalarına ilerleyebilir ve kornea delinebilir veya nedbe dokusu gelişebilir. Bu şartlar oluştuğunda tedavi normal göz uçuğu tedavisinden çok farklı boyutlara geçer. Bu durumlarda tedavi kornea nakli bile olabilmektedir. Göz uçuğu için yapılan kornea naklinde başarı oranı yüzde 50 ila 80 civarındadır. Ama yeni nakil edilen korneayı virüs tekrar enfekte edebilir.”

“BEBEKLER, ÇOCUKLAR ÖPÜLMEMELİ”: Doç. Dr. Demirci, Herpes simplex virüsünün bulaşmasını engellemek için dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle anlattı: “Bebekler, çocuklar ve diğer insanlar sık sık öpülmemelidir. Uçuklu insanın kullandığı bardak, çatal, havlu ve diğer eşyalar kullanılmamalıdır. Uçuğa dokunulmamalı, dokunulursa eller çok iyi yıkanmalıdır. Kadınlar makyajlarını temizlerken enfekte bölgeye dokundurdukları malzeme ile başka yerlere özellikle gözlere dokunmamalıdır. Hem bulaşma hem de yaranın mikrop kapmaması için uçuğun kabukları ile oynanmamalıdır. Uçuğu aktive edecek stres, aşırı yorgunluk gibi durumlardan kaçınılmalıdır.”