Eskişehir Ekspres

Son zamanlarda sağlık yöneticilerinin iç meseleleri fazlaca basına yansıdığını söyleyen Köksal “Birbirleriyle iletişim halinde olan yöneticilerin basın üzerinden iletişim kuruyor olması sağlık personelimizi ve bizleri fazlaca rahatsız etmektedir. Bu kavgaların artık bir an önce son bulmasını, gideceklerin bir an önce görevini bırakmasını, kalanların ise sükunetlerini korumasını, atamaların hızlıca yapılıp bu garabetten ve lekeden kurumlarını kurtarmasını tavsiye ederiz” dedi.

İSTİFAYA DAVET EDİYORUM: Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne yaşanan olaylara sessiz kalamayacaklarını belirten Köksal açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Ahmet Seçkin’e bağlı birimlerde görev yapan bazı arkadaşların kamu görevi icra ettiklerini unutup kendi şahsi menfaatleri uğruna Facebook’ta grup kurup temiz duyguları olan çalışanları gaza getirme peşine düştükleri açıkça izlenmektedir. Bu başı çeken arkadaşlardan birinin anestezi teknisyeni olduğu halde yıllardır nöbetsiz rahat birimde çalıştığı izlenmektedir. Ahmet Seçkin Beyefendi istifa ettiğinde kendisini bizzat arayarak bunun bir hata olduğunu kararından biran önce vazgeçmesi gerektiğini kendisine ilettim. Ancak Hak-İş e bağlı Hizmet İş sendikası yöneticisi olan bazı taşeron çalışanları Ahmet Seçkin’in taşeronların geçiş komisyonunda yer alması hasebiyle kendisine sahip çıkıyor görüntüsü verdiği de izlenmektedir. Bu çirkin olaylar 650’den fazla yatağa sahip olan koskoca bir kamu kurumuna yakışmamaktadır. Bu çirkinliğe sebebiyet verenleri acilen istifaya davet ediyor, çalışanlarımızı da kurumu yıpratmama adına sükûnete davet ediyorum.”

FABRİKALARA BENZEMEZ: “Hak iş ve taşerondan kamu işçisi statüsüne geçecek personele hatırlatmak gerekir ki bu koskoca 7/24 hizmet veren kurumlar organize sanayi de hizmet veren fabrikalara benzememektedir. O kuruluşlarda yapılan sendikacılık faaliyetleri bizim kurumlarımızda yapılırsa sağlık hizmeti aksamaya girer ve 15 yılda ilmek ilmek örülen sağlıkta dönüşüm, sendikacılık hırsı ile yerle bir olur. Sağlıkta dönüşüme zarar verecek olan bu hususların yalnızca sendikacılığı değil siyaseti de ilgilendirdiği apaçık ortadadır. Siyasetçilerin demir yumruğu masaya vurarak bu meseleleri hızlıca çözüp kurumların normal işleyişine dönmelerini sağlamaları gerekmektedir. Biz üzerimize düşeni yaptık. Sıra siyasette Hak-İş’te.”