Sinop’un Gerze ilçesinde tarihe ve sanata duyduğu ilgisiyle tanınan avukat İsmail Hakkı Gülenç, şarkının bilinmeyen hikayesini anlattı. Gülenç, “1956 yılı Mayıs ayının 24’ü, Gerze 13 Şubat 1956’da genel yangın felaketi geçirmiş, Şirin Gerze gitmiş, yerine hüzünlü Gerze olmuş. Mağdur olmuş insanlar Kızılay’ın gönderdiği çadırda kalmakta, Gerze’nin en zengini de, en fakiri de Aşçı Arif Kocabaş’ın pişirdiği yemekle karınlarını doyurmaktaydı. İnsanlar yaralarını sarmaya çalıştığı o dönemde Gerze’ye 10 Mayıs 1928 Eskişehir doğumlu Ankara Mülkiye Mektebi Mezunu, Nihat Aşar Gerze Kaymakam’ı olarak atanmış ve iki yıl süreyle Gerze’de görev yapmıştır. Aşar, Gerze’de görevini yerine getirirken bir yandan da şiir yazmaktaydı. O yıllarda, Hurmadibi mevkisinde bülbül sesleri arasında, sular cılız akıp yere tek tek düşerken ‘cim cim’ diye ses çıkartırken, günümüzde büyük bir beğeniyle dinlenen, söylenen ‘Nasıl geçti habersiz, o güzelim yıllarım. Bazen gözyaşı oldu, bzen içli bir şarkı’ diyerek devam eden bu şarkı sözlerini yazmıştır. Aşar yazmış olduğu bu şiirini şarkı yapması için Bestekâr Teoman Alpay’a gönderir. Ancak Teoman Alpay o kadar yoğundur ki ‘Cim Cim’ diye tabir ettiğimiz noktada yazılan bu şiiri yıllar sonra şarkıya dönüştürmüştür” dedi. 

Şarkının sözleri ise şöyle: 

Nasıl geçti habersiz/O güzelim yıllarım/Bazen gözyaşı oldu/Bazen içli bir şarkı/Her anımı eksizsiz/Dün gibi hatırlarım/Dudaklarımda tadı/İçimde durur aşkı/Hani o saçlarıma taç yaptığın çiçekler/Hani o güzel gözlü ceylanların pınarı/Hani kuşlar ağaçlar binbir renkli çiçekler/Nasıl yakalamıştık saçlarından baharı/Ben hala o günleri anarsam yaşıyorum/Sanki mutluluğumuz geri gelecek gibi/Hala güzelliğini kalbimde taşıyorum/Dalından koparılmış taze bir çiçek gibi.