Dokuz senedir, Doğaçlama Tiyatro Diyalektik ekibinde birlikte oyunlar oynadıklarını ifade eden Cihan Erdem, Diyalektik Tiyatro’nun nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı. Erdem, “Diyalektik bir tartışma sanatıdır. Ekibin isminin Diyalektik olması, interaktif oyunlar oynamamız ve sürekli seyirciyle beraber bir şeyler çıkartmamız ile oluştu. Ekip nasıl ortaya çıktı derseniz; kurucularımızdan Ceren Tüysüz, Merve Yüksel asıl kuruculardır. Biz daha sonrasında dahil olduk, grup kurulduğunda hiçbir şekilde doğaçlama oynamıyorduk, çünkü çok zor bir şeydi, buna girmek istemedik, hiçbir bilgimiz olmadan hazır skeçler üzerine metin oyunu oymaya başladık. İlk olarak Kıraathane’de 2010 senesinde başladık. Yazılı metinleri oynuyorduk, seneler geçtikçe farklı şeyler yapmaya karar verdik, biraz da kendimiz yazıp bir şeyler oynayalım, dekorumuzu kendimiz ayarlayalım dedik, ara ara bir tur, iki tur doğaçlama bir şeyler katalım araya doğaçlama turlar oynayalım dedik. Doğaçlamanın tadını da aldıktan sonra yaklaşık 3, 4 senedir sadece doğaçlama olarak oyamaya karar verdik 4 senedir de doğaçlama yapıyoruz” dedi. 

SEYİRCİNİN RAHAT OLMASINI İSTİYORUZ: Doğaçlama oyunların nasıl geliştiğini ise Oğuzhan Dümer şöyle anlattı: “Oyunlar genelde kendi aramızda iletişim üzerine gelişiyor, mesela burada Cihan’a soru sorduğunuz zaman Cihan’ın nasıl cevap vereceğini benim bilmem gerekiyor- yani tahmin etmem- gerekiyor. Bu aslında kişilerin birbirini tanımasıyla alakalı, bu oyunculuk yeteneği gerektiren ya da bir über beklentisi olan işlerden ziyade, iletişimi kendi içerisinde kuvvetli insanların birbirinden beslenerek, bir ürün çıkarmalarıdır. Mesela Fotoğraf diye bir oyunumuz var, o da şöyle; birisi giriyor diğer kişi de giriyor bir diğer kişi de girip 3 kişi o fotoğrafın bir öğesi oluyor, bu birbirimizi tanımak için oynadığımız bir oyun. Sahnede oynadığımız bir oyun değil, bu arada sırlarımızı açıklıyoruz. Biz enerjimizi seyirciye de geçiyoruz, seyirci çok önemli bize konuşkan girişken seyirci gerekiyor, biz susan seyirci sevmiyoruz. Biz seyircinin rahat olmasını istiyoruz.” 

EKİBİ BÜYÜTMEK İSTİYORUZ: Sosyal projelerde de yer aldıklarını dile getiren Erdem, “Sosyal topluluklarla da gönüllü olarak çalışıyoruz. En son geçen Cuma Bilecik Gölpazarı’nda bir köy okuluna gittik, orada çocuklarla birlikte oyun oynadık, doğaçlama yapmaya çalıştık ki çok farklı bir tecrübe oldu bizim için. Daha önce de çocuklarla oynadık, ama onlarla oynamak yetişkinlerle oynamaktan çok daha zor, çünkü ne istediklerini bilmiyorsunuz, soru soruyorsunuz size çok farklı bir cevap veriyorlar. Çok güzel vakit geçirdik onlara hediye dağıttık, onlarla oynadık, muhabbet ettik. Bizi böyle şeyler mutlu ediyor” dedi. Ekibi büyüterek yola devam etmek istediklerini söyleyen Erdem, “Bu ekibi 10 veya 15 kişi yapıp birlikte çalışma almak istiyoruz. Bazen yetişemiyoruz ayda 5 veya 6 oyun ile kalıyor insanlar çalıştığı için kimsenin birbiriyle vardiyası uyuşmuyor. Bu yüzden daha disiplinli daha kalabalık ekip olsun istiyoruz” diye belirtti. 

DAHA ÇOK DESTEK: Oğuzhan Dümer ise, şunları söyledi: “Diyalektik Tiyatro’nun küçük bir yeri olsun, insanlar gelsin oraya, birbirleriyle iletişim kursun diye bir düşüncem var. Önceden alternatif tiyatrolara, özel sahnelere ödenekli tiyatrolara destek çok fazlaydı, bu giderek her sene azalıyor ve bir sorun haline geldi. Ben seyircime sattığım bir biletle hiçbir zaman sanatımı geliştiremem, sadece o günkü tavuk döner parası çıkar gibi. Önceden bir oyun başlattığınız zaman ödeneğe başvurduğunuzda örnek veriyorum 10 bin lira civarında bir para geliyordu, Kültür Bakanlığı’ndan, en azından dekorumuzu çıkarıyorduk. Ama artık destekler azaldı ve bu da bizi zorluyor. Bu arada buradan bizimle çalışma isteyen arkadaşlara da seslenmek istiyorum, biz de ayrıca duyurusunu yapıyoruz, bizimle birlikte çalışmak isteyen arkadaşlarda kendine güven olsun yeter”