CHP'li Adar açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Bilindiği üzere 5 Aralık 1934’de Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verildi.

Kadınların toplumsal ve siyasal yaşamda daha fazla yer edinmesini sağlayan bu adım, günümüzde başta Cumhuriyet Halk Partisi tarafından kadınlara ve gençlere yönelik pozitif ayrımcılık ilkesi ile devam ettirilmektedir. 

Kadının katılmadığı hiçbir toplumsal ve siyasal hareketin başarılı olamayacağı açıktır. 

Eğer bu topluma huzur gelecekse, bu topluma barış gelecekse, bu topluma kardeşlik gelecekse kadınlarla gelecek. Ancak kamuoyunca da malum olduğu üzere kadın ve erkeğin eşitliğine karşı çıkan zihniyet meseleyi “fıtrat” ile ilişkilendirerek ayrımcılık yapmıştır. 

Hatta kadın ve erkek eşitliği meselesi 100 metre koşusuna kadar indirgenerek ele alınmaya devam edilmektedir. 

Eşitlik meselesini biyolojik farklılıklar ile açıklamaya çalışan bu zihniyete karşı hayatın her alanında kadın erkek hak eşitliğini savunmak, sosyal demokrat ilkelere inanan Cumhuriyet Halk Partisi için tarihi bir görevdir.

Cumhuriyetin ilanı ile başlayan çağdaşlaşma ve aydınlanma dönemi, bundan 84 yıl önce, kadına seçme ve seçilme hakkının tanınması ile toplumun bütün kesimlerinde egemen kılınmıştır.

Atatürk ilke ve devrimleri sayesinde, sosyal ve siyasal yaşamın her alanında eşit birey haline gelen kadınlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve çağdaş uygarlığın temelidir.

Çağdışı bir anlayışla, yüzyıllardır görmezden gelinerek, yok sayılan kadınlar, Cumhuriyet rejimi ile birlikte haklarını hak ettikleri gibi, erkeklerle eşit koşullarda, kamusal imkânlardan yararlanma olanağına da kavuşmuştur.

Bizler yasaların verdiği hak ve özgürlüklerimizin elimizden teker teker alınmaya çalışıldığı bu süreçte, kolay kazanmadığımız haklarımızı, çağ dışı zihniyetlere devretmeyeceğiz.

Bizler önce insan diyen anlayışın yeniden Türkiye’de hakim kılınması için, önümüze koyulan bütün engellere rağmen, Cumhuriyetin ve demokrasinin sonuna kadar kararlı savunucuları olacağız. 

Bu düşüncelerle, seçme ve seçilme hakkını tanıyarak, seksen dört yıl önce bizlere eşit yurttaş olma yolunu açan Mustafa Kemal Atatürk’ü minnet ve şükranla anarken, kadın hak ve özgürlükleri konusunda yaşanan tehlikeli geriye gidişe dur demek için, siyasi görüşü, dini, dili, ırkı ne olursa olsun bütün kız kardeşlerime, Cumhuriyet’e sahip çıkmaları çağrısında bulunuyorum.