"Seçim ülkemizin dörtte biri olan İstanbul’da ama bedelini tüm Türkiye ödüyor" diyerek sözlerine başlayan Gülen "Manşetler İstanbul seçimi üzerine atılıyor, haberler İstanbul seçimine göre servis ediliyor, yazarlar ve akil abiler hep İstanbul seçimden dem vuruyor. Gündem hep seçim. Artık başka bir gündemle karşılaşmak büyük sürpriz. Mesela ekonomik sıkıntılardan daha önemli olan, sadece iki adayın ortak canlı yayını. İşsizlikten daha önemli olan adaylardan birinin Kürtçe “İyi Bayramlar” mesajı verip, içinde “Kürdistan” geçen cümleler kurmasıdır. S-400 meselesinden, af konusundan, EYT mağduriyetinden ve daha pek çok aciâl çözüm bekleyen hususlardan çok daha önemlisi (!) İstanbul seçimidir. Bakanlarımızın, bakanlık imkanlarını kullanmak suretiyle adaylardan biri için çalışmak gibi çok tarihi bir görevleri var. Bakanlarımızın İstanbul’da çalmadığı kapı kalmamalı. Uhdelerindeki çok önemli değil(!), işler bekleyebilir. Biz bekleriz nasıl olsa" dedi.

Gülen açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

İkiden fazla aday olmasına rağmen tüm haberler, iki aday adına servis ediliyor. İstanbul halkı iki adaydan birini seçmeye mecbur bırakılıyor. Bizler de iki adaydan başka haber göremiyoruz. Bu son derece yanlıştır. Bu Millete yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Oysa Saadet Partisi olarak bizim de adayımız var. Üstelik belediyecili konusunda oldukça deneyimli bir isim. İstanbul için hayallerim ve projelerim var diyor. Kucaklaşmaya “ihtiyacımız var” diyor. Ama haberlerde iki aday var. Bu haksızlıktır. Milletimiz, kendisine dayatılan iki adayı elinin tersi ile iterek Milli Görüş'ün tek temsilcisi olan Saadet Partisi'ni seçecektir. Artık tek temennimiz seçimlerin bir an evvel sonuçlanması. Umut ediyoruz ki, seçimler biter bitmez ülkemizin gerçek gündemie döner ve sorunları çözmeye çalışırız. Birlikte üstesinden geleceğimiz her sorun, bizleri birbirimize daha çok yaklaştırır ve kaynaştırır.