Akil Gençler Platformu hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Akil Gençler Platformu’nu 2013 yılında, Türkiye genelinde Edirne’den Hakkari’ye kadar, gençler ülke problemlerinde ‘bir sözümüz olsun’ diyen gençler bir araya gelerek kurduk. Kuruluş yeri olarak Eskişehir’i seçtik o zaman. Sebebi de şu, Eskişehir gençliğin şehri. Türkiye’de üç üniversiteyi barındıran genç nüfusun yoğun olduğu bir şehir. Hatta Dünyada da gençli şehri diye tanınan bir imaja sahip. 2013’de kurduktan sonra Türkiye genelinde birlik ve beraberlik süreci vardı. Biz o süreçte Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde çok çalışmalar yaptık, konferanslar verdik, sokaklarda da gezdik, ev ziyaretleri de yaptık. Akil gençler ismini kullanmamızın nedeni de bu. Bizler ‘akil’in’ sadece iş adamı, siyaseti,  akademisyenden olmayacağını aslında ‘akil’ olması gerekenin gençlerin olması gerektiğini düşündük, çünkü süreç tamamen gençleri ilgilendiren bir süreçti. Gençlerin bu süreçte aktif yer alması gerekiyordu. O döneme istinaden o ismi kullandık. Kurulduktan hemen sonra şunu söylüyorduk, Türkiye’de bir Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu yeni bir Anayasanın gelmesi gerektiğini… Mevcut Anayasa tamamen 80 darbesinin bir ürünüydü ve 80 darbesi sağ-sol, dindar, kürt, Türk, arap, alevi, Sünni demeden bütün gençleri dozer gibi ezip geçmişti. Gençlerin kanı ile yazılmış bir anayasa vardı. Bu Anayasanın değiştirilip gençlerin fikirleriyle yazılacak yeni ve sivil bir Anayasa… Tamamen çalışmalar bu süreç boyutunda ilerliyordu ve 2017 referandumunda yine Akil Gençler olarak Türkiye’de 200’ün üzerinde program yaptık. Belki Türkiye’de en çok program yapan sivil toplum kuruluşuyuz. Süreçte de sonunda ‘Evet’ ile sonuçlanan bir süreç oldu. O süreçte de payımızın olduğuna inanıyorum. 

Ülke gündemine dair konularda etkili söylemleriniz var ve şu anda ülkemizde en önemli konulardan biri de ekonomi, bu konuda ne söylemek istersiniz?

Yakınen evet ekonomiyi takip ediyorum. Şu anda ekonomi iyi değil, bunu net bir şekilde ifade etmem gerekiyor. Bu şartlarda birçok vatandaşımız gerçekten geçimlerini yapmakta bile zorlanıyorlar. Ancak bu sürekli böyle mi gidecek, hayır sürekli böyle gideceğini düşünmüyorum. AK Parti iktidarı ile beraber  2002’den 2019 yani pandemiye kadar hakikaten çok güzel bir süreç yaşandı ekonomik anlamda özellikle. 2002’den öncesine göre 10 kat gelişme oldu. Bu ekonomik gelişme bütün ailelere yansıdı sadece bir kesime değil. Bütün kesimler bu ekonomik gelişmeden faydalandı. Ekonomiyi 19 yıl iyi yöneten bir iktidarın bundan sonra da ekonomiyi iyi yönetmeye yönelik tabi ki hamleleri olacaktır. Ama ekonominin gidişatıyla ilgili olumsuzluğa baktığımızda dünya genelinde bir olumsuzluk var ve bunda pandeminin ciddi bir etkisi var. Pandemi ile beraber dünyanın pek çok yerinde üretim durdu. Üretimin durmasının biz şuanda yansımalarını yaşıyoruz. Ülkemizin bulunduğu coğrafi özellikler de etken tabi. Hemen aşağıda Suriye’de yıllardan beri devam eden bir savaş var. Bu savaşın ister istemez yansımaları var. Rusya Ukrayna Savaşı var ve yine bunların bize yansımaları var. Ülkemiz o kadar güzel bir ülke ki her yönden bu süreçlerin hepsini aşacak güçte. 

Köylere dönüş ile ilgili önemli projeler yapılmalı

Yakın zamanda Tarım ve Orman Bakanlığı’nda bir değişiklik oldu. Çünkü önümüzdeki günlerde gıda ile ilgili dünya genelinde bir sıkıntı bekleniyor. Şu anda ülkemizde, tabi stokçuların da etkisi var, bir gün yağ fiyatlarında müthiş bir artma ya da şeker fiyatlarında bir artma oluyor. Yeni Tarım Bakanımızı çok iyi tanıyorum. Tarımda ben ciddi bir devrim bekliyorum. Çünkü ülkemizde ekilmeyen arazi Hollanda’nın arazisi kadar ama bakıyorsunuz Hollanda tarım alanında dünyada önde bir ülke. Bu hakikaten istenmeyecek bir olay. Bizim ülkemizin coğrafyasına baktığınız zaman hem sulama alanında çok başarılı arazilerimiz hem de verimlilik açısından. Bununla ilgili güzel çalışmalar olacağını düşünüyorum. Bir tarım reformu bekliyoruz. Köylerde insan sayısı gerçekten azaldı. Tarımı yapacak kişi sayısı da azaldı. Bunun için köylere dönüş ile ilgili önemli projelerin yapılması lazım. Benim düşüncem, daha önce rahmetli Bülent Ecevit’in de bir fikriydi bu, ‘köy kent’ projesi. 5-10 tane köyün ortasına bir lise, bir sağlık ocağı şeklinde... Bir de genç çiftçiler teşvik edilmeli. Bunlar yapılırsa büyük başarılara imza atabiliriz.

AK parti hükümeti ile beraber gençlerin önü açıldı

Seçimlere de az kaldı, gençlerin siyasete ilgisiz olduğu gözleniyor, ilk kez oy kullanacak gençlere özellikle ne söylemek istersiniz?

Türkiye’deki gençlerin siyasete ne zaman ilgisi artarsa bir sıkıntı ile karşılaştık her zaman. Bunu her taraf için eşit anlamda söylüyorum. 80 öncesi gençler aktif siyaset yapıyor sonra bir anda bu aktif siyaset yapan gençler bir el tarafından birbirine düşürülüyor. Birbirine düşürüldükten sonra da gençler siyasetten uzaklaşıyor. Bir süre sonra o birbirine düşen gençler anne ve baba oluyor ve çocuklarına, ‘aman siyasete bulaşma’ diyor. Sonra o gençler bu psikolojiyle siyasete bulaşmıyor.  Bir süre sonra baş örtülü gençler, yine gençler hedef alınıyor. Başörtülerinden dolayı siyasi bir hale dönüştürülüyor olay ve gençler yine bu süreçten soğuyor. Böyle böyle derken hakikaten AK parti hükümeti ile beraber gençlerin önü açıldı. Öncelikle seçilme yaşı 25’e indirildi. Daha sonra 18’e indirildi. Şu anda mecliste genç pırlanta gibi arkadaşlarımız mevcut. 20’li yaşlarda gençler. Daha önce bu bir hayaldi. Maalesef gençlerimizin önünü kesme operasyonlarından dolayı gençlerimiz hep siyasete uzak kalmıştır. Ama son dönem gençler siyasete yakınen ilgili durumda. Bir Z kuşağı gerçekliğimiz var. İlk defa seçimde oy kullanacak 9 milyon seçmen var. İşte bizim de akil gençler olarak bu seçimde bir projemiz var. 81 ilde 81 genç milletvekili diyoruz. 2023 seçimlerindeki hedefimiz 81 ilde 81 genç milletvekilini meclise göndermek . Güçlü bir ekonomi için güçlü bir tarım, turizm, dış politika, eğitim sistemi, güçlü bir adalet sistemi, güçlü bir yarınlar için 81 ilde 81 genç milletvekili için çalışmalarımıza başladık. 

Kararsız seçmen,’yaparsa yine AK parti yapar’ diyecek

Oyunu kime vereceği konusunda kararsız olan seçmene ne söylemek istersiniz?

Türkiye genelinde kendi analizim ben gezerim çünkü, her yere giderim. Bir kararsız seçmen mevcut. Kararsız seçmenin düşüncesi şu, ‘Evet ben şu an kararsızım, ekonomide yaşanan sıkıntılardan dolayı ben AK parti’ye biraz mesafeli oldum’ diyor, ama diyor, ‘yine bu süreci çözecek olan da AK Parti’ diyor. Yani ikilemde kalmış durumda. AK Parti hedeflenen bir Haziran Temmuz var, ekonomik anlamda bu süreci başarıya ulaştırırsa bu kararsız seçmenin yine AK parti’ye döneceğini düşüncesindeyim. Çünkü bu altılı masa dışarıdan HDP’nin de desteklediği bu yedili masanın şuana kadar ortaya attığı her hangi somut bir proje yok. Eve ekonomi kötü, ama ekonomi ile ortaya koydukları ileriye dönük gerçekleştirebilecekleri hiçbir şey söylemiyorlar. Toplanıyorlar güçlü parlamenter sistem getireceğiz diyorlar. Onun bile altı doldurulmuş değil. Ve bu da toplumda beklenen ilgiyi görmedi. Evet bir kararsız seçmen var, aslında somut projelerle gelselerdi bu kararsız seçmenin kendilerine dönmesine vesile olabilirlerdi. Dört beş tane daha ittifaklar da oluşabilir, mevcut ittifakta da bir dağılma olabilir. Ve şu ana kadar ortaya koyulan bir Cumhurbaşkanı adayı yok. Seçimlere çok bir süre de kalmadı. Bunun şuanda belirlenmesi lazım. Bunlar kararsız seçmene yaparsa yine AK parti yapar deyip AK Parti’ye döneceğini düşünüyorum.