Türkiye’nin sosyal güvenlik sistemini yeniden inşa ettiklerinin atını çizen Erdoğan, “Geçmişte işçi için ayrı, memur için ayrı, esnafı için ayrı verilen hizmetleri tek çatıda birleştirdik. Hem hizmet sunumunda, hem kalitede standardı sağladık. Mali açıdan daha güçlü hale gelen sistemin bütçe üzerindeki yükünü de azalttık. Vatandaşın taleplerine hizmet verecek bir iletişim ağı kurduk. Elektronik devlet uygulamaları ile geçmişte fiziki mekanlarda ve kağıt üzerinde yürütülen pek çok hizmeti elektronik ortama taşıdık. Emekli maaşlarını insani düzeyde hayat sürdürebilecek seviyelere çıkardık. Geçtiğimiz 17 yılda emekli maaşlarını 4 kata varan oranlarda arttırdı. Prim ödemesine yılına bakmaksızın hiçbir emekli maaşının 1000 TL’nin altında kalmamasını sağladık. Emeklilerimize bayramlarda 1000’er TL ikramiye vermeye başladık. Emeklilik sonrası çalışmaya devam edenlerin aylıklarındaki kesintileri kaldırdık. Yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın sistemimiz intibakları için kolaylık gösterdik. Tasarruf teşvik fonu ve konut edinme yardımı kesintilerini hak sahiplerine ödeyerek devletin millete borçlu kalmasının önüne geçtik” ifadelerini kullandı.

"Birinci sınıf sağlık hizmeti"

Sosyal güvenlik hizmetlerinin sağlık alanında da büyük aşama kaydettiklerini belirten Erdoğan, “Prim borcu sürelerini esnettik. Ülkemizde genel sağlık sigortası şemsiyesi dışında kimseyi bırakmayacak bir sistem kurduk. Herkese birinci sınıf sağlık hizmeti sunuyoruz. Sağlık karnesi, yeşil kart gibi vatandaşın işini zorlaştıran ya da rencide eden uygulamalara son verdik. Vatandaşlarımız istedikleri hastaneden sağlık hizmeti alabilmekte, istedikleri eczaneden ilaçları temin edebilmektedir. Biz gelmeden önce bir ilaç reçetesinin içindeki ilaçların hastaneden ya bir tanesini ya iki tanesini alabiliyorduk. ‘Diğerlerini git paranla al’ diyorlardı. Şimdi onlar kalktı. Elektronik reçete sistemi ile yanlış ilaç sorunlarını ortadan kaldırdık. Ödeme listesindeki ilaç sayısını iki katından fazla arttırdık. Evden verilen sağlık hizmetlerini finansmanını üstlenerek dünyada eşine az rastlanır bir seviyeye ulaştık. Tüp bebekten kalıtsal hastalıkların tedavisine, psikososyal ve ruhsal problemlere kadar pek çok tedaviyi ödeme kapsamına aldık. Kanser tedavisinde oldukça yüksek bedeli olan işlemlerden ilave ücret alınmasının önüne geçtik” şeklinde konuştu.

"Rezalete bakın rezalete..."

Konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: “Sosyal güvenlik sistemini geçmişte çökertenler bugün yüzleri kızarmadan karşımızdaki bu tabloyu kötülemeye çalışıyorlar. Savaş Ay’ın o programını hatırlıyorsunuz. Rezalete bakın rezalete. Bay Kemal’e 5 koyun teslim edin kaybeder gelir. En dinamik zamanında kendisine SSK’yı verdiler, hal ortada. ‘10 yıl önce daha iyiydi’ diyor. Benim milletimin bunları iyi tanıması lazım. Bizim hastanelerimiz işte şu anda. Sosyal Güvenil Kurumu’na yapılan bütçe transferlerine yönelik eleştirilerin çoğu, bunların ne anlama geldiği dahi bilinmeden yapılıyor. Birileri Türkiye’nin sosyal devlet anlamında geldiği seviyeyi anlamakta zorluk çekiyor. Geçmişte faize ödenen paraların doğrudan millete hizmet için kullanılmasından rahatsız oluyorlar. Anayasamıza göre zorunlu olan genel sağlık sigortasına 30 yıl boyunca niye geçilemediğini izah edemeyenler, yapılan işe kulp takmada yarışa giriyor. Geçmişte SSK’yı iflas ettirenlerin bugün erken emeklilik başta olmak üzere teklif ettikleri her uygulama ile aynı amacı güttükleri bir gerçek”.

"Seçimi kaybetsek de yokum"

Kamuoyunda tartışılan erken emeklilik talepleri konusunda da açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Tutturmuşlar bir erken emeklilik. İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı. Bizim ülkenin başına bu erken emekliği dolayanlar bunun bedelini ödediler. Niçin erken emeklilik. Bırakalım ne zaman emekli olması gerekiyorsa o zaman emekli olsun ve parasını en güzel şekli ile alsın. Hem erken emekli olduğu zaman ideal olan ücreti alamayacak, hem de ikinci bir iş aramak suretiyle işsizliğe öncü olacak. Sosyal güvenlik sistemimizi çökmesini istemelerinin tek sebebi böylece oluşan kaos ortamında siyasi rant devşirme hesabıdır. Bu hesap kötü bir hesaptır. Biz bunu politik hesaplarla yapmayız, yapmayacağız da. Arkadaşlarıma söylüyorum. Benim bu yola asla teşvik etmeyin. Milletimiz faydası neredeyse ona varım, milletimi ülkeni zararın olan şeye asla yokum. Seçim kaybetsek de yokum. Bütün dünya bizim sistemimizi kendine uyarlamaya çalışıyor. Bizdeki bazı köhne zihniyetler sistemi çökertmek için hinlik peşinde koşuyor. Rakamlar ortada. Verilen hizmetler ortada. Milletimiz evinde iş yerinde okulunda hastanesinde bu gerçekleri görüyor” dedi.