Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kamuoyu araştırmalarında herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Birinci turda biteceği burada çok açık, net görünüyor. Şahsım üzerinde halkımın ciddi bir ittifakı var ve parlamentonun oluşumunda da hamdolsun diğer partilere mukayese edilemeyecek derecede orada da önemli bir fark söz konusu." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Star TV ve NTV ortak yayınında "Seçim Özel" programında Nazlı Çelik'in sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Erken seçime karşı olduğunuzu da biliyoruz. Biz bu seçime neden gidiyoruz?" sorusu üzerine, ana muhalefetin sürekli erken seçim talebinin bulunduğunu, daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de böyle bir talebinin olduğunu dile getirdi.

Bahçeli'nin grup toplantısındaki teklifinden haberinin olmadığını ifade eden Erdoğan, "Grup toplantısı yaptığı günün ertesinde benim Sayın Bahçeli ile bir randevum vardı, bize gelecekti, ziyaret edecekti. Bu açıklama da yapılınca, hemen gerek Sayın Başbakan gerek icradan arkadaşlarımla kısa bir görüşme yaptık. Bu görüşmeyle birlikte grup konuşmamda buna değinmememe rağmen, 'Bu adımı artık atalım.' dedik. Hemen arkadaşlarla görüşmeyi yapıp, daha sonra da bu adımı atma kararı verdik." diye konuştu.

"Oy oranından öte sandalye sayısı önemli"

Son anketleri değerlendiren Erdoğan, hayatının meydanlarda geçtiğini ve meydanların dilini iyi bildiğini, Türkiye'nin 81 ilini sürekli tarayan biri olduğunu ifade ederek, "Kamuoyu araştırmalarında herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Birinci turda biteceği burada çok açık, net görünüyor. Şahsım üzerinde halkımın ciddi bir ittifakı var ve parlamentonun oluşumunda da hamdolsun diğer partilere mukayese edilemeyecek derecede orada da önemli bir fark söz konusu." dedi.

Erdoğan, bugün Adıyaman'da devasa bir miting yaptıklarını kaydederek, yarın Konya ve Aksaray'da olacağını bildirdi.

Gösterilen ilginin milletvekili sayılarına da olumlu yansıması halinde güçlü bir parlamentonun oluşabileceğine işaret eden Erdoğan, "Eğer cumhurbaşkanının arkasında güçlü bir meclis olursa, cumhurbaşkanının şu andaki hükümet sisteminde çok daha süratle, çok daha hızlı karar alma süreci doğacaktır. Oy oranından öte sandalye sayısı önemli. Bu, birçok yerde olayı farklı etkileyecektir. Bazı yerde oy oranı yüksek olmayabilir ama aldığınız sandalye yüksek olur. Şunu hedefliyoruz demem doğru olmaz, ama kesinlikle 300'ün üzerinde ciddi bir rakam olması lazım ki... Burada öncelikle ittifak olarak konuşmak durumundayım, çünkü bir ittifakla biz birbirimize saygı duymuşuz, bir sadakatimiz var. Bu sadakatimizi bundan sonraki süreçte de devam ettirmemiz çok çok önemli. Bu sadakate değer veriyorum. Bu sadakati de koruyacağımıza inanıyorum." diye konuştu.

Erdoğan, "Ben inanıyorum ki bu 50+1 konusu bundan sonraki süreçlerde Türkiye'de birçok siyasi partiyi de bu seçimlerden sonra bir kenara koyacaktır." ifadesini kullandı.

Siyaset anlayışlarında güven ve istikrarın olduğunu dile getiren Erdoğan, "Biz, bu iki sihirli kavramı çok kullandık ve hala kullanıyoruz. Bizim siyaset anlayışımız, güven ve istikrarın üzerine dayalıdır. Güven ve istikrarın olmadığı ülkede siz başarı bekleyemezsiniz." dedi. 

"Bizi özellikle cumhurbaşkanlığında zayıf bırakmamanız gerekir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sizin cumhurbaşkanı seçileceğiniz, ancak partinizin mecliste yeterli çoğunluğu alamayacağı senaryosu dillendiriliyor. Buna ne diyorsunuz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Ben milletime ciddi manada inanıyorum. Milletime inandığım için de ihtimaller üzerinde siyaset yapmam. Milletime olan inancımı meydanlarda da görüyorum. Milletim 'Yürü' dediği için de zaten yürüdük, yürüyoruz. Kongreler yaptık. Hemen hemen Türkiye'nin genelinde bütün illere kongre için gittim ve kongrelerde hem salonda konuşma hem salon dışında miting yaptık. Arkasından da bu geldi. Oralarda yaptığım toplantılarda da nabzı yokladım. Zaten halkımın, milletimin bize ilgisi ve alakası bambaşkaydı. Bu kongrelerde salonların dışı, salon içi gayet iyiydi. Şimdi kampanyaya başladık. Bugün 6. ilimizi yaptık. Bakıyorum, maşallah gene iyi. Meydanların dili yalan söylemez. Bu, parlamentoya yansıyacağı gibi... Milletimden bir şeyi özellikle rica ediyorum, eğer ülkemin geleceği için hakikaten bir güçlü meclis, güçlü bir hükümet istiyorsak bizi özellikle Cumhurbaşkanlığında zayıf bırakmamanız gerekir. Çünkü cumhurbaşkanının kanun yapma yetkisi yok, sadece kararname çıkarma yetkisi var. Kanun yapma yetkisi Parlamento'da. Biz o zaman güçlü bir meclis, güçlü bir başkan, bu işi süratle yürütelim ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne de ülkemizi çıkaralım."

Yerli otomobil

"Geldikleri yerden biz zaten hepsinin ne olduğunu biliyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yola çıkarken, "Türkiye'yi 4 sütun üzerinde yükselteceğiz" dediklerini aktararak, bunları "eğitim", "sağlık", "adalet" ve "emniyet" şeklinde sıraladı.

Yerli otomobile değinen Erdoğan, "CEO'su belli oldu mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Şu anda ana muhalefetin adayı şahsımla alakalı '20 yıl geriden geliyor.' diyor. Bizim şu anda nasıl bir otomobil yaptığımızdan haberi yok. Önce bunu öğrenmesi lazım. Bunu söyleyen adam önce geçmişine bir baksın. Bunlar geçmişte Nuri Demirağ'ları gömen, yok eden insanlar. Kimdi Nuri Demirağ? Türkiye'ye ilk uçağı kazandıran insan. Onun uçak fabrikasını CHP zihniyeti gaz ocağı fabrikasına çeviren zihniyettir. Kime, ne anlatıyor ya? Bu daha çırak. Geçmişte neler olmuş haberi yok. Açsın da şöyle biraz okusun bakalım Nuri Demirağ'ın bu ülkede CHP zihniyeti tarafından nasıl yok edildiğini, nasıl onların önünün kesildiğini. Bunlar daha bunu bilmiyor. Önce bunu öğrenmesi lazım. Neyin beyniyle uğraşıyor? Beyniyle uğraşabilmesi için önce kendisinde o havsalanın olması lazım. O yok. Geldikleri yerden biz zaten hepsinin ne olduğunu biliyoruz. Geçmişlerinde ne yaptıkları ortada, dolayısıyla ne yapacakları da ortada. Şu anda AK Parti zihniyeti bu adımı atarken, onlar 'Bunu bırakın.' diyor. Neyi bırakıyorsun? Biz 2021'de elektrikli ve akıllı sürüşü olan bu otomobili üreteceğiz. Ne yaptık? Ben '5 tane babayiğit' dedim, 5 tane babayiğit çıktı ve bir konsorsiyum oluşturdular. Oluşturdukları bu konsorsiyumla beraber adımı attık. Şimdi başına da Mehmet Gürcan Karakaş diye bir arkadaşımızı Bosch'tan transfer ettik. Bu arkadaşımızla beraber inşallah bu süreci başlatacağız. Sayın İnce bunları konuşurken, biz yol alıyoruz. Biz icraatçıyız, lafçı değiliz."

Seçim sonrası kabine

"MHP'nin bize, bizim MHP'ye ihtiyacımız var." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradaki dayanışmamızın getirisi Türkiye Cumhuriyeti'nedir, Türk milletinedir. Bunu başarıyla sürdürmemiz lazım. Eğer basit bir kırılma noktasında Allah göstermesin bir yanlış olursa, burada ülkemiz, milletimiz kaybeder." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Sayı buna elveriyorsa o zaman Parlamento içinden de buraya (Kabineye) bazı arkadaşları bakan olarak almak mümkün olacaktır. Bütün mesele şimdi bizim parlamentoyu güçlü kılmamız, orada iyi bir sayıya ulaşmamız. Orada iyi bir sayıya ulaşmamız halinde tabii ki oradan AK Partili arkadaşlarımızla MHP'li arkadaşlarımız böyle bir kabinenin içerisinde yer alabilirler. Şu anda arkadaşlarımız görüşüyorlar ama MHP ortak mitinge zannediyorum pek sıcak bakmıyor. Eğer sıcak bakarsa memnuniyetle ortak miting yapabiliriz."

"Biz siyasetin bu ülkede bugüne kadar nasıl yapıldığını bilenlerdeniz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"(Muharrem İnce) Partide ziyaretimize geldiği zaman böyle bir meydan süreci işleyeceğine ihtimal vermiyordum ama şimdi baktım şirazesinden çıktı. Bay Kemal, onunla ilgili biliyorsunuz, 'Bizim cumhurbaşkanı adayımız şöyle yumuşak olacak, şöyle kibar olacak bilmem ne' diyordu ama baştan ne kibarlık kaldı, ne bir şey kaldı. Tabii hiç önemli değil, biz siyasetin bu ülkede bugüne kadar nasıl yapıldığını bilenlerdeniz. Biz de karşımızdakilerin anladığı dilden konuşuruz."

"Hangi yüzle aday oluyorsun?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Selahattin Demirtaş) İçeride olan kişi tutmuş cumhurbaşkanlığına aday oluyor, hangi yüzle aday oluyorsun?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadelerde bulundu:

"(Selahattin Demirtaş) Şu andaki cumhurbaşkanı adaylarının -bizim dışımızda- hepsinin söylediği tek söz var, nedir? 'Dışarı çıkmalı ve faaliyetini sürdürmeli'. Bunların millilik, yerlilik, adalet anlayışı bu. Demokrasi bu değil. Siyaset bu değil. Bu ülkeyi yakıp yıkacak, ondan sonra da buna 'Çık, faaliyetini de istediğin gibi sürdür' diyeceksin. Böyle bir şey olamaz. Ben bu noktada adaletin bir an önce tecellisiyle, adaletin bunlara gereken dersi vereceğine de inanıyorum."

F-35 savaş uçakları alımı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, F-35 savaş uçakları alımı hakkında, "Biz diyoruz ki Amerika bizim stratejik ortağımız. Stratejik ortağımız olarak Amerika bize başka bir kapıyı çal dememesi lazım. Senato şöyle demiş, böyle demiş. Bizi Senato filan ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren tek şey var. Ben Amerika'nın Başkanıyla bunu görüştüm mü görüştüm. Heyetler arası toplantımızda bunu konuştuk mu konuştuk. Eğer biz stratejik ortaksak, eğer model ortaksak Amerika bize burada herhangi bir hukuki yanlış yapmamalı." değerlendirmesin bulundu.