BBP Lideri Mustafa Destici, düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Destici, koronavirüse karşı aşı geliştirilene veya etkili bir ilaç bulunana kadar güvenlik önlemlerinin devam edilmesi gerektiğini söyledi. Aşıyla ilgili Türkiye'de ve dünyada yapılan çalışmaları dikkatle takip ettiklerini belirten Destici, "Ciddi bir mesafe alınmış görünüyor. Bu umut verici gelişmeleri, yakın bir zamanda pandemi öncesi sosyal hayata dönüşün de müjdecisi olarak değerlendiriyoruz. Normalleşmeyle ilgili, bu gelişmelerin dışında, tahminlere dayalı bir takvim oluşturmanın son derece yanlış olduğunu ayrıca ifade etmek istiyorum. Uygulanan önlemler ve normal hayata dönüşle ilgili atılacak her adımı, salgının seyri belirlemelidir" diye konuştu.

'DİPLOMASİ, SİVİLLERE YÖNELİK KATLİAMLARI ÖRTMEK İÇİN KULLANILMIŞTIR': Destici, Azerbaycan'ın, Ermenistan'ın saldırılarına karşı kendini koruma ve işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesinin devam ettiğini kaydederek, şunları söyledi:

"Azerbaycan'da yaşayan kardeşlerimizin, bizim için Erzurum'da, Kars'ta, Iğdır'da yaşayan vatandaşlarımızdan hiçbir farkı yoktur. Bu konu, kendimizi bildiğimizden beri içinde bulunduğumuz, mensubu olmaktan daima gurur duyduğumuz camiamız için, Türk milliyetçileri ve alperenler için hep böyle oldu, hep böyle olacak. Biz milletimizle, büyük Türk dünyasıyla ilgili hiçbir konuya, günlük, politik ya da konjonktürel gözlüklerle bakmadık. Hep samimiydik, hep samimi olacağız. Herkes kabul etmelidir ki, Türkiye ile Asya'daki Türk devletleri ve Türk topluluklarıyla irtibatını kesmeye çalışan, neredeyse 100 yıl süren ağır Sovyet engellemelerine rağmen, aramızdaki kardeşlik ötesi bağın bu derece canlı olmasında en büyük pay, Türk milliyetçilerinindir. Diplomasi, uluslararası ilişkileri yönetmenin en sağlıklı yoludur. Ancak, diplomasi maalesef Azerbaycan'da, Azerbaycan'ın işgalini kalıcılaştırmak ve Karabağ başta olmak üzere, işgal sürecinde gerçekleşen, sivillere yönelik katliamları örtmek için kullanılmıştır. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, başlattıkları, topraklarını işgalden kurtarma ve Ermenistan’ın sivillere yönelik saldırılarına karşı vatandaşlarını koruma harekâtını netice alana kadar uluslararası telkin, tehdit, şantaj ve tavsiyelere aldırmadan devam etmelidirler."

'BU BORCU ER GEÇ ÖDEYECEĞİZ': Türkiye'de uzun süredir içinde baroların da olduğu bazı meslek odalarının, devlete ve millete yönelik yıkıcı faaliyetlerin aracı haline getirildiği konusunda uyarılar yaptıklarını hatırlatan Destici, şöyle konuştu:

"Bugüne dek sayısız vaka ve sayısız örneği dile getirdik. Türk Tabipleri Birliği'nin (TBB) başına, Ermeni soykırımı yalanının propagandasını yapan, hendek ayaklanmasında görev yapan, güvenlik güçlerinin operasyonlarının durdurulması için imza toplayan, Türk askerini katliam yapmakla suçlayan, Öcalan'a Özgürlük Platformu'nun kurucuları arasında olan bir terör sevici geldi. Öncelikle, bu profildeki birinin başında 'Türk' kelimesi olan bir kurumun herhangi bir yerinde olmaması gerektiğini, bu profildeki birinin Türk hekimlerini temsil ettiğini var saymanın, Türk hekimlerine hakaret olacağını ifade etmek istiyorum. Bu şahıstan, bu şahsın temsil ettiği zihniyetten, müttefiklerinden, temsilciliğini yaptıklarından çekincemiz yok, yanlış anlaşılmasın. Türk'ün düşmanı mı eksilir? İtirazımız düşmanlığa değil. İtirazımız, Türklüğe, Türk Milleti'ne, Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmanlık edenlerin, kamu imkânlarından faydalanmasına, düşmanlıklarını yaparken kamu imkanlarını kullanmasınadır. Bu saçmalığa, dünyanın hiçbir yerinde, işgal edilmek üzere olan sömürge adayı ülkeler dışında hiçbir yerde rastlayamazsınız. Bu çarpıklığı düzeltmek hepimizin, milletimize karşı borcudur. Bu borcu er geç ödeyeceğiz."