Prof. Dr. Günay açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Hem geçmişi hem de geleceği şekillendirenler, yeni fikirler ve olanaklardır. Başarıyı beraberinde getirenler ise, merak, cesaret ve liderlik duygularıdır. Tüm bunları yan yana koyduğumuzda karşımıza çıkan “yenilikçi girişimcilik” ruhu, günümüzde birçok gencimizin hedeflediği bir gelecek olmuştur. Bu noktada sahip olunan potansiyelin yolunu açık tutmak, düşüncelere yeni kapılar açabilmek ve gerekli destekleri sunmak siyasiler, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları olarak hepimizin görevidir. Çünkü artık devir, “yeni icat çıkarma” ve “yenilikçi iş fikirleri hayata geçirme’ devridir. Ve genç yeteneklerimiz, kendi fırsatlarını yaratmak için hazır bekliyorlar. 

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişte öne çıkan ve ekonomik olarak gelişmenin yolunu açacak olan temel faktörler inovasyon ve girişimciliktir. Ülkelerin kalkınması ve ekonomik anlamda gelişmesi, küresel sistemin gelişimine ayak uydurabilmesi için inovatif ürünler ile girişimcilik potansiyelinin ortaya çıkması ve bu yönde girişimciliğin önünün açılması gerekmektedir. Bilginin ekonomik ve toplumsal olarak faydaya dönüştüğü her alanda inovasyon ve girişimciliği görmek mümkündür. Girişimcilik ve inovasyon birbirini tamamlayan bir mekanizmadır. Girişimcilik sürecinin merkezinde değişim, dinamizm, bilgi ve insan iradesi yer almaktadır. Her inovasyon ise bir değişimi ifade eder. Yenilikçi bir bakış açısıyla ile hayata bakan, girişimci ruhunu ortaya koyan ve bunu yaparken inovatif ürünlerle kapıları aralayan bir bireyin bu yolda başarısız olması düşünülemez.

Ülkemiz, jeopolitik konumu gereği yeni girişimler için bir merkez üssü niteliği taşımaktadır. Bu coğrafi zenginliği faydaya dönüştürecek olanlar ise, gün geçtikçe keşfetmeye, üretmeye ve yeniliğe artan ilgisiyle Türk gençliğidir. Ülkemizi girişimciliğin merkezi yapma yolunda büyük önem taşıyan ve her yıl Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası dahilinde bir araya gelen girişimcilerimiz ve sergiledikleri azim, artmakta olan bu ilginin en büyük örneklerinden biridir. Söz konusu girişimcilik ve inovasyon olduğunda bizlerin ve işinin ehli, yüksek vizyon sahibi tüm iş adamlarının payına düşen, genç girişimcilere maddi desteğin yanı sıra paylaşılacak değerli tecrübeler ile bir yol haritası çizebilmektir. Bu tecrübe desteğinin sağlandığı birçok girişim, geleceğin hiç şüphesiz büyük kazananları arasında olmaya hak kazanacaktır. Çünkü girişimcilik ruhunun beslendiği yerde, mucizeler meydana gelir. 

T.S Elliot’ın söylediği gibi, “Ne kadar ileri gidebileceğini ancak çok uzağa gitmeye cesaret edenler keşfedebilir.” Bu anlamda yeni girişimlere her zaman açık olmak, fikirlerinin hayata geçmesini teşvik etmek ülkemizin sürdürülebilir kalkınma sürecine girmesi adına birinci önceliğimiz olmalıdır. Bu sene bir yenisi daha gerçekleşecek olan İnovasyon ve Girişimcilik Haftası’nın hayırlara vesile olmasını ve ülkemize her yıl bir öncekinden de büyük değerler katmasını temenni ediyor, tüm girişimcilerimize başarılar diliyorum.