Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 6. Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu. 

AK Parti'nin kağıt üzerinde 14 Ağustos 2001'de 60 kurucu üye tarafından kurulduğunu belirten Erdoğan, buna karşın hep söyledikleri gibi AK Parti'nin asıl kurucusunun da sahibinin de milletin bizatihi kendisi olduğunu söyledi.

AK Parti, İstiklal harbimizdir" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"AK Parti, cumhuriyetimizdir. 'Artık yıkıldı, yok oldu' denilen bir milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde küllerinden yeniden doğarcasına ayağa kaldıran milli mücadele ruhunun temsilcisidir. AK Parti, çok partili hayattır. Rahmetli Menderes'in bedelini canıyla ödediği demokrasi mücadelesinin bugünkü sancaktarıdır. AK Parti, kalkınmadır. Rahmetli Özal'ın binbir meşakkatle açtığı kalkınma yolunun günümüzdeki takipçisidir. AK Parti bugündür. Geçtiğimiz 16 yılda Türkiye'yi demokraside, ekonomide geliştirerek, 2023 hedefleriyle buluşturarak milletimizin hayalini gerçekleştirendir. AK Parti, gelecektir. Gençlerimize 2053 ve 2071 vizyonlarını emanet ederek, ülkemizin önümüzdeki yarım asrını, bir asrını aydınlatandır. AK Parti, Türkiye'dir."

Bunun için "AK Parti'yi milletimiz kurmuştur" dediklerini hatırlatan Erdoğan, AK Parti'nin tarihinin milletin tarihi kadar eski olduğunu söyledi. 

Başkan Erdoğan, "Bunun için AK Parti'ye tüm gücümüze sahip çıkıyor, partimizi gözümüz gibi koruyoruz. Her bir AK Parti'linin de bu şuurla partisine ve davasına sahip çıktığına inanıyorum. Bu şarkının sonu yok." dedi.

"Biz zalimlerin karşısına işte bu inançla dikiliyoruz"

AK Parti'nin misyonunu en güzel Mehmet Akif Ersoy'un dizelerinin anlattığını belirten Erdoğan, İstiklal Şairinin "Zulmü Alkışlayamam" şiirini okudu. 

Erdoğan, "Biz zalimlerin karşısına işte bu inançla dikiliyoruz. Biz, mazlumlara gönlümüzü ve imkanlarımızı işte bu anlayışla sonuna kadar açıyoruz. Biz ecdadımıza işte bu hissiyatla tüm gücümüzle sahip çıkıyoruz. Biz, istiklalimiz uğrunda gerektiğinde canımızı işte bu şuurla ortaya koymaktan çekinmiyoruz." dedi. 

AK Parti'nin seçim şarkısı "Yoktur mazimde zulme teslim olan" şarkısının dizelerinin yer aldığı pankartı okuyan Erdoğan, "AK Kadınlarımıza teşekkür ediyorum." dedi. 

"Milletimizin ayağına takılmaya çalışılan prangaları parçalayıp atıyoruz"

Başkan Erdoğan, "Biz işte bu imanla, ülkemizin ve milletimizin ayağına takılmaya çalışılan prangaları parçalayıp atıyoruz. Biz, işte bu sorumlulukla, soysuzlara zağarlık yapmak yerine onlara meydan okuyoruz. Ne demek zağarlık, av köpeği..." değerlendirmesinde bulundu. 

Hazreti Ali'ye atfedilen "Haksızlığa karşı susarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz" sözüne işaret eden Erdoğan şunları kaydetti:

"Biz, sadece hakkımızı değil aynı zamanda ülkemizin ve milletimizin de şerefini savunuyoruz. Bazıları bunu anlamakta zorluk çekebilir. Bazılarının dünyalarında şeref, namus, haysiyet, dik duruş, onurlu bir hayat sürmek gibi kavramların karşılığı olmayabilir. Bizim için bu değerlerimiz her şeyimizdir. İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür. Bizim hayatımızın manası budur. Milletimizle birlikte 16 yıldır karşımıza çıkan onca sıkıntıya, önümüze konan onca engele, kurulan onca sinsi tuzağa, yapılan onca saldırıya işte bu inançla karşı koyduk ve zafere ulaştık. 15 Temmuz destanını işte bu hissiyatla verdiğimiz mücadele sayesinde kazandık. Bugün de birileri, bizi güya ekonomiyle yaptırımla, kurla, dövizle, faizle, enflasyonla tehdit ediyor. Biz de onlara diyoruz ki 'Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz.' Biliyoruz ki; iman varsa imkan da vardır."

"Hiç kimse bu milletle, bu ülkeyle oynamaya kalkmasın"

Milletin bugüne kadar nice ihanetleri, tuzakları hep imanıyla boğduğuna işaret eden Erdoğan, "Kardeşlerimizin ve dostlarımızın duasıyla, desteğiyle her türlü zorluğun üstesinden geldik. Bugün de yine imanımızla mücadelemizi yürütüyoruz. Türkün cesareti ve müslümanın aklı, imanının tezahürüdür. Hem cesareti, hem aklı olan bu milletin karşısında duracak hiçbir fani güç tanımıyoruz. Hiç kimse bu milletle, bu ülkeyle oynamaya kalkmasın. Çünkü biz, 'Ya olacağız ya öleceğiz' diyerek, hedeflerimize doğru yürüyen bir milletiz." değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Erdoğan, buradan bir kez daha haykırdığını belirterek, "Başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, devletimizi yıkamayacaksınız. Türkiye'nin yükselişini durduramayacaksınız. Hedeflerimize ulaşmamıza engel olamayacaksınız. Çünkü biz Türkiye'yiz. Çünkü biz Türk milletiyiz. Çünkü biz Müslümanız. Çünkü biz insanlığın ortak sesi ve vicdanıyız." diye konuştu.

"Bizi stratejik hedef haline getirmeye çalışanlara teslim olmadık"

Görülen her haksızlık, adaletsizlik, zulüm ve riyakarlık karşısında seslerini yükseltmekten geri durmadıklarını, durmayacaklarına işaret eden Erdoğan, hak, vatan, millet, insanlık için kavga verilirken pencereden seyretmediklerini, bundan sonra da seyretmeyeceklerini vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Zalimler vurdukça sinenlerden, teröristlere boyun eğenlerden, acılardan çıkar sağlamaya çalışan menfaatperestlerden olmadık, olmayacağız. Önde yiğitler, aslan gibi vuruşurken arkada başka hesaplar içinde el ovuşturanlara benzemedik, benzemeyeceğiz. Ülke yanarken fırsatçılık peşinde koşanlara itibar etmedik, etmeyeceğiz. Dünyayı sömürerek kendilerine refah düzeni kuranlara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz."

Erdoğan, hayatlarını ve geleceklerini kurtarmak için yollara dökülen masum insanlar, denizlerin, okyanusların, ırmakların karanlık sularında, tel örgülerin, yüksek duvarların önünde ağlarken gülenlerden, onlara çelme takanlardan olmadıklarını, olmayacaklarını dile getirdi.

Filistinlilere zulmedilirken, ilk kıble Kudüs'teki kutsallar çiğnenirken kafasını başka tarafa çevirenlerin safına katılmadıklarını ve katılmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Sınırlarımızın dibinde oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Zahirde bize stratejik ortak gibi gözüküp de attığı her adımla bizi stratejik hedef haline getirmeye çalışanlara teslim olmadık, olmayacağız. Kısa çöpün uzun çöpten hakkını bir gün mutlaka alacağına inandık, inanmayı sürdüreceğiz. Zalim Nemrut'u öldüren küçücük sineğin hikmetinden şüphe duymadık, duymayacağız. Kimsenin hakkına göz dikmediğimiz gibi kendi hakkımızın gasbedilmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. Kendi umutlarımızı, hayallerimizi, hedeflerimizi başkalarının insafına terk etmedik, etmeyeceğiz. Kazandığımız her başarıyı bir sonraki başarıların başlangıç noktası olarak gördük, göreceğiz. Rabb'imizin ihsanından, lütfundan, yardımından, kereminden asla şüphe duymadık, duymayacağız. Tarihin dolgu malzemesi değil, inşacısı olduğumuzu unutmadık, unutmayacağız."

"Ekonomik darbe yapmaya kalktılar"

Husumetlerin çoğaldığını aktaran Erdoğan, "Dışarıdan kurdukları tuzaklar yetmedi, içerideki ihanet odaklarını da harekete geçirdiler. Sokak darbesi, yargı-emniyet darbesi, çukur eylemleriyle terör darbesi, ülkemiz dışından taciz atışlarıyla sınır darbesi, seçim sonuçlarını bahane ederek siyaset darbesi yapmaya kalktılar. Kuru, dövizi, faizi kullanarak ekonomik darbe yapmaya kalktılar." değerlendirmesinde bulundu.

'Ülkemize yönelen tehditleri kaynağında kurutmakta kararlıyız'

Savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 20'den yüzde 65 seviyesine getirdiklerine işaret eden Erdoğan, havacılık ve savunma sektörünün cirosunu 1 milyar dolardan 7 milyar dolara, ihracatı da 248 milyon dolardan 2 milyar dolara yükselttiklerini aktardı.

Son aylarda ardı ardına imzalanan yeni anlaşmalarla ihracat rakamının katbekat arttığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ülkemizde halen yürütülmekte olan savunma sanayi projelerinin tutarı 45 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Gelişmeler çok yakında 75 milyar dolara varacaktır. İstikbalimize güvenle bakabilmemiz, bu özellikle bir şart. Öncelikle savunma sanayinde kendi göbeğimizi kendimizin kesmesinden geçtiğini biliyoruz. Bunun için insanlı ve insansız hava araçlarından uçak ve helikoptere her sınıftan... Gemilerden uydulara, tankından topuna kadar her alanda araştırma geliştirmesiyle, yazılımıyla, donanımıyla savunma sanayimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.

Türkiye'nin sınır güvenliğinin sınır ötesinden başladığı inancıyla yürüttüğümüz operasyonları genişleterek devam ettireceğiz. Özellikle Suriye ve Irak'tan ülkemize yönelen tehditleri ne pahasına olursa olsun kaynağında kurutmakta kararlıyız. Daha önce Cerablus'ta, El Bab'da, dün Afrin'de ne yaptıysak Suruç'tan Cizre'ye kadar olan sınırlarımız boyunca da aynısını yapacağız. Kandil'i ülkemize yönelik terör saldırılarının üssü olmaktan çıkartacak adımları atıyoruz. Sincar aynı şekilde, Mahmur aynı şekilde. Kaynağında kurutacağız."