Sakallı, partililerin katıldığı basın toplantısında şöyle konuştu, “Cumhuriyetin “muasır medeniyetleri aşma” iddiasını sahiplenmiş bir parti olarak AK Parti, bildiğiniz gibi, şehirlere büyük önem veriyor. Çünkü medeniyet dediğiniz şey, özünde, şehirdir. Şehirlileşmeden medenileşilemez.  AK Parti dönemi, Türkiye’de şehirlerin yükseliş dönemi oldu. Birkaç istisna hariç, Türkiye’nin bütün şehirleri, 16 yıl önceki halleri ile kıyaslanmayacak kadar değişip geliştiler. Dünyanın bir tür “şehirler demokrasisine” doğru yol aldığı dikkate alınırsa, Ak Parti dönemindeki bu şehirleşme anlayışının Türkiye’ye kattığı değer, zamanla daha iyi anlaşılacaktır” dedi.

Belediyeler şehrin her şeyinden mesuller

Sakallı, “Yeni nesil belediyecilik” dediğim zaman yadırgandı. Hâlbuki yeni nesil belediyecilik o kadar da yeni değil. Avrupa’da, Birleşik Devletler’de, Japonya’da, uzun süredir belediyeler, şehrin neredeyse her şeyinden mesuller. Birçok ülkede esas önemli politik aktörler ya belediye başkanları veya belediye başkanlığından sonra merkezi siyasete atılmış isimler. Benim “yeni nesil belediyecilik” dediğim de, AK Parti tarafından yıllardır tatbik edilmeye çalışılan belediyecilik anlayışı. Sözünü ettiğim anlayışı içselleştirmiş ve bir adım ileri götürmeye niyetli olarak Eskişehir’e talip oldum. Eskişehir’e ve Eskişehirlilere güvenerek” diye konuştu. 

Dünyaya örnek olabiliriz

Eskişehir’in dünyaya örnek olabileceğini ifade eden Sakallı, “Benim yeni nesil belediyecilik gibi iddialı bir anlayışla sahneye çıkmaya cesaret etmemin arkasında da, Eskişehir’in tarih boyunca sergilediği başarı yatıyor. İddialı olabiliriz, çünkü Eskişehir’iz. Daha önce defalarca başardık, yine başarabilir, dünyaya örnek olabiliriz. Eskişehir, demiryollarının kavşağında olması sebebiyle erken sanayileşen bir şehir. Demiryollarının önemini kaybetmeye başladığı dönemde, bir üniversite talep etmiş olan bir şehir. Genç Cumhuriyetin İzmir’e bile üniversite kurmakta tereddüt ettiği bir dönemde, bu şehir üniversite talep etmiş. Sonrasını biliyorsunuz, üniversite Eskişehir’i değiştirdi, güçlendirdi. Türkiye’nin bütün şehirleri üniversite talep etmeye başladılar. Sonra bu şehir bağrından Eskişehirspor’u çıkarttı. Türk futboluna ambargo koymuş ve koyduğu ambargo ilanihaye sürecekmiş gibi görünen İstanbul kulüplerine başkaldırdık. Bütün Anadolu peşimizden geldi. Eskişehir böyle öncü bir şehir ve benim de iddialı bir biçimde aday olmam, şehrimizin bu karakteri yüzünden. Eskişehir’in farkı, Eskişehir’i etrafındaki tarih dolu şehirlere rağmen ayakta ve hayatta tutan şey, bu sosyal dokusudur. Başka şehirlerde yabancı takım taraftarları düşmanca bir muameleyle karşılanırken, burada misafir muamelesi gördüler. Sonra da Eskişehirspor’u FIFA Fair Play ödülüne aday gösterdiler. Yeni nesil belediyecilik anlayışına bile ihtiyaç yoktu aslında. Eskişehir’in ve Eskişehirspor’un bu farkı üzerinden Eskişehir’e muazzam bir uluslararası değer kazandırılabilirdi. Dünya basınında Eskişehir’den övgüyle, bir örnek olarak söz edilmesi sağlanabilirdi. Ne yazık ki bu fırsatı değerlendiremedik” dedi. 

Eskişehir Avrupa’nın en önemli değerlerinden biri olmalı

“Eskişehir bugün Türkiye’nin vazgeçilmez değerlerinden biri” diyen Sakallı, “Ama biz onun asıl, Avrupa’nın önemli değerlerinden biri olmayı hak ettiğini düşünüyoruz. Sadece bir örnek olarak söyleyecek olursak, Eskişehir’in hamamları, kaplıcaları var. Eskişehirlilerin gurur duyduğu hamamları, kaplıcaları, şifalı suyu var. Avrupa’nın yaşlanmış nüfusunun da şifaya ihtiyacı var. Türkiye, geniş bir coğrafyanın şifa merkezi haline geldi son yıllarda malumunuz. Sağlık hizmeti ihracatı diyebileceğimiz kalem, her yıl büyük bir hızla büyüyor. Çünkü aynı hizmetler Avrupa’da Türkiye’dekinden çok pahalı, doğumuzdaki ülkelerde ise yeterli kalitede üretilemiyor. Yaşlanmış ve sağlık hizmeti talebi artmış olan Avrupa’da, sağlık sigortası kurumları için, hastaların Türkiye’ye gönderilmesi daha ekonomik oluyor” dedi. 

Bir hayalim var

Eskişehir ile ilgili hayallerini anlatan Sakallı, “Kafamda bir takım fanteziler var da o fantezileri hayata geçirmek için Belediye Başkanlığına heves etmiş değilim. Eskişehir’in mevcut değerlerini değerlendirmek, bu yolla şehrimizi dünyaya entegre etmek gibi bir hayalim var. Bu hususta da, az önce dediğim gibi, Eskişehirlilere güveniyorum. Önleri açılırsa, yanlarında olunursa, yol gösterilirse, hamamlarımızın ve kaplıcalarımızın uluslararası bir değer haline getirilmesi konusunda kısa sürede yol alınabileceğini düşünüyorum. Benim fantezilerim yok. Eskişehir’de zaten var olanı, mevcut olanı değerlendirmek için tüm imkânlarımız seferber edeceğim. Eskişehir kendi imkânlarıyla havacılık sektöründe önemli bir üstünlük mü sağlamış, bunu teşvik etmek, sektörün Eskişehir’den sorulur hale gelmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağım. Eskişehir’in fanteziye ihtiyacı olduğunu da düşünmüyorum. Yazılıkaya’dan Nasreddin’e, Yunus’a, sayısız tarihi değerimiz var. Osmanlı’nın kuruluşundan Milli Mücadelenin can alıcı sahnesi olmaya… Ama bizim asıl önemli gücümüz beşeri sermayemiz. Bu ülkede uzun yıllar boyunca Üniversite-sanayi işbirliği konuşuldu, üniversite-belediye işbirliği konuşulmadı. Eskişehir bu konuda da öncü olacak. Üniversiteler, belediyenin vazgeçilmez bir paydaşı olacak. Bu şehri farklı kılan değerlerin pek çoğu üniversiteler tarafından imal edildi. Mesela Eskişehir Türkiye’nin engelliler eğitim merkezi idi. Bu konudaki tekelimizi kaybediyoruz” ifadelerini kullandı. 

Benim Eskişehir’e vaadim bir orkestra şefi olmak

“Biz yokken de bu şehir vardı” diyen Sakallı, “Bugünkü TÜLOMSAŞ'ın temellerini oluşturan cer atölyeleri Cumhuriyet öncesi dönemde kuruldu. Şeker fabrikaları, teyyare fabrikası biz yokken kuruldu. İlk tramvay hattı diyebileceğimiz dekovil Cumhuriyetin henüz ilk yıllarında çalışmaya başladı. Biz yokken yapıldı. İlk yerli otomobil Devrim, ilk lokomotif Karakurt ve biz yokken doğdu Eskişehirspor. Çünkü bütün bunları bu şehir yaptı. Bu şehrin insanları Eskişehirliler yaptı. Benim Eskişehir’e vaadim, bir orkestra şefi olmak. Şehrin her değerini bir enstrüman olarak düşünürsek, onların kendi başlarına, her birinin güzel bir şeyler çalmalarıyla bir ahenk yakalanmaz. Her biri diğerini destekler, bir şarkıyı seslendirirse ortaya ekstra bir değer çıkar” dedi. 

Eskişehirspor şampiyonlar liginde olacak

Belediye başkanı olması durumunda Eskişehirspor ile ilgili tutumunun ne olacağı sorulan Sakallı, “Bu zamana kadar bize dayatılan belediye başkanı vizyonuna biz razı değiliz. Benim belediye başkanlığım dönemimde Eskişehirspor Süper Lige çıkmıştı. Benim belediye başkanı olduğum bir şehirde Eskişehirspor Süper Ligde oynayan bir takım olur dersem bu hem size hem Eskişehirlilere hem de Eskişehirspor’a haksızlık olur. Benim belediye başkanı olduğum şehirde, hele ki bu takım bütün bir Anadolu direnişinin temsilcisi ise en az Şampiyonlar Liginde oynayan bir takım haline gelecek.  Eskişehirspor’un altyapı sorunlarını, tesis sorunlarını, alt yapıdan sporcu yetiştirme sorunlarını konuşuyor olursak bu vizyonu daraltmış oluruz. Benim büyükşehir belediye başkanı olduğum bir şehirde değil Eskişehirspor’un küme düşmesi, Eskişehirspor’un Süper Ligde oynuyor olması bu bizi asla kesmez. Benim Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum şehirde Eskişehirspor Süper Ligde oynayan bir takım değil, Şampiyonlar Liginde oynayan bir takım olacak” diye konuştu.