Covid-19 nedeniyle dünya genelinde nüfusun çok olumsuz etkilendiği, ülkelerde sağlık sistemlerinin sağlamlığının ve esnekliğinin test edildiği, dezavantajlı grupların ve göçmenlerin bu pandemiden daha fazla etkilendiği vurgulandı. Sağlık altyapısının güçlendirilmesi ve koruyucu önlemlerin desteklenmesinin önemi vurgulandı. Parlamenterler ülkelerindeki pandemi uygulamalarını ve politikalarını paylaştılar.

Covid-19 ve eğitim

Toplantının bir diğer başlığı Covid-19 pandemisi sırasında eğitim sistemleri hakkındaydı. Prof. Dr. Günay bu oturumla alakalı “Pandemi ile ilgili eğitimde eşitsizliklerin bariz bir şekilde ortay çıktığı, ancak bu süreci eğitim ortamının yeniden yapılanması için de bir fırsata dönüştürülebileceği üzerinde duruldu. Dijital altyapı sorunlarından daha fazla öğretmenlerin online eğitime uyum sağlama konusunda sorun yaşadığı belirtildi. Çözüm olarak uluslararası işbirliğinin, müfredatların yeniden şekillendirilmesinin ve açık uluslararası eğitim platformlarının desteklenmesi önerildi" diye konuştu.

"Dijital uçuruma karşı önlem alınmalı"

Eğitimdeki eşitsizliğin en büyük kaynağının dünya genelinde ‘Dijital Uçurum’ olduğuna dikkat çeken Günay, ülkeler arası dijital altyapıdaki eşitsizliği vurguladı. Günay “Pandemide herkesin kapalı kaldığı dönemde evden çalışma, evden eğitim için internet tek kaynağımız oldu. Ancak dünyada milyarlarca insan bu imkanda yoksun. Verilere şöyle bir bakarsak: dünya nüfusunun neredeyse yarısının internete erişiminin olmadığını; en az gelişmiş ülkelerde 5 kişiden birinin ancak bağlantısının olduğunu; dijital uçurumun kadınları erkeklerden daha fazla etkilediği bir gerçek. Pandemi ile şaşırtıcı bir gerçek daha ortaya çıktı. Gelişmiş ülkeler içinde bile eşitsizlikler gün açığına çıktı. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde nüfusun yüzde 6’sının yani yaklaşık 21 milyon kişinin hızlı bağlantısının olmadığı, Avusturalya’da bu oranın yüzde 13 olduğu farkedildi. Gelişmiş ülkelerde internet erişim oranı yüzde 87 iken gelişmekte olan ülkelerde yüzde 47, en az gelişmiş ülkelerde ise yüzde 19 olduğu biliniyor. Kısacası dünya genelinde olduğu kadar ulusal düzeyde de dijital uçurumu kaldıracak önlemlerin alınması gerekiyor. Ancak o zaman eğitimde eşitlikten bahsedebiliriz" şeklinde açıklamada bulundu.

"Türkiye gelişmiş ülkeler kategorisinde"

Türkiye verileri ile alakalı da konuşan Günay "Türkiye’deki son duruma bakarsak: internet kullanım oranı 16-74 yaş grubundakilerde yüzde 79’a; ülke genelinde internet erişim imkanına sahip hanelerin oranı yüzde 90,7’ye; genişbant internet erişim imkanına sahip hanelerin oranı yüzde 89,9'a ulaştı. Türkiye’nin gelişmiş ülkeler kategorisinde olduğu ortadadır" dedi. 

"Borçluluk oranları hızllı toparlanmanın önündeki en büyük engel"

Covid-19 pandemisi İkinci Dünya savaşından sonra küresel ekonominin tanık olduğu en büyük ve yaygın sağlık, ekonomik ve sosyal şok. Ülkelerin verdiği ilk tepkiler hızlı ve uygun olmakla birlikte büyük bir belirsizlik ortamı nedeniyle çalışanları, ailelerini ve şirketleri destekleyen acil ve en uygun politikaların  uygulanması gerekiyor. Konu ile alakalı Prof. Dr. Günay “Ekonominin ve istihdamın toparlanması konulu oturumda kapsayıcı ve sürdürülebilir bir toparlanmanın nasıl olabileceği üzerinde tartışmalar oldu. Amaç pandemi nedeniyle oluşan işsizlik ve gelir kaybının uzun dönemde en aza indirilmesinin nasıl olacağı konusunda görüşler tartışıldı. En önemli sorunlardan biri ülkelerin borçluluk oranlarının çok yüksek olduğu ve büyük bir risk oluşturduğu vurgulandı" dedi. 

"Finans dünyasının istikrarı ve KOBİ'lerin iyileştirilmesi..."

Toplantının son oturumu, finansal piyasaların istikrarı, kobilerin iyileştirilmesi ve iş dünyasının teşvik edilmesini konu aldı. Prof. Dr. Günay bu oturum ile alakalı Günay “Sürdürülebilir bir dünya için ‘yeşil ekonomi’nin önemine dikkat çekildi, çevre dostu sosyal yönetişimin çözüm olduğu vurgulandı.” Bu oturumda söz alan Günay "Pandeminin kaynağına baktığımızda, iklim değişikliği, çevrenin bozulması, insanlar ve hayvanlar arasındaki dengenin kaybolması bir kaç örnek. Bu öncelikleri dikkate alan küresel birlik ve çok düzeyli bir yönetime gerek olduğu açık. Bazı ülkelerin bunlara öncelik vermesi küresel boyutta çözüm olmuyor. Olumsuz sonuçlar herkesi eşit etkiliyor" şeklinde açıklamada bulundu.