AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, AKPM Siyasi İşler ve Demokrasi Komisyon toplantısına katıldı. AK Parti 7. Olağan İlçe Kongreleri için dış ilçelerdeki programlara katılan Prof. Dr. Günay, tüm gün süren AKPM komisyon toplantısını da aynı anda takip etti. Çifteler’de gerçekleşen kongre sırasında  ilk oturuma sonrasında Han’da ikinci oturumuna online ortamda toplantıya katılım gösteren Prof. Dr. Günay önemli açıklamalarda bulundu.

ULUSLARARASI ALANDA TEMSİLİYETİMİZ ÖNEMLİ: AKPM Toplantısına ilişkin açıklamada bulunan Prof. Dr. Günay, “Uluslararası ilişkilerde savlarınızı anlatabilmek ve sürdürülebilirlik çok önemli. Türkiye’nin bu alanda özellikle de bu dönemde temsiliyeti çok hassas. Tüm dünya pandemi nedeniyle çok kırılgan dönemden geçiyor, bu kırılganlık ve belirsizlik küresel ekonomiyi, siyaseti ve diplomasiyi etkiliyor. Türkiye pandemi ile ilgili mücadelesini sürdürüyor, sınır içi ve ötesi güvenlik operasyonlarını başarı ile devam ediyor  bir yandan da 100 yıl sonra yeniden iştahlarını kabaran emperyalist güçlerle mücadele ediyor. Türkiye’nin özellikle doğu akdenizde hakkını araması bazı çevreleri rahatsız etmiş görünüyor. Bu çevreler her türlü platformda ülkemiz aleyhine propagandalar yapıyor. Bizlerin görevi ülkemizi en doğru şekilde temsil etmek, politikamızı ve haklarımızı sonuna kadar savunmak, uluslararası arenada gerçeklerin bilinirliğini sağlamak.” şeklinde konuştu.

GÜNDEMDE DOĞU AKDENİZ, LİBYA VE AZERBEYCAN DA VARDI: Prof. Dr. Günay, AKPM Siyasi İşler Komisyonu toplantısının gündemine ilişkin yaptığı açıklamada, "Siyasi İşler Komite toplantısında dört acil gündem maddesinin üç başlığı doğrudan Türkiye’yi ilgilendiriyor: doğu akdenizde yükselen tansiyon; Libya ve Ortadoğudaki son gelişmeler ve Avrupa’ya etkisi; Ermenistan ve Azerbeycan arasındaki gerilim. Doğu Akdeniz’de haklı davamızı uluslararası deniz hukuku çerçevesinde anlattık, temel oluşturacak dört uluslararası örneği toplantıda açıkladık. Dünyada ülkeye bağlı adalar sebebiyle deniz üzerinde hak iddaa edilemeyeceğini kanıtlayan birçok örnek var. Bunlardan bir tanesi de Fransa. Zamanında İngiltere’nin Yunanistan’ın şimdiki argumanı ile aynı teze karşı çıkmış ve uluslararası deniz hukuku çerçevesinde çözüme kavuşmuştur. Ancak konu Doğu Akdeniz olunca tüm uluslararası hukuk, deniz hukuku görmezden geliniyor. Ama herkes bilmelidir ki Türkiye, Mavi Vatanı müdafaa etmekten vazgeçmeyecektir. Haklarımızı sonuna kadar koruyacağız. Eski Yunan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis’in ‘Türkiye bizi tehdit edemez’ söylemine ise bunun tehdit olmadığı, diplomasi yolunun açık olduğunu, ancak gerekirse her yöntemle Türkiye’nin her karış toprağını, her damla mavi vatanını ne pahasına olursa olsun savunacağını paylaştım. Bunun yanında gündemimizde Ermenistan ve Azerbeycan arasındaki sorunu vardı. Bu alanda da kardeş ülke Azerbeycan’ın haklı davası için kendilerinin yanındayız ve bunu her ortamda konuşmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.