Mini istihdam paketi adı altında Meclis’e getirilen torba yasa ile işten çıkarma yasağı esnetildiğine dikkat çeken Çakırözer, “Torba yasada yapılan düzenleme ile ‘belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, ilgili mevzuata göre yapılan her türlü hizmet alımı ve yapım işlerinde işin sona ermesi’ hallerinde de iş akdinin feshedilmesine olanak sağlanacak” dedi. Teklifin komisyon görüşmelerinde de söz alan Çakırözer, düzenlemenin inşaat firmalarını korumaya yönelik bir düzenleme olduğunu söyleyerek, düzenleme nedeniyle inşaat işlerinin durdurulması veya ihalenin iptali gibi nedenlerle işçilerin işin sona ermesi nedeniyle işten çıkarılabilmesinin önünün açıldığını söyledi.
EMEK SÖMÜRÜSÜNE, GÜVENCESİZLİĞE BİR BETON DA SİZ ATMAYIN: Ülkedeki ekonomik kriz ortamı ve salgın döneminden en çok etkilenen emekçi kesimlerin başında inşaat işçilerinin geldiğine dikkat çeken Çakırözer, teklifin komisyon görüşmelerinde şu değerlendirmelerde bulundu;
“Hem ekonomik kriz hem de pandemi süreci en çok inşaat işçilerimizi etkiledi. Bu süreçte en büyük sıkıntıyı, en derin acıyı inşaat işçilerimiz yaşadı, hissetti. Hem kriz döneminde hem de pandemi döneminde çoğu yevmiye ile çalıştırıldı. Çoğunun sigortası günlük yatıyor, ayın birkaç günü sigorta yaptırabiliyorlar. Özellikle pandemi döneminde belediyelerden, hayırseverlerden giden yardım kolileriyle hayatlarını idame ettirmeye çalıştılar. Şimdi bu getirilen düzenleme ile işçilerin emeğini sömürüyorsunuz. İnşaat sektöründe çalışan işçilerin, ustaların güvencesizliğini bir kat daha attırıyorsunuz. Bu kabul edilemez. İşvereni koruyup, inşaat işçisinin güvencesizliğine bir beton da sizin atmanıza izin vermeyeceğiz.”
İŞİN SONA ERMESİ İŞTEN ÇIKARMA DEĞİLDİR: Çakırözer, “Belirli süreli hizmet sözleşmeleri sona ermesi halinin işten çıkarma yasağı kapsamına çıkarılması aslında yersizdir. Çünkü Kanuna göre belirli süreli iş sözleşmeleri süre sonunda kendiliğinden sona erer. Sona erme hali bir işten çıkarma hali değildir” dedi.
SESİMİZİ TÜRKİYE DUYDU, İKTİDAR DUYMUYOR: İnşaat işçileri Eskişehir’den Ankara’ya seslenerek, “Bizler ailelerimizi, çocuklarımızı bırakıp başka şehirlere ekmek parası kazanmak için gidiyoruz. Zaten zor koşullarda çalışıyoruz. Bir gün iş varsa, diğer gün yok. Sigortamız çok az yatıyor. Krizde, salgın döneminde neler yaşadığımızı tüm Türkiye duydu ama iktidar duymadı. Üstüne şimdi bu düzenleme ile bizleri resmen açlığa mahkum ediyor. Sesimizi duyurmak için ne yapmamızı istiyorsunuz” dedi.