447 bin 170 dekar tarım arazisiyle ülke tarımı için stratejik bir önem teşkil eden Alpu Ovası’na kurulacak termik santralden etrafa saçılacak kül ve gazların, insan yaşamını, bölge tarımını ve Porsuk Çayı gibi doğal kaynakları tehdit ettiğini söyleyen Kabukcuoğlu; “Sayın Cumhurbaşkanı, Perşembe günü düzenlenen Tarım ve Orman Şurası’nda, milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almanın, her ülke gibi Türkiye için de bir Milli Güvenlik Meselesi haline geldiğini, temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmanın, en az savunma sanayiinde dışa bağımlı olmak kadar tehlikeli olduğununu söylemeştir. Bir yandan bu düşünceye sahip olup, diğer yandan da Alpu Ovası ve çevresindeki tarımı bitiricek Termik Santralin kurulmasına müsade etmek, büyük bir çelişkidir. Burada akla şu iki soru geliyor: Acaba Cumhurbaşkanı yanlış mı bilgilendiriliyor? Yoksa halk mı kandırılıyor?” dedi.

Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya’nın yer aldığı 12 ülke, 2020-2030 yılları arasında kömürlü termik santrallerden vazgeçme planlarını ortaya koymuşken, iktidarın; cömert devlet teşvikleri, arazi teminleri, fiyat ve satın alım garantileriyle, kömür sevdasında direnmeye devam ettiğinini söyleyen Kabukcuoğlu: “Dünya, kömüre dayalı enerji üretimi hızla terketmektedir.Elektrik kapasitemizin, yani mevcut santrallerle ürettiğimiz elektriğin ancak yarısını tüketiyor ve kullanıyoruz. Bu tabloya baktığımızda, yeni kömürlü termik santrallerin kurulmasına ihtiyaç yokken, halkın parasını alım garantileriyle şirketlere aktramak, ülkemizin ovalarını, Alpu Ova’mızı zehir deposuna çevirmek reva mıdır?”dedi.