Kabukçuoğlu, 116 endemik bitkiyi, koruma altında olan hayvanları içinde barındıran ve sahip olduğu geniş orman arazisiyle bölgenin oksijen kaynağı olan Murat Dağı’nın 1. Derece deprem bölgesi içerisinde yer aldığını ve maden işletmesinde olası bir siyanür sızıntısının 15 milyon insanın hayatını tehlikeye atacağını vurguladı. Kabukçuoğlu, “Murat Dağı, havzalarımızdaki tarıma su sağlayan  Porsuk Çayı, Gediz Nehri gibi 8 önemli çay ve nehrimize kaynaklık yapmaktadır. Olası siyanür sızıntılarının yerüstü ve yeraltı sularına karışmasıyla birlikte, hem su kaynaklarımız hem de toprağımız zehirlenme tehlikesi altındadır. Hükümetin bir yandan havza koruma eylem planlarıyla su kaynaklarını korumaya çalışması öte yandan böyle faaliyetlere izin vererek bu kaynakların kirlenmesine müsaade etmesi büyük bir çelişkidir” dedi. Kabukçuoğlu verdiği Meclis Araştırması ile Murat Dağı’ndaki altın işletmecilerinin  çevreye, yöre halkına  ve bölgeye vereceği olumsuz etkilerinin araştırılmasını ve şuan hizmet vermekte olan termal ve kayak turizmi gibi Murat Dağı’nın ekolojik yapısını bozmayacak alternatif çözüm yollarının tespit edilmesini istedi.