Ekonominin görmezden gelindiğini belirten Tambova, “Son günlerde herkesin seçimleri konuşurken, biz de ülkemizin öncelikli ve esas meselesini yani ekonomiyi konuşalım istiyoruz. Çünkü dövizin ve enflasyonun yükselişi bir türlü önlenemezken, vatandaşın geliri günden güne erimekte ve kredi kartı borçları da dağ gibi büyümektedir.  Bankaların elinde on binlerce konut biriktiği ve satılamadığı, sektördeki müteahhitlerin çoğunun battığı, yarım asırlık inşaat firmalarının kapısına kilit vurulduğu iddiaları, artık kamuoyunun bilgisi dâhilindedir” dedi.

Kimse ekonomiyi konuşmuyorTambova, “Döviz ve faizlerde yaşanan değişkenlik ve aşırı kırılganlık, ekonomik yatırımların önünde ciddi bir engel teşkil etmektir. Ayrıca yapılacak olan erken seçim de, herkesin dikkatini o yöne çevirmiş, herkes seçilebilme derdine düşmüştür.  Ekonomimizin, geleceğimiz açısından ne büyük riskler taşıdığını bu günlerde düşünecek pek kimse olmayacaktır. Bütün adaylar ve siyasi temsilciler seçmene, dayanağı olmayan bir takım vaatlerde bulunurken, bu vaatleri yerine getirebilecekleri ekonomik kaynaklarımızın tamamen tükendiğini de görmektedirler diye umuyorum. Zira bu günkü iktidarın 2002'de devraldığı dış borç, IMF dâhil 130 milyar dolar iken, bugün 450 milyar dolara ulaşmış olması, ülkesini ve milletini düşünen herkesin uykularını kaçıracak boyuttadır. Bu süreçte adayların ekonomik verileri dikkatle inceleyip, gelecekteki politikalarını ona göre şekillendirmeleri, hamaset söylemlerinden daha yararlı olacaktır. Seçim ekonomisinin de, milletimiz için bir yıkım ekonomisi olmamasını temenni ediyorum” diye konuştu.