Eskişehirspor belki de tarihinin en zor en sıkıntılı dönemini yaşıyor. Ödenemeyen borçlarla birlikte büyük umutlarla takıma kazandırılan yeni transferlerin sahaya çıkarılamaması... Belli başlı bir kaç siyasi ve Eskişehirspor aşıkları gerekli makamlarda mücadelesini sürdürüyor. Bu süreci, hayatını EsEs sevgisiyle şekillendirmiş, yağmur çamur demeden her koşulda takımını desteklemiş taraftar yakından takip ediyor. 

İşte o taraftardan birisi henüz ortaokul çağında olan Arda Baran... Eskişehirspor gibi kocaman bir ailenin en küçük üyelerinden. Gözyaşları, üzüntüsü, hayal kırıklıkları yaşından çok daha büyük. Babası sayesinde Eskişehirspor tutkunu olan, Siyah Kırmızılı formayı sırtından çıkarmayan Arda Baran, kulübün yaşadığı kahreden süreci dikkatle takip ediyor. Onun bugünlerdeki isteği yaşıtları gibi bisiklet, bilgisayar veya akılllı telefon değil. Onun tek isteği 'Eskişehirspor kapanmasın'.

Babası Muharrem Çubuk, oğlunun Eskişehirspor sevdasını sosyal medyadan duyuruyor, hikayesiyle gerçek hem de Eskişehirspor taraftarının hem de kamoyunun yüreğini sızlatıyor. Arda Baran'ın Eskişehirspor için kahrolduğunu anlatan hikayeyi babası şöyle anlatıyor:

Oğlum Arda Baran. Yürümeyi, konuşmayı, koşmayı yeni öğrendiğinde attım onu bu sevdanın kucağına. Senelerdir derdini, sevincini, kahrını çektiğim sevdama onu da dahil ettim. Altı yaşındaydı. Ne sevdadan haberi vardı ne futboldan. Ben kolundan tuttum. Eskişehirsporumuzun tesislerine götürdüm. Dedim ki 'Oğlum, bundan sonra ki hayatını bu armaya, bu toprağa, bu şehire adayacaksın. Bu şehir için ter dökeceksin'. Atalarımız gibi küçük yaştan aşıladım ona şehir sevdasını, memleket sevdasını. 

Yedi sene oldu oğlumu bu kulübün alt yapısına teslim edeli. Tam yedi sene. Oğlum tribünde abilerini, sahada kendi armasını destekliyor. Bu armayı en az ben babası kadar seviyor artık. Sevmese bu gözyaşını dökebilir miydi? Söyleyin. Bir çocuk dahi olsa küser mi sevdiğine, darılır mı? Sevdiği için ağlar, sevdiği için güler...

Bu fotoğraf Göztepe finali sonrası. Oğlumla beraber gözyaşı döktüğümüz maç. Hüzünle gurur karışmış. Anlatılmaz sevda. O gün daha güçlendi, daha hırslandı oğlum. Bu arma için ter dökmeye, bu şehir için yorulmaya.

Ama şimdi... 

Hergün onun tek bir sorusuyla karşı karşıya kalıyorum. 

"Baba kulüp kapanmayacak değil mi?'

Bu üzüntüyü bilebilir misiniz? Bu duyguyu tadabilir misiniz? 

Arda Baran kendine başka kulüp bulur ama başka Eskişehirspor bulamaz.

Sayın büyüklerimiz, Eskişehir, uyanın, silkelenin. Çocuklarımızın hayallerini kurtaralım. Onların hayallerini çalmayalım...