Eskişehirspor Teknik Direktörü Fuat Çapa şöyle konuştu: 

Hazırlık dönemindeki süreç istediğimiz gibi gitmedi. 

Birincisi askerlik sorunu olan arkadaşlar vardı. İkincisi ödemesi yapılmadığından dolayı gelmeyen arkadaşlarımız vardı. Bundan dolayı da eksik bir kadroyla Polonya kampını yaptık. Polonya’da geçtiğimiz sezon daha az şans verdiğimiz ve altyapıdaki isimleri görme imkanımız oldu. Afyon kampında biraz daha derli topluyduk. 

Keçiören maçında ortaya konulan oyundan memnunum. İbrahim Halil’in şutu direkten dönmese, Marko’nun penaltısı verilse şu anda başka şeyler konuşacaktık. 

Haftalık yaşıyoruz, günlük yaşıyoruz, plan ve programımızı doğru dürüst yapamadığımız için sıkıtı çekiyoruz. 

Ligde diğer takımlara bakın, Altınordu dışındaki takımların bütçesi bizim bütçemizin iki katı. Bütçesi en düşük olan takım biziz. Bütçesi az olan ama aynı zamanda sorumluluklarını yerine getiremeyen bir kulübüz. 

31 ağustosu hep birlikte yaşadık. O duyguları ve hayal kırıklıklarını birlikte yaşadık. Ondan sonraki süreç bizim burada tekrar oturmamızı sağladı. Ben de buraya değişik hayallerle gelmiştim. O günü çok çabuk unuttuk, bunu biliyor musunuz?

Her şey güllük gülistanlıkmış gibi, her şey dört dörtlükmüş gibi, her şey otomatiğe bağlanmış gibi bir ortam veya algı oluşturuldu. Ama maalesef gerçekler bu değil. Biz yaşadığımız her şeyi sizlere söyleyemiyoruz. Siz de bildiklerinizi yazmıyorsunuz. Neden? Çünkü camiaya zarar vermeyelim diye. Ama gerçekleri hepimiz biliyoruz. 

Bizler gitsek bile geçen sene verilen emekler değerlendirilecektir. 

Ben burada olduğum sürece iyi anılmak isterim. O ortamı bulamadığım zaman zaten inanın bir gün durmam burada. Yönetim içindeki belirsizlikleri size anlatmama gerek yok. Geçtiğimiz sezon 33-34 futbolcu ile çalıştığımı bunun sayı olarak çok fazla olduğunu söylemiştim, yine aynı şeylerle başladık. Yönetime rapor veriyorum karar alacak mekanizma yok. Alamıyorlar. Bu sabah yapmış olduğumuz başkanımızın da olduğu toplantıda da kendilerine net olarak ültimatom koyduk. Yarına kadar verilen sözler yerine gelecek. Vermediği takdirde de herkes şapkasını önüne koyacak ona göre gerekeni kendi adına yapmak zorunda. 

Bu süreci bu şekilde götüremeyiz, mümkün değil. Burada niçin bu kadar bekliyor diyorsunuz? İnanın bana geçtiğimiz sezon bırakın kulüpten bir lira para almayı çoğunuzun da inanmayacağı kadar bu kulübe yardım etmişimdir. Popülist olmaya gerek yok. Benim öyle bir şeye de ihtiyacım yok. Ama siz maddi olarak tatmin olamıyorsanız ki öyle bir beklentimiz yok ama sahada da sizi tatmin etmiyorlarsa kadro olarak bazı kararları alamıyorlarsa kadro yapılanmasında yarın hepsini oturup bakıp göreceğiz.

Futbolculara verilen sözler yerine gelecek mi? Bizlere verilen sözler var yerine gelecek mi? Bundan sonraki süreçte Eskişehirspor’un kurtuluşu ne olacak? Bunun reçetesini biraz önce konuştuk. Bunlar uygulanacak mı? Eğer bunlar uygulanacaksa tamam sonuna kadar varız. Kaçan değil mücadele eden taraftayız. Ama bunlar olmayacaksa da o zaman burada durmamızın ne anlamı var. Bu taraftar neden bu kadar cefayı çekecek ki anlamadım. Daha ne yapsınlar yani. Bugün bu aşamada bunları mı konuşmamız gerekiyor yoksa Adana maçını mı konuşmamız gerekiyor. Bundan sonra yapacaklarımızı mı konuşmamız gerekiyor. 

Bu kulübün sıkıntısı zaten belliydi. Ben bir teknik adamım bu birikime bu zekaya da sahibim. Bu işler öyle benim işim olmadığını, kalkıp da yönetimin bu kadar bütçeye bu kadar transfere, eksi puanları engellemek için bu kadar bütçeye ihtiyacın olduğunu bu takımın rahat bir şekilde sezona başlayabilmesi için ne kadar bütçeye ihtiyacı olduğunu ben bir teknik adam olarak bunu söylüyorsam… Ki bu benim işim değil benim görevim de değil. Ama bugün ben sorgulanıyorum biliyor musunuz? Oysa o benim işim değil ki.

Eğer buraya geliyorsan buranın neye ihtiyacının olduğunu biliyorsun. Benim hiçbir yönetici ile hiçbir başkan ile sorunum yok. Osman başkanla hiç yok. Çünkü başkan olmadan öncede sık sık görüşürdük. Başkan olduğu sürede burada olduğu zaman da görüştük. Öyle bir ortam öyle bir algı yaratıldı ki benim Osman beyle sıkıntım var gibi. Benim Osman bey en ufak sıkıntım yok. 

Ben ne oynanan oyunu bahane ediyorum, ne de aldığımız sonucu. 

Dünkü kampanyayı izledim, Erzurumspor’u kutlarım. Nüfus sayısına bakın bizden az. Plan proje budur arkadaşlar. Saha dışında bu projeyi yaparsanız, saha içinde de her şey çok kolay olur. Bunları hiçbir şekilde yönetime eleştiri anlamında söylemiyorum. Bu yönetimin zaafı değil. Bu bizim şehrimizin hepimizin zaafı.

Eğer her yıl iki tane üç tane kongre oluyorsa demek ki bazı şeylerin doğru olmadığı için yaşanıyor. Sabır gösterilmediği için oluyor. Neden her gelen böyle iki ay sonra gitmeye kalkıyor.

Beklentileri o kadar ayyuka koyuyoruz ki aman bir an önce Süper Lig olsun. Önce şu ligde bir kalalım. Bu ligde bir yaşayalım. Yemeği düşünmeyelim, malzemeyi düşünemeyelim deplasmana giderken mazotumuzu düşünmeyelim. Önce bir bunları düşünelim de ondan sonra hedef koyalım.